25

5.3K 484 59
                                    

Merhabalar

Sonunda bölüm kxlanxka

"Bir kızımız olacak. Tanrım, çok heyecanlıyım." Diyerek odadan odaya geçen, heyecandan yerinde duramayan eşim gülümsememi sağlamıştı. Hastaneden çıktıktan sonra hemen bir mağazaya gitmemiz gerektiğini, kızımız için kıyafetler alacağını söylemişti ama ben kabul etmemiştim. Kendimi fazla yorgun hissediyordum, bu yüzden bu birkaç gün sonrasına da ertelenebilirdi.

Sebepsiz yorgunluğumun gitmesi için kendime kahve yapmaya karar vermiştim ama sonrasında bunun zararlı olduğunu hatırlamış, daha elime almadığım kahve kutusuna hüzünle bakmıştım.

Jimin arıyordu, her günkü rutin konuşmamızı bugün erkene çektiğini düşünerek uyuşuk hareketlerle açtım telefonu.

İlk olarak bir nefes sesi duydum, ardından ağlamaklı bir ses ve bunlar çoktan kaşlarımın çatılmasına yetmişti bile.

"Jimin." Dedim hala hiçbir ses gelmiyordu ve bu daha da telaşlanmama neden olmuştu.

"Jungkook, çabuk gel." Demişti hıçkırıklarının arasından.

"Ne oldu Jimin?!" Diyerek fazla bağırmış olmalıydım ki onun da sesi artmış beni daha çok korkutmuştu.

"Geliyorum ben tamam mı? Sen ne olduğunu anlat."

"Tamam çabuk gel." Hala yukarıda hiçbir şeyden haberi olmayan Taehyung'u çağırmaya çıkmıştım.

Hiçbir şeyden habersiz olan sevgilim, sabah erken çıktığımızdan dolayı dağınık olan odamızı toparlıyordu. "Taehyung hemen çıkmamız lazım." demiştim sesimi düz tutmaya çalışarak, onun da endişelenmesini istemiyordum. "Ne oldu?" diye soruşuna yalnızca "Jimin'e bir şey olmuş." diyerek cevap vermek durumunda kaldım çünkü ben de henüz ne olduğunu bilmiyordum.

Bu sırada Jimin'in nefes seslerini duyuyordum. Biraz sakinleşmişti. Biz evden çıkıp arabaya binesiye kadar da bir şey dememişti. Arabanın sesini duyduktan ve biz yola çıktıktan sonra konuşması için "Jimin." demiştim ve o transtan çıkmış gibi derin bir nefes almış, ardından tekrar hıçkırıklarını duymuştum.

"Jungkook, öncelikle tedirgin olmanı istemiyorum. Öyle çok bir şey değil zaten." Demişti hala ara sıra kırılan sesiyle.

"Dün gece Yoongi ile çok kötü kavga ettik. Bugün sabah da bana bir şey demeden evden çıkmış. Dersim geç başlıyordu bugün. O yüzden geç kalkmıştım. Sonra hazırlanırken fark ettim." Duran ağlaması tekrar başlamıştı.

"Kan vardı Jungkook."

"Ne kanı Jimin? Nerende kan vardı?" Sakin olamıyordum, onun da sakin olması için sakinlikle cevap vermem gerekiyordu, bu yüzden kendimi dizginlemeye çalışmıştım.

"Kasıklarımdaydı Jungkook. Yoongi'yi aradım, kaç kez aradığımı bile bilmiyorum ama bakmadı telefonlarıma."

Taehyung arabayı oldukça hızlı şekilde sürüyordu. Jimin hala bir şeyler anlatırken kısa sürede gelmiştik zaten. Hemen arabadan inip şifresini bildiğimizden kapıyı açıp içeri geçmiştik.

Jimin'in kendi odasında olduğunu tahmin ediyordum bu yüzden oyalanmadan odalarına geçmiştik.

Tam da tahmin ettiğim gibi minik civcivim yatakta öylece yatıyordu.

"Noldu Jimin?" Demişti Taehyung. Kan olmuş pijamasını ve iç çamaşırını yatağın üzerine öylece bırakmıştı.

"Anlattım işte. Neden öyle bir şey oldu bilmiyorum."

Limerence | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin