24

5.3K 518 91
                                    


Merhabalar

"Jungkook bu tabağını bitir." Diyen Taehyung ile sinirle solumuştum. Onun da bana sinirle bakıyor olduğunu fark etmem uzun sürmemişti.

"Yemek istemiyorum." Diye çıkışınca daha sert bakmıştı. "Ye bunları Jungkook." Demişti sert soluklarını arasından. Cevap vermeyip sırtımı ona döndüğümde hala delici bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Kaç haftadır bir şey yemiyorsun. Dünden beri de ağzına bir şey almadın Jungkook. Bitir şu tabağını."

"Aç değilim. Yemek istemiyorum." Diye sesimi yükselterek söylenmiştim. "Açsın ve yiyeceksin." Demişti o da bana karşılık sesini yükselterek. Cevap vermeden ona ters bir şekilde oturmaya devam etmiştim.

"Kendini düşünmüyorsan bari karnındaki bebeği düşün. Yememe saçmalığın yüzünden kilo bile alamıyor. Kendine de zarar veriyorsun. Şimdi kilo alman gerekirken kaç kilo verdiğini sayamadım bile." Ayağa kalkmış, yanımda sinirle bana bakıyordu.

Yemek istiyordum ama göremiyordum ki. Son günlerde yalnızca canımın çektiği şeyleri yiyebiliyordum. Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde normal yemekleri yiyemiyordum.

"Sen kendin yemezsen ben yediririm." Demişti sandalyesini getirip benim yanıma koyarken. Oturduktan sonra beni de masaya döndürmüş, kasığa doldurduğu yemeği ağzıma tıkmıştı. Onu zorla yuttuktan sonra diğer lokmayı da çoktan ağzıma doldurmuştu.
Birkaç kaşıktan sonra artık yiyemeyeceğimi söylemek için ağzımı açmıştım ki o bunu yanlış anlayıp tekrar bir kaşık daha yedirmişti. Onu da yuttuktan sonra artık ağzıma tıkmamasını sağlamak için hızlıca konuşmaya başlamıştım.

"Yeter artık. Doydum." Deyip oturduğum yerden kalkmıştım. Elimi yıkamak için mutfaktan çıkarken arkamdan "Daha yarısını bile bitirmedin." Diye bağırmıştı ama daha fazla yiyemezdim.

Elimi yıkayıp tekrar mutfağa geçtiğimde Taehyung bulaşıkları makineye dolduruyordu. Bana sinirliydi bunu hala devam eden hızlı soluklarından da anlayabiliyordum ama gerçekten elimde olan bir şey değildi.

Ben bir bardak su alıp oturma odasına gittiğimde yanıma gelir sanmıştım ama gelmemişti. Ben de saat daha erken olduğu için odamıza çıkmak istememiştim. Bu yüzden kesinlikle izlemediğim, sadece kafamı dağıtmak için boş boş baktığım filme geri dönmüştüm.

Aradan geçen yarım saatin sonunda ise Taehyung gelmişti. Bu beni mutlu ederken saçma filmden gözlerimi çekmiş, ona bakmaya başlamıştım. Ancak o bana gözlerini bir kere bile değdirmemiş, benden uzak bir yere oturup televizyona bakışlarını sabitlemişti.

Ben de ona bakmamaya çalışarak tekrar gözlerimi filme çevirmiştim. Film bitesiye kadar Taehyung bir kere bile dönüp bana bakmamıştı. Birkaç gündür böyleydik ve bu beni fazlasıyla üzüyordu.

Aslında her şey 2 hafta önce başlamıştı. Hiçbir şey yememeye başlamamın ardından ilk önce kendim kilo vermiş, sonrasında ise minik karnım tamamen gitmişti. Sadece Birkaç hafta önce canım erik çekmişti ve ondan sonra hiçbir şey çekmemişti.

Film bittiğinde Taehyung oturduğu yerden kalkmış, odamıza gitmişti. Benim de yapacağım bir şey olmadığı için odaya girmiş, üstümü değiştirmek için pijamalarımı dolaptan çıkarmıştım.

Üstümü giyinip yatağa yattığımda Taehyung banyodan çıkmıştı. Odanın ışığını kapatmış ve yan tarafıma yatmıştı. Uzun bir süre bana sarılır mı diye beklemiştim ama o, hiç hareket etmemiş, yüzünü de çevirmemişti bana.

Ben de sırtımı dönüp uyumak için hareketlendiğimde gözlerimin dolmasına engel olamamıştım.

"Jungkook uyan." Diyerek kolumu dürten Taehyung ile gözlerimi açtım. Uyandığımı görünce "Kahvaltı hazır mutfağa gel." Demiş ve odadan çıkmıştı. O gittikten sonra ben de lavobaya girmiştim. İşimi bitirdikten sonra üzerimdeki şort ve ince askılı pijamamı çıkartmaya gerek duymadan mutfağa geçtim.

Taehyung kutudan büyük bir bardağa döktüğü sütü de benim önüme koymuş ve karşıma oturmuştu. Hamileliğimden beri takık olduğu şeyler vardı. Asla bir bardak süt içirmeden güne başlatmazdı beni ve artı olarak kahvaltımı çok güzel yaptığımdan emin olasıya kadar da kaldırmazdı beni masadan.

Son günlerde onu da üzdüğümün farkindaydım. Artı olarak karşımda sinirli gözleriyle bakan eşim onu üzmek dışında sinirlendirdiğimi d gösteriyordu.

Bana daha çok kızmaması için ben de ona uyarak kahvaltı yapmaya başlamıştım.

"Bugün hastaneye gideceğiz." Demişti elindeki kahvesiyle geriye yaslanmış oturuyorken. Yediğim peyniri yutmuş "Neden?" Diye sormuştum.

"Senin için yeni vitaminler vermesini isteyeceğim." "Belki cinsiyetini de öğreniriz." Demişti gözlerimin içine bakarken.

İçimi aniden bir heyecan kaplamış, hemen onaylamıştım onu. Ardından beni izlemeye devam etmesiyle biraz daha yemiş, sütümü de tamamen bitirip kalkmıştım.

"Arabayı ben kullanayım bugün. Uzun zamandır kullanmıyorum." Elini kapının kuluna atmış olan Taehyung sesimi duymasıyla elini çekmiş, arabanın etrafından dolanarak diğer tarafa binmişti.

Ben de uzun zamanın ardından ilk defa araba kullanacak olmanın heyecanıyla şoför koltuğuna kurulmuş, arabayı çalıştırmıştım. Ben araba kullanırken yanımdaki Taehyung'un arada bana değen bakışlarını hissediyordum. Aramız dünkü kadar bozuk değildi ancak hala bir soğukluk olduğunun farkındaydım.

Zaten kısa olan yolu 10 dakika gibi bir sürede geldiğimizde arabayı hastanenin otoparkına park etmiş, birlikte içeri girmiştik. Randevu saatimizden biraz erken gelmiş olmalıydık ki içeride başka bir hasta olduğunu öğrenmiştik. Bu yüzden birazdan gireceğimiz kapının tam karşısındaki koltuklalara oturmuş, beklemeye başlamıştık.

Endişeliydim. Birazdan neden kilo verdiğimi ve sağlıklı olup olmadığını öğrenecektik. Cinsiyeti ne olursa olsun sevinecektim, şu an benim için sağlığı önemliydi.

Yanımdaki Taehyung elini karnımın üzerinde dinlendirdiğim elimin üzerine atmış, okşamıştı.

"Cinsiyetini öğrenirsek birbirimize dargın öğrenmeyelim." Demişti yanağıma hafifçe dudaklarını bastırırken. Yüzüme anında gülümseme yerleşirken onu onaylamıştım.

Sıra bize gelesiye kadar birbirimizle konuşmuş, 1 haftada yaşadığımız kırgınlık için de üzgün olduğumuzu belirtmiştik. Sonrasında ise üzerideki omega ve alfa içeriden çıkmış, biz girmiştik.

Doktorumuz her zamanki gülen yüzüyle bizi karşılamıştı.

"Hoşgeldiniz. Her şey iyi mi, nasıl gidiyor?" Demişti. Erken geldiğimiz için bir şeylerin ters gittiğini biliyor olmalıydı ama bir şey belli etmeden konuşmuştu.

"Pek iyi olduğu söylenmez." Demişti Taehyung derin bir nefes alırken. "Jungkook son günlerde pek bir şeyler yiyemiyor, çok da kilo verdi."

"İlk olarak kontrol edelim bebeğimizi, bakalım bir şeyi var mıymış." Demişti koltuğundan kalkarken. Biz de onunla birlikte henüz oturmadığımızdan arkasından gitmiştik.

Ben yatar pozisyona geldiğimde doktor bir şeyler ayarlıyordu. Bu sırada ben de karnımdan tişörtümü sıyırmıştım. Gözüme çarpan tamamen düz olan karnım daha çok üzülmemi sağlamış, sıkıntıyla gözlerini karnımda gezdiren Taehyung'a bakmıştım.

Doktor karnıma jeli sıkmış, ardından elindeki cihazı karnımda gezdirmeye başlamıştı. Uzun bir süre hiçbir şey söylemeden karşımızdaki siyah ekrana bakmıştı. Bu daha çok endişelememizi sağlarken Taehyung sıkıntılı bir nefes almıştı.

"Geçen aya göre büyümemiş, o kilo vermemiş ama sen vermişsin. Sana başka vitaminler ve yeni bir beslenme listesi vereceğim." Demesini onaylamıştık.

"Onun dışında minik kızınız gayet sağlıklı görünüyor."





































Limerence | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin