'There ıs always a hıdden owl in knowledge.'
---
Yeontan sahibi Jungkook'un yanına uçarak hemen masanın yanına kondu. Jungkook eğilip gagasına küçük bir öpücük kondurup masa işine devam ederken, Yeontan keskin bakışları ile adeta çevresine bakıyordu.
Hissediyordu, bir şeyler vardı. Geçenlerde gelen o oğlanın bir daha geleceğini hissediyordu.
...
Jimin abisinin evden çıkışının ardından kahvaltısını yaprak hızla üst kata yöneldi. Üzerini ve altını değiştirerek bahçeye indiğinde arka bahçeye doğru ilerledi korumaların olmadığı tek yere, arka bahçeye.
...
Jungkook önündeki resime kısa bir bakış atarak Jin'i aradı telefon dakika içerisinde açılmıştı.
-"Jin bu fotoğrafı kim çizdi?"
-"Jimin çizdi Jungkook bunu kendim gördüm."
-"Tamam ama neden böyle bir çizim yaptı?"
-"Ahhh bunu bulmam üç günümü sürer biliyorsun Jungkook ama senden isteğim sadece biraz daha fazla miktar."
Jungkook derin bir nefes alarak gözlerini sımsıkı kapattı. Bu çizimi ne için yaptığını bilmesi gerekiyordu.
-"Tamam iki katını alacaksın Jin üç gün sonra bilgiyi istiyorum."
Jungkook telefonu kapatatak oturduğu sandalyeden kalkarak arkasındaki rafa doğru ilerledi. Yeontan Jungkook'a bakarken, Jungkook'un elindeki kavonozu görmesi ile kanatlarını çırparak her zamanki yerine kondu.
"Aferim Yeontan."
Yeontan önündeki bolca canlıyı iştah ile yerken kapıdan gelen ses ile ağızında ki kıvranan canlıyı yutup aynı Jungkook gibi bakışlarını o geçenki sarı saçlı kendisi ile konuşan çocuğa çevirdi.
"Ne işin var senin burada Jimin?"
Yeontan yemeyi bırakıp gelen sarı saçlı oğlana çevirdiğinde bakışlarını ondan kendisine baktığını gördü. Bu oğlanın sahibi gibi bakması Yeontan'ın huylanmasını sağlamıştı.
"Jungkook sadece beni dinlemeni istiyorum."
Jungkook ellerini beline koyarak sert bakışlarını Jimin'e gönderdi.
"Benimde sana soracağım bir soru var Jimin."
Yeontan bir canlıyı daha ağızına atarken, bakışları kısa ve uzun oğlanın üzerindeydi.
"Ne soracaksın bana Jungkook?"
Jimin hissettiği garip bir duygu ile bakışlarını tekrardan az ilerideki simsiyah baykuşa çevirdi. Nede güzel hayvan diye düşünürken;
"Gel benim ile Jimin."
Jungkook'un sesini duyması ile bakışlarını Yeontan'dan çevirdi.
Jimin karşısında açılan bir kapıya birde Jungkook'a bakarken, Jungkook Jimin'e bakıyordu. Jimin tam bir cümle kuracağı an omuzuna konan baykuş ile bir kaç saniye gözlerini kırpıştırdı.
"Yeontan gel oğlum."
Jungkook tam Yeontan'ı Jimin'in omuzundan alacağı an Jimin bunu engelledi.
"Kalsın bir zararı yok bana Jungkook."
Jungkook tek kaşını kaldırarak Yeontan'a kısa bir bakış atarak başını salladı. Jimin'in baykuştan korkmaması dikkatini çekmişti.
"Abin en son buraya geldiğinde Yeontan'dan korkmuştu."
Jungkook'un alay dolu sesi odada yankılanırken Jimin hafifçe sırıttı. Abisini öyle düşünememişti.
"Abim aslında kolay, kolay korkmaz hiçbir şeyden."
Jungkook bakışlarını Jimin'e çevirerek kollarını göğsünde birleştirdi.
Jungkook arkasını döndüğü an Jimin bakışlarını Yeontan'a çevirdi.
"Çok güzel ismi varmış cinsiyeti nedir?"
Jungkook çekmeceyi açarak içinden Jin'in dün vermiş olduğu çizimin fotoğrafını çıkarttı.
"Erkek."
Jimin Yeontan'ı koluna doğru alarak başının üzerindeki hafif tüyleri okşamaya başladı. Tam o sırada görüş açısına giren fotoğraf ile sertçe yutkundu.
"Bu çizim ile ilgili bana bir açıklama yapacak mısın yoksa ben mi bulayım?"
Jimin kaskatı kesildiği an, Jungkook Yeontan'ı Jimin'den allarak havaya doğru bıraktı. Yeontan lambanın üzerine konarken bakışları iki oğlan arasında gidip geliyordu.
"Hadi bana bu resmi açıkla ve git buradan Jimin."
"Jungkook ben çizdim bu resmi."
Jungkook anlamayarak Jimin'e baktığında, Jimin derin bir nefes alarak bakışlarını kaçırdı. Jungkook'a hiç bir şey anlatamazdı.
Seni seviyorum Jungkook. Diyemezdi.
"Sadece bunu bilmeni istiyorum Jungkook o resmi ben çizdim ve bu yüzden abim ile kavga ettik.
"Benim resmimi neden çizdin sen?"
Jungkook bir elini Jimin'in omuzuna koyarak kendine doğru çekti kendine göre küçük bedeni. Oldukça küçük bedeni.
"Ne olur kızma ben sadece seni çizmek istedim Jungkook."
Jungkook sıkıntılı bir nefes vererek kendini yavaşça geri çekti.
"Beni neden çizmek istediğini merak ediyorum Jimin. Bunu şimdi bana anlatacaksın."
Jimin dolan gözlerini Jungkook'dan gizlemek adına hızla başını yere doğru eğdi.
"Sen- ben sadece seni çizmek istedim, çünkü senden ve abimden başka kimsenin yüzünü ezbere bilmiyorum."
Jimin gözlerini sımsıkı yumduğunda kirpiklerinin arasından akan bir kaç damla tuzlu su yer ile buluşmuştu. Jungkook başını dikleştirerek Jimin'in çenesinden tutarak yüzünü yüzüne çevirdi.
"Git hemen buradan Jimin, ve bir daha bu eve gelmeni istemiyorum."
Jimin yanağından akan yaşı umursamadan yavaşça başını salladı ve arkasına dönerek, önce odayı sonra evi terk etti.
Bir baykuş olmak istemişti. Ona yakın, dünyaya uzak...
'Bilgede daima gizli bir baykuş vardır.'
...
NOT: En son paragraf, en üstteki ingilizce sözün çevirisidir.
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Benim bu hayatımda en sevdiğim şey beslediğim baykuşumdu. Sen geceme ay oldun. ---- /Kapak bana aittir. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.