𝑶𝒕𝒉𝒆𝒓 𝑯𝒂𝒍𝒇 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔

②⑤

Keyifli okumalar
🐥

Hastane koridorunda oturmuş Taehyung'un tadavisinin bitmesini bekliyorduk. Bakışlarım kapıda yazan acil yazısına takıldı. Bizim dışımızda bir sürü insan vardı ve herkesi telaşlı görmek kalbimi acıtıyordu. Bizim gibi herkesin bir derdi vardı işte.

"Seninle tanışma fırsatımız olmadı Lena. Jooheon ben."

Bakışlarım Jimmy'nin yanında duran çocukta gezindi.

"Memnun oldum." Diyerek yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirdim."fakat sen beni tanıyorsun gibi."

Adımı bildiğine göre beni duymuş olmalıydı. Kimden duyduğuda belliydi. "Ha evet, Jimmy senden çok bahsediyor bana."

Kalp atışlarım bir anda hızlandı ve hiç beklemeden bakışlarımı Jimmy'e çevirdim. Uyarı dolu bir surat ifadesi ile Jooheon'a bakıyordu.

"Yani, ne kadar iyi bir arkadaş olduğun hakkında konuşup duruyor."

Dudaklarımı birbirine bastırıp gülümsememi engelledim ve başımı anladım anlamında salladım.

"Siz arkadaş mısınız?" Diye sorduğumda ikisininde bakışları beni bulmuştu.

"Evet, aslında ailelerimiz
tanışıyor."

Jimmy'nin daha önce hiç duymadığım kaç tane arkadaşı çıkacaktı acaba. Önce Lia şimdi de Jooheon.

"Anladığım kadarıyla Jimmy benden hiç bahsetmemiş. Kırıldım şu an."

Sesini inceltip sahte bir kırgınlıkla konuşunca kendimi tutamayarak güldüm. Ben gülünce Jimmy'nin bakışları beni buldu. Buna mı gülüyorsun der gibi bakıyordu.

"Üzgünüm ama hiç bahsetmedi."

"Şaşırmadım. Nankör işte."

Yeniden güldüm. Aslında çok kafa bir insana benziyordu. Böyle bir durumun içerisindeyken bile beni neşelendirmeyi başarmıştı. Jimmy Jooheon'un bu tavırlarına fazlasıyla alışkın olacak ki her hangi bir tepki vermeden sessiz kalmayı tercih etti. Sanırım onu pek takmıyordu.

"Sen Taehyung'un numarasını nereden buldun Jimmy?"

Konuyu değiştirmemin üzerine ikiside bana doğru baktı. "Jungkook'tan. Jackson'la o kızı tesadüfen o şekilde görünce Jungkook'u arayıp numarasını istedim işte."

"Beni neden aramadın?" Diye sordum birden. Jimmy derin bir nefes verdi.

"Çünkü bu durum sana garip geleceği için sorgulayacaktın."

Bunu demesinin ardından kaşlarım havaya kalktı. "Ha! Bana açıklama yapmak istemedin yani?" Kiyaneli bir şekilde konuşup arkama yaslandım.

"Hayır, dün gece kötü haldeydin. Sana durumu söyleyipte daha fazla üzülmeni istemedim."

Verdiği cevabın ardından yutkundum. Yüzüme onun sayesinde yeniden bir gülümseme yerleşti. Sürekli düşünceli hareket ediyordu ve ben her saniye ona daha da çok kapılıyordum.