Limerence | Taekook

21

Merhabalar

Nasılsınız? Herkes iyidir umarım.

Karnımda dolaşan parmaklar ve hissettiğim küçük öpücüklere uykumdan en güzel şekilde uyandırıldım.

Gözlerimi açtığımı fark eden eşim parmaklarını durdurmuş biraz yukarı kayarak yüzlerimizi aynı hizaya getirerek burnumun ucuna bir öpücük kondurmuştu.

Bu benim gülümsememe neden olmuş, bu sayede o da gülmüştü.

Burnumdan öpmeyi bir alışkanlık haline getirmişti. Her fırsatta ucundan öpüp huylanmama neden oluyordu.

"Günaydın bitanem." Deyip yanıma kendini bırakmış, kolları arasında sıkıştırarak gözlerini kapatmıştı.

Son günlerde okula gitmememizle beraber oldukça geç kalkıyorduk. Bugünde neredeyse öğlen saatlerinde kalktığımız uykumu fazlaca almış olmamdan belliydi.

Kolları arasından "Günaydın." Diyerek çıkıp yataktan kalkmış, banyoya girip sabah rutinlerimi halletmiştim.

Ardından tekrar odamıza geçmiş, pijamalarımı çıkartıp birazdan okulumuza gideceğimiz için üzerime bir pantolon ile kazak giymiştim.

Taehyung mutfakta olmalıydı. Bu yüzden ben de oraya inmiş, bir şeyler hazırlaysn eşimin yanına geçmiştim. Birlikte çabucak hazırladığımız kahvaltımızı bitirmiş, ardından Taehyung'un yaptığı, midemin bulanmaması için içtiğim çayımı da bitirmiş ve kalkmıştık.

Ben hazır olduğumdan o üstünü değiştirmeye gittiğinde beklemiştim bir süre. Yaklaşık 10 dakikanın sonunda gelmiş evden çıkmıştık.

Yerlerimize yerleştikten sonra o, arabayı sürmeye başlamıştı. Gideceğimiz yer zaten belliydi. Fazla uzak olmayan üniversitemize 15 dakikada varacağımızı kestirebiliyordum.

Neredeyse hiç konuşmadan geldiğimiz yer ile arabadan inmiştik.

"İki yıl donduralım." Bana dönüp kısık bir sesle fısıldamıştı.

"Bence ben 2 sene dondurayım, sen 1 sene dondur. Doğduktan ve biraz büyüdükten sonra sen başlarsın."

"2 yaşlarına geldikten sonra ikimizin de başlaması daha iyi olur. Birlikte başlarız ve okula geldiğimiz süre boyunca ailelerimize koyar, eve dönmeden önce alırız."

"Olur." diyerek onaylamıştım aynı kısık sesle. Henüz en yakınlarımız dışında kimse bilmiyordu ve bir süre daha söylemek istemiyorduk. Bu yüzden etraftaki kimsenin duymaması adına oldukça kısık sesle konuşuyorduk.

İlk olarak benim, sonra onun işini hallettik. Şu an burada olan arkadaşlarımız biz geri dönesiye kadar mezun olacaklardı.

Bu beni biraz duygulandırmıştı. Ne kadar fazla zaman geçirmesek de güzel arkadaşlıklar edinmiştim.

"Taehyung ben arkadaşlarımla görüşmeye gideceğim." Demiştim dilekçelerimizi verip tekrar bahçeye çıktıktan sonra.

Ben gittikten sonra onun da gittiğini görmüştüm. Büyük bir çoğunluk dışarıdaydı. Bu yüzden biraz bakınmış göremeyince içeri geçmiştim.

Tahmin ettiğim gibi Mark içeride, her zaman oturduğu yerde oturuyordu. Ancak şimdi her zamankinin aksine yanında bir omega vardı.

Beni görünce oldukça şaşırdığını belli eden bir yüz ifadesi takınmış, yanına gelmemi beklemişti.

"Bir aydır neredeydin sen?" Demişti ön sırasına ona dönük bir şekilde oturduğumda.

Ona söyleyecektim ama yanındaki omegayı daha önce hiç görmemiştim ve onun yanında bahsetmek beni biraz rahatsız ederdi.