Bu hikayeyi sürekli Harry Potter izlerken orada olsam olaylar nasıl değişir die düşündüğüm için yazdım. Umarım seversiniz.💚🍏🐍
Not: Bu arada Draco'ya yeşil gözü yakıştırdığım için yeşil gözlü yaptım çok takılmayın lütfen.
Yaz tatilim bitmek üzereydi. Güzel geçmişti Draco ve Pansyle bol bol mektuplaşmıştım ve Doğum günümde Dracodan bir hediye almıştım hemde üzerinde harika bir not ile.
Doğum günün kutlu olsun Syrenia Dansel umarım hediyeni beğenirsin senin için özellikle seçtim. ~Sevgili Altın Çocuk D.M~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bu kolyeyi bana alacak bir Draco istiyerm)
Bu bir kolyeydi ve itiraf etmeliyim aldığım en iyi hediye buydu.
Yaz tatilinin bitmesine az kaldığı için halamla birlikte Diagon yoluna gitmiştik ikinci sınıf kitaplarını alırken Draco'yu görmüştüm.
Ben: Hala Draconun yanına gidebilir miyim ? Daniela: Tabi ki ben buralardayım.
Ben: Selam Altın çocuk Draco: Selam nasılsın? Ben: İyi.
Bu arada Bay Malfoy yanımıza gelmişti draco tedirgin görünüyordu. Durumu kurtarmak için,
Ben:( en nazik ve kibar halimle) Bay Malfoy sizi görmek ne güzel izin verirseniz Draco ile trenin saati gelene kadar gezebilirmiyiz?
Lucius: Ah tabi ki oğlumun senin gibi kibar ve safkan arkadaşları olduğunu bilmek çok mutluluk verici.
Bunu duyunca sevinmiştim Malfoyların gözünde iyi görünmek zorundaydım onlar gerçekten ünlü ve soylu bir aile ve Draco ile arkadaş kalmak için ailesinin beni sevmesi lazım.
Draco:(Babama kendini bu kadar hızlı nasıl sevdirdi bu kız. İnanılmaz biri diye düşünürken boynundaki kolyeyi fark ettim.) Hediyemi takmışsın.
Ben: Evet çok beğendim harika sanırım asla çıkarmayacağım.
Draco sessizce sırıtıyordu konuşurken ikimizde birbirimizi ne kadar özlediğimizi fark etmiştik.
Draco: Bu sene Quidditch takımına giriyorum. Kesinlikle şampiyon olacağız.
Ben: Bu harika sana uçarken tezarüat yaparım Altın çocuk.
Draco: Bana neden öyle sesleniyorsun?
Ben: Belki başka zaman söylerim şu anlık sır kalsın.
Draco: Peki ama unutmadım bunu bil.
Trenin saati yaklaşırken pansy ile karşılaşmıştık hepimiz birlikte trene binmiştik birlikte perona geçince konuşmaya başlamıştık.
Pansy:Bu sene yeni bir Ksk profesörü var. Ünlü Bay Lockherat.
Draco: Neden herkes onu büyütüyor o sadece bir yazar.
Ben: Evet ünlü ama şahsen ben onun tarzını sevmiyorum kitaplarında da sedece kendini övüyor cidden bir Narsist.
Pansy: Kızım böyle söyleme o bir profesör.
Hepimiz mutlu şekilde trenden inmiştik ortak salona geçtiğimizde seçmen şapka yeni gelenleri seçiyordu. O ana kadar fark etmemiştim ama yara kafayı hiç görmemiştim. Umrumda değil elbet ama tuhaftı normalde draco günlük potter dozunu almadan rahat olmazdı. Aman neyse zaten o nerdeyse bela orda en iyi çok takmamak.
Gece olunca herkes yatakhanelerine çekilmişti. Bende Draco ile yalnız kalmıştım.
Draco: Potter ve Weasly treni kaçırmışlar ve okula uçan araba ile gelmişler.
Ben: Ciddi misin bende diyorum sen günlük potter'a sataşma dozunu almadın neden diye hahaha
Draco: Neyse yarın iki kat uğraşırım onunla. Ben: Haha ben uyumaya gidiyorum iyi geceler.
Dedikten sonra ona sarılmıştım. O şaşırmıştı ama karşılık verdi.
Draco: İyi geceler
Yazar: Ayy bu hikaye işini sevmeye başladım ya keşke Draco'yu anlatan bir film olsaydı onun fikirleri ve hislerini daha iyi görseydik. Yeni bölüm yarın gelebilir ;)
