Günde iki bölüm atınca bazı kişiler bir önceki bölümü fark edemeyebiliyor. Bu bölümden önceki bölümüde bugün attım. Fark etmeyenler olursa lütfen önce 52'yi okusunlar.
Keyifli okumalar
🍰Stres tüm bedenimi ele geçirmişti. Sonunda her şey iyi olacak diye gerçekten çok ümitlenmiştim ama her zaman bir sorun çıkıyordu. Jimin kapıyı açmaya gitmişti. Biz ise şaşkın bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Aklımda çok fazla soru vardı ve bunların cevabını Lia yanımıza gelince alacağımı düşünüyordum. Tabii sinirlenip kıza saldırmazsam.
Bir kaç saniye daha geçtiğinde Lia önde Jimin arkada salonun içine girdiler. Suratını gördüğüm an kendimi tutamayarak yüzümü buruşturdum. Bence en çok bu ifadeyi hak ediyordu.
"Ekip toplanmış. Ne kadar güzel."
Alaylı bir şekilde konuşup gözlerini sırayla hepimizin üzerinde gezdirdi. Bana bilerek daha uzun bakmıştı ve suratına iki tane çarpma istediğimi uyandırıyordu.
"Gerçekten çok aptalsınız." Sesli bir şekilde gülüp Jimin'e döndü. "Saçma planından haberimin olmayacağını mı düşündün gerçekten Jimin?"
Jimin'in kaşları çatıldı ama olması gerektiğinden çok daha sakin duruyordu. Bende elimden geldiğince öyle gözükmeye çalışıyordum fakat bir kaç dakika sonra hala böyle kalabilir miydim emin değildim.
"Nasıl öğrendin?"
Lia koltuklardan birine oturup rahatça yayıldı. Kollarımı göğsümde birleştirdikten sonra gözlerimi devirdim.
"Öncelikle senin son zamanlardaki davranışlarından baya şüphelenmiştim. Önce bana iyi davrandın daha sonra yine ters yapmaya başladın."
Demek ki sandığımız kadar aptal değildi. Dürüst olmak gerekirse buna şaşırıyordum. Lia bir süre sessiz kalmanın ardından arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne attı. Bu rahat ve kendini beğenmiş tavrı iyice sinirimi bozuyordu.
"Sonra dolandırdığım o aptal zenginler benimle muhattap olmamaya başladı. Bende iyice şüphelendim ve onlardan durumun aslını bir şekilde öğrendim. Bir adam tarafından tehdit edildikleri söylediler." Lia'nın bakışları daha sert bir hal aldı.
"Onları tehdit eden kişinin Yuta olduğunu biliyorum. Yuta durup dururken benimle neden uğraşsın ki? Aklıma tabiki sen geldin. Bende dün gece evine girerek tüm kanıtları aldım."
Şaşkın bir şekilde ona bakıyordum. Ne yani cidden tüm plan suya mı düşmüştü? Bu kadar kolay mıydı? Kabullenmek istemiyordum.
"Eve nasıl girdin?" Bu kez konuşan ben oldum. Lia başını bana doğru döndürüp yapmacık bir şekilde gülümsedi. Daha sonra cebinden bir anahtar çıkardı.
"Çok önceden Jimin'in anahtarının bir kopyasını yaptırmıştım. Bir gün işime yarayacağını biliyordum."
Anahtarı havada sallayıp sesli bir şekilde güldü. irileşmiş gözlerimle ona bakıyordum. Bu kızı hafife aldığımızı düşünüyordum. Kesinlikle sorunluydu. Hemde düşündüğümüzdan çok daha fazla.
"Sen gerçekten psikopatsın Lia."
Jimin yüzünü buruşturup bakışlarını ondan çekti. Hala çok sakin duruyordu ve ben neden böyle olduğunu merak ediyordum. Kız resmen bizi bitirmişti.
"Ve sen de baya bir salaksın Jimin. Dürüst olayım beni baya şaşırttın. Senden daha temkinli olmanı bekliyorum."
Jimin buna sinirlenmek yerine alaylı bir şekilde gülmüştü. Kaşlarımı çatarak onu izlemeye koyuldum. O ise Lia'ya doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑶𝒕𝒉𝒆𝒓 𝑯𝒂𝒍𝒇 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔
Fanfiction"Bu böyle devam edemez. Seni o insanlardan kurtarmam gerek." Bir eliyle göz yaşlarını silerken şaşkın bakışları beni buldu. "Nasıl yapacaksın?" Derin bir nefes alıp hemen karşımda duran aynada kendimi inceledim. Daha sonra ise bakışlarım ikizimi b...