Noel tatilinden sonra sonunda tekrar okula dönüp draco ile buluşabilmiştim. Fakat Draco görevi kendi başına halletmek istiyordu. Yapamayacağından emindim ama onun yanında olmalıydım. Çok hasas bir dönemdeydi. Planı bu sefer onun hazırlamasına izin verecektim.
~Slytherin ortak salonu~
Draco: Bana güven sevgilim her şeyi ayarladım. Şarabı slughorn'a vericez o da Dumbledore ile içecek. Sonra zehirlenicek.
Ben: Nasıl bu kadar emin olabilirsin? Bu çok riskli.
Draco: Bana güven bu işi halledicem. Senin birşey yapmana bile gerek yok hem zaten dolapta neredeyse hazır.
Ben:(Zeki olduğun kadar düşüncesizce davranıyorsun. Ama senin planın başarılı olması için uğraşıcam.) Tamam sana yardım edicem ama plan başarılı olursa iyi olur.
Draco: Merak etme sevgilim.
Fakat slughorn zehirli şarabı Harry ile Ron'a servis eder ve Ron zehirlenir ama ölmez ve revire yatırılır.
Dumbledore ve diğer profesörler bu olayı araştırırken Slughorn aslında şarabı Dumbledore için sakladığını söyler.
Ve yine bir öldürme girişimi başarısız olmuştur. Snape bu olayı bizim yaptığımızı biliyordur. Harry'nin Draco'ya olan şüpheleri artar. Ve onu takip etmeye başlar.~Draco'nun odası~
Draco: Ugh o aptallar yüzünden planım mahvoldu.
Ben: Tamam sakin ol bir yolunu buluruz. Her zaman olduğu gibi
en kötü Astroloji kulesinden aşağı iteriz ne bileyim.Draco: Hahaha astroloji kulesi fikri iyiymiş. Keşke en başta seni dinleyip planı uygulamasaydım. Hem böylece potter beni takip etmiyor olurdu.
Ben: Draco olanlar yüzünden kendini suçlama hepimiz hata yaparız hem zaten ilk planda benim hatamdı. Sen dolaba odaklan Potter'ı ise bana bırak tamam mı?
Draco bana yaklaştı ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu.
Ben: Bunu evet olarak kabul ediyorum.
Neyse geç oldu artık gideyim.Draco: Hayır gitme bu gece burda kal lütfen yanımda olmanı istiyorum. Dolabımdan kıyafet alabilirsin.
İtiraz etmedim ve dolabından bir sweat alıp banyoya gittim. Aynada yanaklarımın kızarık olduğunu fark ettim. Sweati giydiğimde aslına üzerime olmuştu sadece biraz kısa gibiydi ama umursamadım. Sonuçta o benim artık sevgilimdi ve utanmamam için bir neden yoktu.
Draco:(Çok güzel olmuş) Sen çok...Ben: Yoksa utandınmı Altın çocuk?
Draco: Hayır sadece aklıma o gece geldi. Senin evinde kaldığımız.
Draco'nun yanına yaklaştım birbirinize sarılmış halde duruyorduk. Ben saçları ile oynarken bir yandan da konuşuyorduk.
Ben: Nolmuş o geceye bişey olmamıştı ki ben hatırlamıyorum.
Draco: Bunu sana söyleyemem yaşamayı seviyorum.
Ben: Draco aşkım benim mükkemmel sevgilim benden sır saklamaz değil mi?
Draco:(Aşkım dedi ve mükkemmel dedi) Belki sen geceliğini değiştirirken aynada yansımanı görmüş olabilirim.
Ne beni izlemişmiydi. Yanaklarının hiç olmadığı kadar kızdırdığını hissettim. Draco ise o malum sırıtışını atıyordu.
Ben: Draco sen ciddi misin.
Draco: Syrenia sadece 1 saniyeydi ve yanlışlıkla oldu özür dilerim.
Hafifçe yanağına tokat attım ardından da yanağını öptüm.
Ben: İlki gizlice baktığın için ikincisi ise özür dilediğin için. Şimdi iyi geceler uykum geldi.
Göğsüne başımı koydum ve gözlerimi kapattım. Kalbinin atışını duyabiliyordum. Bu gece en iyi gecelerinden biri olmuştu.
~ 2 Gün Sonra ~
Draco'yu hiçbir yerde bulamıyordum. Ne pansy ne de Blaise onu görmemişti. Aklıma son olarak Erkekler tuvaletine bakmak geldi. Ve oraya doğru ilerledim ama bu sahne bana çok tanıdık geliyordu. Sanki o rüyanın başı gibi. Tuvalete girdiğimde Potter ve Draco oradaydı. Potter bir anda "Sectumsempra" diye bağırdı. Malfoy kanlar içerisinde yerde yatıyordu.
Ben: Dracoo... (Harrye döner) Seni canavar ona naptın? Seni öldürücem
Avada-Tam laneti söyleyecekken Snape içeri girdi. Ve potter kaçtı, Snape daha önce duymadığım bir büyü söyledi. Draco'nun yaraları iyileşmişti ama 2 gün boyunca hastane kanadında kalması lazımdı.
Draco uyurken yatağının başında onu izliyordum. Onun yanından hiç ayrılmamıştım. Olanların hepsi benim hatamdı daha dikkatli olmam lazımdı.
Pansy: Hadi Syrenia ısrar etme yemeğe gitmen gerek.
Ben: Sen git uyandığında burada olmak zorundayım.
Pansy: Tamam ama gece odana gelmezsen profesörlere şikayet ederim.
Pansy gittikten bir süre sonrada Madam Pomfrey aynı şeyleri söylemişti ama gitmeyeceğimi anlamıştı. Draco'nun dağılmış saçlarını düzelttim. Ve yanağından öptüm üzerinden tam kalkacakken bana engel oldu ve dudaklarını dudağıma bastırdı.
Ben: Bu yaptığın fırsatçılık.
Draco: Ben bir Malfoyum bana itiraz edemezsin.
Ben: Bende bir ...
Draco kahkaha ile bana gülüyordu Pansy bana o kadar fazla Malfoy demişti ki cidden bu ismi benimsemiştim.
Draco: Bir Malfoymusun? Evlendiğimizi hatırlayamıyorum. Yoksa ben uyurken mi evlendik.
Ben: Yaa off pansy bana o kadar Bayan Malfoy demiş ki alışmışım.
Draco: O zaman ileride alışman uzun sürmez ha.
Draco ile gülerken onun işaretinin parlaması ile gülümsememiz son buldu. Zamanı gelmişti görev tamamlanmalıydı artık.
Draco girildikten sonra ihtiyaç odasında doğru ilerledik. Kapının girişine geldiğimizde ona sıkıca sarıldım. Ve Sanki son kez öpermiş gibi uzunca öptüm.
Ben: Olurda görüşemezsek şunu bil seni sonsuza kadar sevicem.
Draco: Bende seni Syrenia Malfoy. ;)
Yazardan,
Merhaba bugünkü bölüm biraz romantik geçti. Bu arada yeni yazmaya başladığım kitaba da bakarsanız çok sevinirim 600 okuyucuyu geçmişiz ve bu mutluluk verici. Vote vermeyi unutmayın sizi çok seviyorum.💚🍏🐍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Çocuk ( Draco ile Hayal Et Kitabı)
FanfictionBu hikayeyi sürekli Harry Potter izlerken orada olsam olaylar nasıl değişir die düşündüğüm için yazdım. Umarım seversiniz.💚🍏🐍 Not: Bu arada Draco'ya yeşil gözü yakıştırdığım için yeşil gözlü yaptım çok takılmayın lütfen.