|26|

43 25 3
                                    

İyi Okumalar!❤️

Arkamı dönüp güçsüz ayaklarımı öne doğru sürdüm.Sönmeye yüz tutmuş alevin ışığında yansıyan gölgemi izlerken hala sessizce gidiyordum.Birazdan gittiklerini anlamam için hareket edince oluşacak rüzgar beni titretecekti.
Bir saniye sonra rüzgarın hala esmediğini anladım.

"Maggie?"

Demek hala buradaydılar.Boğazımı temizledim.

"Evet?"

"Son bir şey daha;Aissa'ya sakın güvenme..."

****

"Acı hissettiğin kadardır..."

Kapıyı hafifçe açıp küçük aralıktan sessizce içeriye süzüldüm.
Evde ki kimsenin ilgisini çekmek istemiyordum.Saat gece yarısını geçmek üzereydi.
Kapıyı nazikçe kapatıp arkamı dönmeden bir saniye sessizliği dinledim.
Sonra ses çıkarmasın diye elime aldığım çizmelerimi daha sıkı tutup yalın ayak parmak uçlarım da merdivene doğru yürümeye başladım.
Yürürken saçlarımın arasından korkarak mutfağa eğildim.
Boştu.
Minik bir nefes alıp bu kez kafamı diğer tarafa, büyük salona çevirdim.
Kimse yoktu.
Stefan'ı görmek istemediğim için bu fırsatı iyi değerlendirmeliydim.Hemen başımı merdivene uzatıp yukarıda olup olmadığına bakmaya başladım.Görünürde kimse yoktu.
Sonra daha hızlı adımlarla odama doğru adeta koştum.Bu gece onu görmek kesinlikle istemiyordum.
Merdivenler ayaklarımın altında kayarken sıkışan göğsüme hayret ettim.
Boş koridorda kimse yoktu.
Odamın kapısını açıp saniyesinde kapattıp kilitledim.

Tuttuğumun farkında olmadığım nefesimi bırakıp ayaklarımı altımda kaydırarak soğuk zemine çöktüm.
Başımı kapıya yaslayıp eteğimin çekildiği bacaklarıma baktım.
Titreme durmuştu.
Bu gece öğrendiğim şeyleri düşünme gibi bir planım yoktu.Zaten ömür boyu beni rahat bırakmayacak bir sürü sır öğrenmiştim.
Bir de geldiğim şehirde her şeyin normal olduğunu sanıyordum.Meğer felaketler şimdi değil,geçmişte başlamıştı.En çok şaşırdığım da Ciera'nın benim üvey kardeşim olmasıydı.Yıllarca düşünsem bunun olacağına ihtimal vermezdim.Hele kaderini düşününce benimkiyle kıyaslamadan edemiyordum.
Acaba hangimiz ki daha kötüydü? En azından onun sonu belirlenmişti.Benim bir geleceğim bile yoktu.
Yanaklarım da hissettiğim ıslaklığa dokundum.Artık ağlamalarımı kontrol edemiyordum.Gözlerim ya sürekli ıslaktı ya sürekli ölü gibi donuyordu.Yine de bu olaylardan alacağım tek zarar buysa seve seve kabul ederdim.

Tekrar düşüncelere daldım.Kendime acaba Marceline ve Stefan hiç karşılaşmasa nasıl olurdu diye sormadan edemiyordum.Belki çoğu şey hiç yaşanmazdı.Hiç tanımadığım bir kadının ölümü ve hırsları hiç var olmasaydı her şey daha farklı olur muydu? belki ailem ölmezdi,belki bu şehre hiç gelmezdim,belki Stefan teyzemi görmezdi,belki Ronald'la karşılaşmazdım ve belki de ailem hala hayatta olurdu...
Bu gece elimde sadece ihtimaller ve belkiler vardı.

Bu olayların en kötü yanı içimde birden fazla şeye tutuşan alevin dışarı yansımamasıydı.Keşke suçu birine yükleyebilsem ya da günahları bölüştürebilseydim...O zaman belki elimde acı çektirmeye değecek bir şeyim olurdu.Ama bunu yapamıyordum.

Aklım Stefan'a kaydı.
Ondan hala nefret ettiğimi fark edince şaşırmadım.
Ne değişirse değişsin onun bencilliğini,kibrini ve kötülüğünü affedemiyordum.
Çünkü benden en sevdiklerimi hep çalmıştı.Ailemin sonunu hep bir trafik kazasına bağlamıştım.Benden sevdiklerime edeceğim son vedayı bile çalmıştı.
Marceline'in ölümüne tabii ki üzülüyordum ama o bedel ödemeyi göze almıştı.İstediği şeyler uğruna ölecek kadar istiyordu bir şeyleri.Belki de Stefan'la arasında ki fark buydu;O arzuları uğruna ölür,
Stefan ise öldürürdü.
Eğer o olmasa belki Ciera da vampire dönüşmek zorunda kalmazdı.
Ya da tek suçu yanlış zamanda yanlış yerde olmak olan teyzem onunla hiç karşılaşmazdı.
Zamanın da Haile'nin bile çocuğunu öldürdüğünü hatırladım.Haile kızından hiç bahsetmiyordu.Hiç ama hiç.Geceleri nasıl uyuyor, aklına gelince ne yapıyor hiç bilmiyordum.
Tek bildiğim bir intikam ve bir kaç damla kan uğruna Stefan'ın intikamının hepimizi mahfetmesiydi.
Ve bu düşünce de beni mahfediyordu.

⚜KAN KIRMIZI⚜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin