DARK-13

550 53 3
                                    

Jimin duşun ardından kendini koltuğa attığında, telefonuna gelen o üst üste bildirimler ile yüzü buruştu. Abisine dair öyle fazla mesaj vardı ki bunların hepsini okumak çok vaktini alacağını tahmin edebiliyordu.

Jimin Jungkook'un getirdiği poşetten pizza kutusunu alarak, soğumuş olan pizzayı yerken, boğazına bir yumru oturdu. Jungkook'a karşı kendisini gerçektende kötü hissediyordu.

Telefonunun çalması ile elindekini bırakarak telefonu koltuğun üzerinden aldı. Telefonu açar açmaz büyük bir bağırış sesi kulaklarını doldururken yüzü buruşmuştu.

-"JİMİN ŞU MESAJLARIMI NEDEN AÇMADIN NEREDESİN SEN!

-"Bağırma bana abi. Ben iyiyim, sadece biraz uzaktayım.

-"Jimin, sen o kuyudan nasıl çıktın?

-"Beni birisi çıkardı kimin olduğunu sana söyleyemem.

-"Söyle bana nerede olduğunu Jimin'im lütfen.

-"Nerede olduğumu bilmiyorum ben ve yanına gelmek istemiyorum beni arama artık ben burada iyiyim.

Jimin telefonu kapatarak başını geriye yasladı.Jungkook bile gitmişti.

...

Jungkook arabadan büyük adımlar ile inerek evine girdiğinde bakışları ile siyah duvarların ardından belli olan küçük Yeontan'ı görmesi ile derin bir nefes aldı.

"Güzelim benim."

Jungkook, Yeontan'ın kanadındaki o bandaj ile sıkıntılı bir nefes aldı. Veteriner denen doktoru çağırmak isterdi ama bunu yaparsa Yeontan'ı kendisinden almalarından korkuyordu.

Yeontan boş boş bakan gözleri ile Jungkook'a bakıyorken, Jungkook elinin tersi ile yaralı kanadına dokundu. Küçük bir çizik olduğu için azda olsa rahat hissediyordu kendisini.

"Bunu sana yapanın sonu kötü olacak oğlum."

Jungkook işte o an bakışlarını etrafta gezdirdi evin heryeri birbirine girmiş olduğunu görünce yüzünü buruşturdu.

Oturduğu yerden doğrularak kavonozda ilerlediğinde, kavonozun neredeyse yarıdan azalmış olduğunu gördü aklına ilk olarak Jin gelince sırıtmıştı.

"Al oğlum, doydun mu yoksa sen?"

Yeontan başını diğer yana çevirince, Jungkook gülümseyerek elindeki solucanları kavonoza geri bıraktı.

Jimin'in yanına gitmeden önce Mark'a küçük bir oyun oynayacaktı.

...

Mark kuyunun yanına geldiğinde dolan gözlerini sımsıkı kapattı. Jimin'e bir şey olsun istemiyordu. Onun için herşeyi yapacak güce sahip iken o gücün yerli bir olmasına izin vermezdi.

Mark elinde tuttuğu telefonunu sıkarken, telefonun çalması ile hızla başını telefona çevirdi.

Jeon Jungkook.

-"Jimin nerede Jungkook!

-"Evimde yaşanan o kötü olay senin başından mı çıktı?

-"Sana Jimin nerede dedim Jungkook!

Jungkook alt dudağını dişleyerek Yeontan'ın tüylerini okşamaya başladı.

-"Jimin bende Mark. Onu asla bulamayacağın kadar uzakta, Jimin benim ile.

-"Nereye götürdün? Eğer söylemezsen-

-"Jimin'i benden almak kolay olmayacak Mark, şimdi kapatmam lazım.

Mark kapanan telefonun ardından büyük bir küfür ederek ellerini başının arasına koydu. Jimin'i o kuyuya hiç götürmemeliydi.

...

Jimin koltuğa uzanarak başını yastığa yasladığında, aklına son zamanlarda yaşadığı o kötü anlar ile gözlerini sımsıkı yumdu.

Abisi Mark'ı özlemiyordu ama içinde ona karış saf bir öfke vardı. Bunları düşünmek canını yakmaya başlarken, kendini uyumak için zorladı.

...

O defter bir daha açılmayacaktı...

O sözler bir daha tutulmayacaktı...

Gün bir daha doğmayacak, gece her daim ayı barındıracaktı...

Baykuşlar her zaman geceyi yaşayacaktı...

...

Bölüm sonu.

DARK / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin