♡♡
Yine yeni bir güne uyanmak için çabalıyordum.
Bu gün uyanasım gelmemişti.
Okula gidip umutu görmek bile istemiyordum. Durumum o kadar vahimdi .
Begümden ayrıldı mı bilmek istemiyodum.
Yıllarca onu sevmişken,ilk defa ona kırılmıştım.
Bile isteye kırmıştı beni..
Bile isteye üzmüştü....
Annem hızla kapıyı açıp"kız kalk okula geç kalacaksın çabuk"diye bağırdı..
"Anne bu gün okula gitmeyeceğim iyi değilim ve karnım ağrıyo" ..
Anneme söylediğim ufak yalanın ardından yüzüme baktı.
Halsiz ve kötü olduğumu görünce " bi daha olmayacak ama"dedi ve kapıyı çarparak gitti.
Sanki okula gitsem ne anlayacaktım .
Hızla yastığımın altından telefonumu alıp gruba girdim.
♡Dilannın biricik melekleri♡
Dila: gençlerr okula gelmiyorum ,hasta gibiyim,beni özleyin....
Dila:iyi dersler aşklarımm.
Laçin: ne yani bensiz okulu mu ektin..
Laçin:bu bir ihanettir.
Laçin:ihanetin affı yoktur...
Doruk: ay oysa sana begüm ve miraçın ayrıldığını söyleyecektim beraber halay çekecektik.
Eda: sonunda ayrıldılar şükür.
Dila :ilgimi çekmiyo neyse ben kaçtım iyi geceler size.
Hızla interneti kapattım.
Yorganımın yarısına sarılıp uykunun kollarına kendimi bırakmaya çalıştım ama uyuyamıyodum.
Oflayarak yataktan çıktım ve raftaki kitabımı aldım.
Bilinmeyen bir kadının mektubu..
Bir kadının öldükten sonra yazdığı mektubu konu almıştı kitap..
Yıllarca aşkını uzaktan yaşayan bir kadın.
Okuduğum cümleyi aklıma not ettim.
Yeryüzündeki hiçbir şey kuytulardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılmaz..
Kitapta gelecekteki kendimi görüyodum.
1 saat aralıksız okumuştum ve kitap bitmişti. Zaten kısa 100 sayfalık bi kitaptı.
Sonunda gözümden akan bikaç damla yaşı sildim.
Balık burcuydum ve kendimi hiç tutamıyodum.
Kadın ölmüştü.
Adam yıllar sonra kadının aşkını öğrenmişti.Bi insan onu seven birine nasıl bu kadar kör olurdu.
O çaresiz insana nasıl sağır ve dilsiz olurdu.
Ben yoldan geçen insanların bakışlarını bile aklıma takıp sebepler ararken bi insan onu seven birini yıllarca nası farkedemezdi .
Kitabı kütüphaneme yerleştirip paytak adımlarla yataktan kalkıp genleştim.
Terliklerimi ayağıma geçirip odamdan çıktım.
Odam evdeki evimdi. Çok severdim sabahtan akşama kadar odaya tıkılıp oturmayı, tavanı izlemeyi,ağlamayı, camdan sokağı izlemeyi, odasına aşık bi insandım evet.
Mutfağa girip toplanmamış kahvaltı masasına oturdum.
Önüme bikaç şey koyup yemeye başladım.
Biliyodum üzülüp odama tıkılsam yine hasta olurdum ,üzüldükçe üzülürdüm ama ben yemek yiyodum. Evet bu yemek yemek için güzel bi bahaneydi.
Saate gözüm iliştiğinde 12 olduğunu gördüm.
Babam işe gitmişti. Abim okulda kardeşim okulda. Annem pazara. Mis gibiev bomboştu.
Hızla kahvaltı masasını toplayıp kalan bikaç bulaşığı makineye attım.
Çalan kapıyla ıslak ellerimi pijama altıma silip hızla ilerledim.
Kapıyı açınca üzerime bir adet laçin ve doruk atlamıştı.
"İhanetinin bedelini ödetmeye geldim" laçine tebessüm ettim.
Mutlu olacak havamda değildim ama beni bu halde bile güldürebiliyodu.
Doruk "e bende halay başı olmaya geldim"
İkisinede sıkı sıkıkı sarılıp sulu öpücükler verdim.
Doruk hızla yüzünü ekşitip koluyla yanağını sildi.
"Götümün kenarı" söylene söylene odama çıkarken onlarda arkamdan geldi.
Odaya girince laçin hızla "şimdi anlatma zamanı dila,okula gelmedin ki sen her gün okula gelirsin miraç için, miraçla begüm ayrıldı dedik umursamadın ,kız sen hayırdır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim : Umutsuz (yarı texting) TAMAMLANDI
ChickLit0546... :(22.22): söylesene çok mu zor gözlerini açıp etrafa bakmak? 0546..:(22.23): çok mu zor beni görmek? 0546...:(22.23): sana olan aşkımı anlaman bu kadar mı zor... 0546..:(22.24): Bir sevgilin varken bunları yazmaktan utanıyorum ama senin hep...