Bazı duygular insanı kolayca ele geçirebilirken daha ne oluyor demeye kalmadan, anlamaya çalışmadan o duygudan kurtulmaya, kafamızdan atmaya çalışırız. Çoğu zaman kendimizi sorgulamaya kadar uzayacak bir konu haline gelir bu durum. Nasıl bu kadar kolay yenik düşebildimden başlayıp bu boktan durumdan nasıl kurtulabilirime kadar uzayan...O ve ben...çoğu bilindik klasiklerden ortaya çıkmış iki karakter gibiydik. Yaşadığımız hiçbir şey olağandışı değildi. Hislerimiz, isteklerimiz, tutkularımız.. bunlar çok benzerdi. Ama yine de bir tane bile olsa bir farklılığın ortaya birden çıkıp bizi diğerlerinden ayırmasını isterdim. Aslında bunu bekliyorum da. Ve sanırım beklemekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim.
Daha ne kadar belirsizlik arasında kalacağımızı ve bir sonraki hareketin ne zaman geleceğini bilmeden öylece onun gözlerine bakmak sabrımı iyice taşırmıştı. Onu bir an önce deli gibi öpmek istiyordum ama kendimde bir türlü o cesareti bulamıyordum. Ki o cesaretin gelmesine gerek kalmadan benden biraz uzaklaştı "Bugün olanlar.." ne diyeceğini bilemiyormuş gibi gözlerini benden kaçırdı "yani demek istediğim onları düşünme ve o aptalların seni daha fazla üzmesine izin verme." Diye devam etti. Sonra tekrar bana döndü. Cümlesini duyunca kaşlarım otomatik olarak çatılmış olsa da ona kızmıyordum daha doğrusu kızamıyordum. Ona olan duygularımdan değil de daha çok haklı olmasından kaynaklanıyordu. " O aptallar diye bahsettiğin insanlardan biri Annem farkında mısın? " ses tonum beklediğimden daha acıklı çıktığı ve hala ona karşı bu kadar yumuşak olabildigim için ondan bir kez daha nefret ettim. Hala kurduğu cümleler kafamın içinde dönüp dururken ellerimi Tuna'nın ellerinden ayırırak, pencereye doğru yürüdüm "Her ne kadar artık öyle değilmiş gibi davransa da bu gerçeği değiştirmez." Git gide daha da buharlaşan ve duyulmaz hala gelen cümlem beni sarmaya yetecek kadar güçlü değildi ya da belki de ben eskisi kadar hassas değildim.
Bir an kendimi şanslı olduğumu düşündüğüm o eski günlerde ki gibi hissetmek istedim. Her gece yatmadan önce öpen bir annemin olduğu ve her sabah beni uyandırmak için gelen bir babamın olduğu günlere... Hissedemedim. Bir daha o kadar mutlu olacağımı düşünmek beni sadece daha da aptalmışım gibi hissettirdi. "Bazı şeyleri artık değiştiremezsin Miray" düşüncelerinden arınarak tekrar ona döndüm. Aramızda biraz önceye nazaran daha fazla mesefe vardı. Ondan bu kadar uzaklaştığımı daha yeni fark etmiştim. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken devam etti "Ama daha değiştirebileceğin o kadar çok şey var ki." Bir yandan bana doğru geliyor diğer yandan konuşmaya devam ediyordu. " Mesela şu an.." yanımda durup eliyle çenemden tutarak beni gözlerine bakmaya zorladı " Şu an benim yanımdasın..." Elini yavaşça çekerek etrafımda dönmeye başladı her ne kadar gözlerimle onu takip etmesem de beni gözleriyle baştan aşağı incelediğini hissediyor ve bundan çok haz alıyordum. Tam arkamda durarak elleriyle kot tulumumun askılarını tuttu. Kulağıma eğilip " ve bana hemen şimdi burada istediğin her şeyi yapabilirsin." Sözünü bitirip kulak mememi diliyle ıslatarak yavaşça tekrar etti "her şeyi." Yavaş adımlarla önüme geçtiğinde gözlerine bakmak her zaman olduğundan daha da zor olmuştu. Utandığımdan mı yoksa onun sözlerinden sonra aklımdan geçen arsız düşüncelerden mi bilmiyorum ama bildiğim bir şey vardı. Onu hemen şu anda istiyordum.
Onunla deli gibi sevişmek istediğimi hatta bunu onunda adı kadar bildiğinden çok emindim. Beni durduran şeyin ne olduğunu düşündüğümde aslında durmam için hiç bir sebep olmadığını fark ettim. Karşımda öylece duran Tuna'nın sinsi bakışlarını hissettiğimde istemsizce gülümsedim. "Lanet olsun çok güzelsin." Dediğinde gözlerim anında onunla buluştu. Yüzünde ki ciddi ifadeyi görmem kurduğu cümlenin doğru olduğundan emin olmama yetmişti. Ama sadece emin olmama değil ona doğru adım atmamı da sağlamıştı. Yavaş adımlarla ona doğru yürürken gözlerini bir an gözlerimden çekmiyordu. Önünde durup ellerimle ceketinin yakasından tutarak aşağı doğru sıyırmaya başladım. Yere düşen ceketi ikimizde aldırmıyor öylece birbirimize bakıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILSAMA
Fiksi Remaja"Ama hakettin." diye fısıldadım yaptığı şeyin farkına varmasını umarak. Alnı hala anlımdayken başını yavaşça sallayıp, dudaklarını saran o mükemmel gülümsemesiyle "Hakettim." dedi yumuşak ses tonuyla. Alnını alnımdan çekip, ensemi tutarak beni hı...