18

8K 613 152
                                    

Geçen bölüm sınırı bölümü yayınladıktan önce koyduğum ve çoğu kişi önceden okuduğu için geçmeden atıyorum ama bu bölüm sınırı geçmeden kesinlikle atmam.

Sınır: 100 oy 50 yorum

İyi okumalar

Aşağı kattan gelen tıkırtılarla gözlerimi açmıştım, yanım boştu. Her sabah büyük ellerini belimde, nefesini boynumda hissederek uyanırdım ama bu sabah sadece yanımdan ayrılmasının çok olmadığını belli eden kokusu ve sıcaklığıyla açmıştım gözlerimi.

Yatakta oturur konuma geldim, dün yorulmuştum şimdi öğlene doğru uyanmış olmam normaldi. Hala uykumu tam anlamadığım için yumruk yaptığım ellerimle gözlerimi biraz kaşıdım.

Yataktan çıktım, yüzümü yıkayıp merdivenlere doğru yöneldim. Merdivenlerden inerken kalçamdaki sızı kendini belli ediyordu. Son basamağı da inip mutfağa doğru yönelince gelen güzel kokular beni mest etmiş, aç midem kendini belli eder gibi guruldamaya başlamıştı.

Oturmak için masaya yönelmiştim ama masada olan çeşit çeşit pastalar, kurabiyeler, en sevdiğim yemekler beni durdurmuştu.

Taehyung hala krema yapıyordu ve beni henüz fark etmemişti. Bu kadar yemeğe ne gerek olduğunu anlayamamıştım ama çok aç olduğumdan dolayı hepsini yemek istiyordum.

Taehyung'un yanına ilerlemiş, beni fark etmemiş eşime arkasından sarılmıştım. Hafifçe irkilmiş, çırpmakta olduğu kremayı bırakmış, belindeki ellerimin üzerine ellerini yerleştirmişti.

"Günaydın bebeğim." Dönüp yüz yüze gelmemizi sağladığında dudaklarıma minik bir öpücük kondurup söylemişti.

"Günaydın." Dedim ben de ona karşılık olarak.

"Bu kadar hazırlık ne için? Misafir falan mı gelecek?" Bir gülüş bırakmış, ardından arka arkaya dudaklarıma minik öpücükler bırakmıştı.

"Senin için."

"Artık sizi daha iyi doyurmam lazım." Demiş dizlerinin üzerine gelerek tişörtümü sıyırmış karnıma dudaklarını bastırmıştı.

"Orada henüz bir bebek yok Taehyungie."

"Hayır var. Oradasın değil mi babacığım." Demişti tekrar dudaklarını bastırdığı yeri okşarken. Daha oluşmamış bir bebekle konuşmaya çalışıyordu, bu düşüncelerimle bir kıkırtı bırakmış, hala oluşmamış bebeğimizi sevmeye çalışan eşimi izlemiştim.

"Hadi sizi güzelce doyuralım." Deyip oturtmuştu beni. Kendisi de karşıma yerleşmiş, önümdeki tabağı alıp masadaki çeşit çeşit şeylerden doldurmaya başlamıştı.

Kendi tabağına da biraz bir şeyler koyduktan sonra yemeğe başlamış, ben de ona uyup aç midemi göz ardı edemeyerek yemeğe başlamıştım.

Yarısına geldiğimde onun çoktan bitirmiş olduğunu görmüştüm. Biraz daha yemiş bırakmıştım.

"Sen beni bekle, ben burayı toparalyıp geliyorum." Demişti kalkıp tabakları toparlarken.

Birçok çeşit yaptığı için mutfak oldukça dağınıktı. Onu tek başına bu dağınıklığın ortasında bırakmak istemediğim için ben de biraz yardım etmek için kalkmıştım. Ortalığı toplarken itiraz etmek için ağzını açmıştı. Hemen yanından geçerken yakalarından tutarak kendime çekmiş, sert bir öpücük vermiştim.

Birlikte toplamaya başlamış, kısa sürede bitirmiştik. Tabii yarısında beni oturtup kendisi yapmaya başlamış, kalkmama da izin vermemişti.

Limerence | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin