Jin, Jungkook'un ani teması ile kaskatı kesilirken, Jungkook arka cebinden çıkarttığı siyah göz bandajını Jin'in gözlerine bağlayarak kendini geri çekti.
"Ne yapıyorsun Jungkook?"
Jungkook'un dudakları kıvrılırken, Jin'i tutarak yatağa oturttu.
"Jungkook?"
"Sessiz ol Jin."
Jungkook derin bir nefes alarak Jin'in önünde eğilerek kollarını sıkıca tuttu. Jin afallasada hiç bir tepki vermezken, Jungkook'un bakışları değişmişti.
"Jin dün bana birşey söylemiştin hatırlıyor musun?"
Jin kollarını Jungkook'un boynuna doladığı sırada, Jungkook gülümsedi.
"Hatırlıyorum Jungkook Mark ve Jimin ile ilgili bilgi verecektim."
"Söyle o zaman Jin Mark ve Jimin'in konusu ney?"
Jin tereddüt etsede bu sorunun karşılığını cevapsız bırakmadı.
"Jimin ve Mark gitti Jungkook."
"Nereye gittiler?"
Jin gümseyerek gözündeki bandajı çıkartmak için hamle yapacağı sırada, Jungkook bunu engelleyerek elini daha sıkı kavradı.
"Jin söyle nereye gittiler?"
"Önce sikişeceğiz unuttun mu?"
Jungkook dilini köpek dişlerinde gezdirerek kendini geri çekti. Lanet olsun ki bu adam konuşmayacaktı!
"Tamam Jin."
Jungkook Jin'in gözlerini açarak kendini geri çektiği sırada telefonunun çalması ile bakışlarını Jin'den çevirdi. Bilinmeyen numara.
"Geleceğim bekle."
Jungkook Jin'i odada bırakıp çıktığında telefonu açarak kulağına doğrulttu.
-"Jungkook ben Jimin."
Jungkook kulağındaki telefon ile boş depoya bakıyorken, aklından geçen onca düşünceye engel olamıyordu.
-"Jimin ne oldu nereden buldun numarayı?"
-"Jungkook çok vaktim yok sadece biz abim ile Kore'den ayrıldık ve Türkiye'ye geldik.. Jungkook ben çok özür dilerim Yeontan'ın ölümünün sebebini bilmesemde kimin öldürdüğünü biliyorum."
Jungkook için o an her şey durmuş gibiydi. Yüzü buruşurken, kaşları eş zamanlı olarak çatılmıştı.
-"Kim? Jimin kim öldürdü!"
-"Bunu buradan ne anlatabilirim nede sana videoyu göstere bilirim. Lütfen beni gel ve al buradan Jungkook eğer beni alırsan sana Yeontan ile ilgili videoyu göstere bilirim."
-"Konum at öyleyse. Adres ver Jimin."
Jimin telefonu kapatarak titreyen elleri ile bakışlarını önce etrafa sonra ise telefona çevirdi. Abisinin evden ayrılması ile Jungkook'u aramıştı.
Jungkook'u rehberden bulup konumu ve altına ne olur, ne olmaz adresi attığında anında görüldü işareti ile karşı karşıya geldi.
Kalbi hiçbu kadar hızlı atmamıştı. Bir yandan abisi, bir yandan sevdiği, ama en önemlisi abisinin suçlu olduğu gerçeği bunca şeye rağmen Jungkook'u haklı çıkartıyordu.
...
Jimin kalmış olduğu odada tedirginlik ile dolanıyorken, kapının açılması ile bakışları abisine çevrildi.
"Güzelim uyumadın mı hiç?"
Mark Jimin'e sıkıca sarıldığı an Jimin dolan gözlerini gizleyememişti. Abisi Jimin'e herne kadar değer versede yaptıklarını artık Jimin bile kaldıramıyordu.
"Uyandım."
Mark kardeşinin boynundan öpüp kendini geri çektiği an kapının çalması ile kaşları çatıldı.
"Mark bey dışarıda bir adam sizi soruyor."
Jimin korku ile abisinden önce davranarak dışarıya çıktığında, Mark hemen arkasından geliyordu.
"Jimin odana geç!"
"Hayır abi bende merak ediyorum."
Jimin koşarak merdivenleri inip gelene baktığında, görmüş olduğu yüz ile kaşları çatıldı. Tanımıyordu!
"Jimin'im şimdi yukarıya çık merakın geçtiyse ben geleceğim."
Jimin odaya çıkıp elinde tutmuş olduğu telefonu açarak mesaj kısmına girdi. Jungkook'un son görülmesi bu akşamdı.. en son konuştukları saat diliminde.
Jimin: Jungkook çıktın mı yola?
Jungkook: Yarım saat kadar sonra attığın konumda olacağım.
Jimin: Jungkook korkuyorum ya birşey olursa?
Jungkook ekrana sırıtarak baktı. Jimin ile konuşmak kendini ne zamandan beri böyle hissetmesine sebep oluyordu bilmiyordu.
Jungkook: Jimin bana atacağın video nedir?
Jimin alt dudağını büzerek elini kalbine götürdü.
Jimin: Jungkook olmaz gelince konuşalım. Beni buradan götürecek misin?
Jungkook çenesini kaşıyarak gülümsedi. Jimin'in kendine muhtaç olması hoşuna gitmeye başlamıştı.
Jungkook: Götüreceğim Jimin ona göre hazır ol.
Telefonu kapatarak cebime koydum. Aşağı indiğimde abim koltukta oturmuş, bir adam ile konuşuyordu.
"Ben bahçedeyim."
Sesim ile ilk irkip anında başını sallarken, hızlıca bahçeye çıktım.
Ne kadar süre geçti bilmiyorum bir araba evin önünde durduğunda koşarak arabaya doğru yaklaştım. Arabadan inen Jungkook ile gülümserken, arakama kısa bir bakış atarak sıkıca sarıldım Jungkook'a.
"Geldin Jungkook."
Jungkook'un bir şey dahi demesine izin dahi vermeden aklıma gelen şey ile yüzümü yüzüne çevirdim.
"Abim gelmeden lütfen gidelim buradan."
Bakışları ilk evi, daha sonra beni bulunca kafasını yavaşça sallayarak, onu çekiştirmeme izin verdi.
Buradaydı, yanımdaydı. Bana gelmişti. Gece Ay'a gelmişti...
Belkide Gece Ay için değil, Yıldıza gelmişti.
...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK / JİKOOK
Fanfictie(TAMAMLANDI) Benim bu hayatımda en sevdiğim şey beslediğim baykuşumdu. Sen geceme ay oldun. ---- /Kapak bana aittir. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.