Umbridge'in harry sorgulamasından sonra Potter ve Granger onu kandırmıştı. Weasley ikizleri sene sonu sınavlarını mahvetmiş Ve Tayfası ile okuldan kayboldu aynı şekilde Umbridge de ortalarda yoktu. Gerçi bu bütün öğrencilerin yararınaydı. Sonuçta kimse Yaşlı pembe cadıyı sevmiyordu.
Pansy: Hadi gel hastane kanadına gitmeliyiz.
Ben: Tamam geliyorum bu arada onlar bu oyuna nasıl gelmiş?
Pansy: Anladığım kadarıyla Weasly ona şeker vermiş ama aslında onlar hastalanma pastiliymiş.
Ben: Hem zekice hem de pislikçe aslında sly tarzı.
Pansy: Bunu onların yanında söylersen daha Malfoyun m si olamadan lanetlenirsin.
Ben: Bana ortalık yerde öyle deme biri duyabilir.
Pansy: Herkes akşam yemeğinde
Pansyle birlikte hastane kanadına vardık. Draco ve diğerleri orada yatıyordu. Herşeyin başladığı ana tekrar gitmiş gibiydim.
Draco: Neden geldiniz?
Ben: Ne demek neden geldiniz tabiki önemsediğimiz için geldik.
Draco:(Aman tanrım sakinim beni önemsiyor aaa) yani gelmeniz gerekmezdi ama neyse
Ben: Altın çocuk böyle depresyonik konuşmaya devam edersen seni lanetlerim haberin olsun.
Draco: Tamam sustum Slytherin Prensesi
Ben:( Slytherin Prensesi mi yok artık aaaa)
Pansy: Hey prenses benim sanıyordum.
Ben: Kıskanma ben tacı paylaşırım haha.
Pansy: Tamam peki bu arada yemeğe yetişmeliyiz.
Ben: Görüşürüz çocuklar.
Pansle büyük salona gittiğimizde,yara kafa ve tayfası hala yoktu ve Umbridge de okula çok fena halde dönmüştü. Ormanda başına ne gelmişse kesinlikle iyi değildi. Bayan Mcgonnagal onu sakinleştirmek için odasına götürdü.
( bu arada harry ve arkadaşları esrar dairesindeler ve meşhur olaylar yaşanıyor.)
~Ertesi sabah~
Pansy: Dün gece öyle olaylı geçmişki. Potter ve tayfası bakanlıkta ölüm yiyenler ile çarpışmışlar ve bakanlık lordun geldiğini görmüş. Ve Umbridge okuldan ayrılacak.
Ben: Yaşlı cadıdan kurtulmak iyi oldu. Neyse büyük salona gidelim Draco ve Blaise revirden çıktılar bizi bekliyorlar.
Pansy: Sen hala Draco'ya açılamadın ben ona üzüldüm bak sene bitiyor hala içinde tutuyorsun.
Ben: Olsun onun mutlu hali benide mutlu ediyor.
Pansy: Daha az romantik olamazmısın ya
Draco ve Blaise'in yanına sonunda vardık Dumbledore'un konuşması bittikten sonra hepimiz trene yürüyorduk.
Ben: Yazmayı unutmuyorsunuz ona göre sonra bozuşuruz bak.
Pansy: Tamam tamam yazarım.
Pansy ve Blaise başbaşa kalmak istediği için bizde draco ile ayrı bir bölüme geçtik. Bu beni hem utandırmıştı hem de sevindirmişti.
Draco: O artık bilindiğine göre ne olacak?
Ben: Bekleyip göreceğiz sanırım.
Draco: Şey ( soramayacağım çok korkuyorum) peki sen hangi taraftasın?
Ben: Ben her zaman kazananı tutarım.
Draco: Klasik Syrenia ha, sence tatilde görüşürmüyüz?
Ben: Belki ailelerimiz ölüm yiyen toplantısına giderse hahahaah
Draco: Hahaha
Bu bölüm biraz kısa olmuş olabilir üzgünüm. Aslında bu bölümü yaparken çok zorlandım. Çünkü kitap ve filmlerde hep harry'nin üzerinde işlendi bu yüzden aralarda okulda olanların ne yaptığını bilmiyoruz. Umarım seversiniz. Vote ve takip etmeyi unutmayın.💚🐍🍏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Çocuk ( Draco ile Hayal Et Kitabı)
FanfictionBu hikayeyi sürekli Harry Potter izlerken orada olsam olaylar nasıl değişir die düşündüğüm için yazdım. Umarım seversiniz.💚🍏🐍 Not: Bu arada Draco'ya yeşil gözü yakıştırdığım için yeşil gözlü yaptım çok takılmayın lütfen.