İyi Okumalar!❤️
"Ben..." Dedi durdu.Sanki mantıklı düşünemiyordu.
"Haberleşiriz..." Dedi sonra.Yüzünde ki acıya bakakaldım.Aynısı benim yüzümde de mi vardı acaba?
Cevabımı beklemeden kuleye son kez bakıp zıt yönde koşmaya başladı.
Arabaya binip derin bir iç çektim.
Yolun geri kalanında yanımda Haile'yle sessizce ağlarken büyük annemin kendini bizim için kurban etmesi aklımdan hiç çıkmadı..."***********
Yıldızların bile siyahın baskınlığından geri çekildiği boş gökyüzüne bakan gözlerimi yere kaydırdım.Saat gece yarısını çoktan geçmişti.Ani aldığım kararla bu saate bile açık olan marketten elimde dışını kamufle eden parlak siyah poşetlerle çıktım.Poşetler eski anılarımı debreştirmişti.Rüzgar iliklerime kadar işlerken adımlarımı hızlandırdım.
Son on dakikadır içmeye karar vermiştim.Bu bağımlılığıma yeni hayatımda zaman yok sanıyordum.
Bir çok yeni şey eski dengemi sarsmıştı.Bu hissi sonsuza kadar kaybettim sanıyordum.Ama kendi dünyamda inzivaya çekilip acı dayanamayacağım kadar artınca ıstırab kalp atışlarımdan bile daha hızlı tüm bedenimi kaplamıştı ve bu his saklandığı yerden gün yüzüne tekrar çıkmıştı.
Sanki seçim şansım yokmuş gibiydi.Sanki bir cam şişe bana tüm mutluluğu ve huzuru vaadedecekti.Tıpkı eskisi gibi nefes almak gibi ihtiyaç duyuyordum kanımda dolaşan uyuşturucu, günahkar sıvıya.Tıpkı anne ve babasız geçirdiğim karanlık günlerde ki gibi onları düşününce her nefesim kesildiğinde ya da acı ve üzüntü ağlamama bile engel olunca bu şişelere oksijen tüpü gibi sarılmıştım
Eğer içmezsem bu gece acıdan delirirdim,biliyordum.Arabanın kapısını açıp duman sinmiş saçlarımı arkaya savurdum.Ellerim o kadar hissizleşmişti ki Haile direksiyonun kontrolünü eline almıştı.Teyzem hala baygın,zihnini koruyordu.Beş dakika önce nabzını kontrol etmiştim ama onun dışında arkama ona bakmak için bile dönemiyordum.Hiç bir insan ölmemesine rağmen zihnim de ölen insan bedenlerine özgü koyu,keskin,pis bir koku dolanıyordu.
Haile koltuğa oturunca elimde özellikle siyah seçtiğim poşetlere baktı.Hızla daha dikkatli bakmasın diye içki dolu şişeleri ayaklarımın altına tıkıştırıp şişeler birbirine çarpınca oluşan sesi görmezden geldim.
"Sadece tuvalete gideceksin sanıyordum." Dedi benzinliğin yanında ki küçük markete kısa bir bakış atarken.
"Haile tek istediğim artık gitmek..." Diye fısıldadım.
Bunun üzerine hiçbir şey diyemedi.Gerçekten de tek istediğim altımda ki arabanın hareket edip beni başkasının sorumluluk aldığı bir yere götürmesiydi.
Başımı cama yaslayıp gözlerimi yumdum.
Aklımı babaannemden uzak tutmaya çalışmam hiçbir işe yaramıyordu.Kendini kurban ettiğini ve Stefan'la onu en son gördüğüm yeri zihnimden atamıyordum.Birden bire belki benim belki Ciera'nın kokusuyla bizi bulmuştu.Acaba sandığımızdan daha uzun süre öleceğini düşünmüş müydü? Yıllarca korkup gururu ve acımasızlığı yüzünden cezasını başkasının ödediği düzenini alt üst etmiş ve bile bile bizim için ölüme sürüklenmişti.
İster istemez acaba benim suçum mu diye düşünmeden edemiyordum.Planı ben yapmıştım.Tüm sorumluluğu alması gereken bendim,Bir şeyler ters giderse düzeltmesi gereken bendim,Ölümü göze alan bendim.
Küçük beynimde her şeyi hesapladığımı sanıyordum.Evet büyük bir riskti,tehlikeli ve acımasız ölüme meydan okumuştum.Ama olan şeyler kontrolüm dışı gelişmişti.
Bedeli büyük annemin ödediğini her düşündüğüm de başım şiddetle dönüyor ve avaz avaz bağırmak istiyordum.Ama yerimde oturup boş yolu izlemekten başka hiçbir şey yapamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚜KAN KIRMIZI⚜
VampireBBOS Kitap Yarışması #2 TEKRAR YAYINLANDI! "Ailesinin ölümünden sonra velayeti teyzesine kalan Maggie, yaşadığı yeri bırakıp çocukluğunun geçtiği Long Island'a teyzesinin yanına taşınır. Maggie yepyeni bir başlangıç arzulasa da evdeki bir sırrı çok...