Biraz düşüş yaşıyoruz sanki. Ben bunu bölümlerin iyi olmamasına bağlıyorum. Çok sessizsiniz. Bir kaç kişi dışında kimse bir şeyler yazmıyor. Sıkılmaya mı başladınız? Ona göre kendimi ayarlayayım.
Sürekli bölüm atmak iyi mi kötü mü bilmiyorum. Aralarla mı atmamı istersiniz?
Dikkate alın lütfen. Cidden bende yoruluyorum yani. Oturup yazıyorum. Bir bölümü yazmak en az iki saat sürüyor. Modum gün geçtikçe düşüyor ama sırf kitabı seviyorum diye oturup yazıyorum.
Keyifli okumalar
🌳Jimin'in anlatımından...
"Şu suratımın haline bak."
Lia arabanın güneşliğindeki aynaya bakarken bir taraftanda söyleniyordu. Dikkatimi yoldan çekmeden gözlerimi devirdim. Olay yaşandığından beri söylenmeye devam ediyordu. Kaşınan oydu ve cezasınıda çekmişti.
"Sadece dudağının kenarında ufak bir yara var. Abartmaya gerek yok bence."
Lia'nın bakışlarının bana döndüğünü fark ettim ama ona dönüp bakmadım.
"Nasıl abartmayayım ya? Canım yanıyor. Üstelik suratım mahvoldu."
Canının yanmasından daha çok suratının güzelliğini umursuyordu bence. Cidden aşırı abartıyordu çünkü yara onun gördüğü kadar büyük değildi.
"O oyunu oynayıp, kızı kışkırtmadan önce bunların olacağını tahmin etmeliydin."
Umursamaz bir tavırla konuştuğum sırada Lia'nın alay dolu gülüşü arabamın içini doldurdu.
"Sen şu an o sürtüğümü savunuyorsun?"
Kullandığı kelime sinirle dişlerimi sıkmama sebep oldu. Tepki vermemeye çalışıyordum ama bunu yapmak gün geçtikçe benim için daha da zor hale geliyordu. Yuta'nın bir an önce bana elinde bir şeylerle gelmesi gerekiyordu.
"Savunmuyorum ama her şey oratada değil mi sencede? O oyunu bilerek oynamak istedin. Hatta o bara bizi bilerek götürdün. itiraf et Lia."
Sonuna kadar inkâr etse bile ona asla inanmayacaktım. Bara gitmeye bu kadar hevesli olması ve sonunda orada Lenalarla karşılaşmamız kesinlikle tesadüf değildi.
"Bilerek yapmışsam ne olmuş yani?"
Kurduğu cümleye karşılık alayla güldüm. Bu sırada kırmızı ışıkta durmuştuk. "İnkâr etkiyorsun yani? Söyle o zaman, onların o barda olduğunu nasıl öğrendin?"
Bu konuda birinden yardım aldığı çok açıktı. Başka türlü öğrenme ihtimali yoktu çünkü. Ve ben kimden yardım aldığını tahmin edebiliyordum.
"Seni ilgilendirmez."
Her geçen saniye sinirlerimi daha da çok bozuyordu. "Söyle Lia. Sabrımı zorlama benim."
Yeşil ışık yandığında arabayı sürmeye devam ettim. Bu sırada Lia'nin derin bir nefes verdiğini duymuştum. Onunla bunları konuşurken araba sürüyor olmak pek iyi bir durum değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑶𝒕𝒉𝒆𝒓 𝑯𝒂𝒍𝒇 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔
Fanfiction"Bu böyle devam edemez. Seni o insanlardan kurtarmam gerek." Bir eliyle göz yaşlarını silerken şaşkın bakışları beni buldu. "Nasıl yapacaksın?" Derin bir nefes alıp hemen karşımda duran aynada kendimi inceledim. Daha sonra ise bakışlarım ikizimi b...