Jimin odasında otururken kapısının açılması ile titrek bakışlarını kapıya çevirdi.
"Abi? Ben özür dilerim sadece öylesine çizmiştim o resmi."
Mark bir kaç dakika sinirli gözler ile yatakta ağlamaktan gözleri şişmiş kardeşine baktı.
"Benim o alçak Jeon Jungkook'dan nefret ettiğimi, onu öldürmek için zaman kolladığımı biliyorsun ama yinede Jungkook'un resmini çiziyorsun."
Jimin her ne kadar bu söylediklerini saçma bulsada yinede abisiyle arasına girmek istemiyordu. Ama ne olursa olsun abisi haksızdı.
"Özür dilerim abi, ben bu kadar tepki vereceğini düşünememiştim."
Mark bir kaç saniye daha Jimin'e baktıktan sonra direk odadan çıktı. Jimin ile şu sıralar konuşmak istemiyordu.
...
"Gel oğlum buraya."
Jungkook'un dediğini anlayan Yeontan görkemli kanatlarını çırparak, yavaşça Jungkook'un dizine kondu.
Yeontan eğitimliydi. Normal baykuşlardan daha farklıydı. Jungkook şimdiye kadar kimsenin dediğini umursamamıştı. Çoğu evine gelen şirket arkadaşları Yeontan için saçma eleştirilerde bulunsada Jungkook asla kulak asmıyordu.
/ Bir baykuş evde beslenemez!
/ Kuşun özgürlüğünü kısıtlıyorsun!
/ O ne anlar sevgiden?
/ Boşver onu doğal ortamına geri bırak...
Jungkook bu saçma eleştirileri düşünürken ister istemez sırıtmıştı. Yeontan'ı doğal ortama bıraksa zaten yaşayamazdı, alışık değildi.
Jungkook bunları düşünürken, aklına gelen şey ile yavaşça Yeontan'ı koltuğa bırakarak, üst kata doğru ilerledi.
...
Oğlum, Jeon Jungkook. Ben bu satırları yazarken sen daha on yaşındaydın. Her şey nasıl gelişti bilmiyorum ama şunu biliyorum ki, annenin katili o adam Park Jimin ve Park Mark'ın babası...
Her şey akıl almaz bir sebepten başladı. Bir kaza sonucunda Mark ve Jimin'in babası, anneni.. eşimi öldürdü. Bu kazanın tek nedeni anneni / benim karımı sevmesiydi ve karşılık alamamasıydı. Ben bunu öğrenince, üzgünüm oğlum ama Park ailesinin yuvasını dağıttım..
Seni çok seviyorum canım oğlum. Sakın kendini Park ailesine yenik düşürme ve sakın unutma! Herne olursa olsun, herne yaşanırsa yaşansın Sen iyilikten ve doğruluktan asla vazgeçme.
-Baban-
...
Jungkook elindeki kağıdı katlayarak, masaya bıraktı.
O Park ailesinden nefret etmesi gereken kişi Jeon Jungkook'du, onlar değil.
...
Aradan bir ay gibi bir süre geçmişti. Jimin her geçen gün Jungkook'u düşünüyordu. Bunu neden yapıyordu bilmiyordu. Arada abisi geliyor, Jungkook ile ilgili bir sürü saçma sapan şeyler söylüyordu.
Jimin yatağında yatıyorken, odaya abisinin gelmesi ile yavaşça doğruldu.
"Ne oldu abi?"
Mark elindeki dosyayı masaya bırakarak, Jimin'in yanına oturdu.
"Jimin ben bir haftalığına yurt dışına çıkacağım anlaşma için ve tek kalmanı istemediğimden benim ile geleceksin."
Jimin anında başını sallamıştı, gitmek istemiyordu.
"Abi sen git ben tek kalacağım ve bu konuda israr etmeni istemiyorum."
Mark düşünür gibi sert bakışlar ile Jimin'e baktıktan sonra yavaşça başını salladı.
"Tamam Jimin ama seni devamlı arayacağım."
Mark Jimin'in saçlarından öperek yavaşça ayağa kalktı.
"Görüşürüz küçüğüm kendine dikkat et."
Jimin gülümseyerek, başını salladı ve abisinin odadan çıkışını izledi. Bir hafta evde tek kalacak olmak Jimin'i mutlu etmişti.
...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Benim bu hayatımda en sevdiğim şey beslediğim baykuşumdu. Sen geceme ay oldun. ---- /Kapak bana aittir. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.
