Elimde tutmuş olduğum bavulumu daha sıkı kavrayarak, abimin yanında simsiyah giyinimli bir 'bodyguard' tipli adam ile abimi izliyordum.
Ne kadar zaman geçti bilmiyordum en sonunda siyah giyinimli adam yanımızdan ayrılınca abimin bakışları beni buldu.
"Ver bavulunu."
Bu iki kelime beni nedensizce derinden yaralarken, elimdeki gri büyük boy bavulu abime doğru uzattım. Abim bavullarımızı küçük alana koyup bana dönerken, benim yüzüm asıktı.
"Asma o yüzünü Jimin'im."
"Hangi ülkeye gittiğimize dair bir bilgi bile vermedin abi."
Kurduğum cümleden sonra, helikopterin pervaneleri çalışmaya başlayınca abim belimden tutarak, hızlıca helikopterin açık olan kapısından içeri soktu bedenimi.
"Gidince öğreneceksin güzelim."
Sarı saçlarımı karıştırarak, kemerimi bağladım. O sırada helikopter yavaşça havalanmaya başlamıştı bile.
Kafamı eğerek aşağı baktığımda gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Jungkook'u, yeontan'ı o kara kuyuyu.
...
Jungkook iş yerine doğru ilerlerken yukarıdan geçen gürültülü helikoptere kısa bir bakış atarak küçük depo tarzı yere ilerledi.
Görmüş olduğu görüntü ile yüz hatları sivrileşirken, bedeni kasılmıştı.
"Jungkook ne o yoksa yapamayacağımı mı sandın?"
Jungkook önce yerde onlarca yırtılmış dosya kağıtlarına, sonra karşısında gülen yüz ifadesi ile kendisine bakan Jin'e sinir ile baktı. Yıllardır üzerinde çalıştığı kağıtlar şimdi ayaklarının altında bir çöp gibi durması ile sinir kat sayısı yükselmişti.
"Korkma Jungkook bende yedekleri var o kadar salak değilim."
Jin Jungkook'a doğru bir kaç adım atarak, sinirli yüze iç çekerek baktı.
"Seni öldüreceğim Jin!"
"Beni öldüremezsin Jungkook bunu ikimizde gayet iyi biliyoruz değil mi? Eğer beni öldürürsen bu ayaklarının altında olan dosyaların taslaklarını bulamazsın."
Jungkook dişlerini sıkarak, Jin'in boynunu sıkarak arkasındaki duvara yasladı bedenini.
"Nerede!"
Jin ellerini Jungkook'un beline koyarak gülümsediğinde Jungkook sinir ile kendini geri çekti.
"Ne istiyorsun Jin!"
"Senden ne istediğimi daha önce sana söylediğimi hatırlıyorum Jungkook."
Jungkook'un kaşları ve bedeni kasılırken, başını sinir ile iki yana salladı.
"Sana hiç bir şeyimi vermeyeceğim Jin! Ne paramı nede sevgimi."
Jin'in yüzünden küçük bir hâyal kırıklığı geçsede dizlerinin üzerine çökerek yerden aldığı yırtık kağıtlardan bir tanesini Jungkook'a doğru tuttu.
"Bu kağıtlar varya güzelim.. bu kağıtların eksikliğinin önemini senden ve benden başka kimse bilemez değil mi?"
Jin alay ile sırıtarak elindeki yırtık olan kağıdı bir kaç kere dâha yırtarak ayağa kalktı.
"Bana ister sevgini, ister paranı ver Jungkook.. senden isteğimi yapmazsan bütün işin biter ve elinde kalan şirketide arsaları da en önemlisi, Yeontan gibi Jimini'de kaybedersin."
Jungkook parmaklarını saçlarından geçirerek, dehşet ile bakışlarını Jin'e çevirdi.
"Sen mi yaptın? Yeontan'ı sen mi öldürdün?(!)"
Jungkook tekrardan Jin'i yakasından tutup sırtını duvar ile birleştirerek, dolan gözlerini karşısındaki adama çevirdi.
"Hayır Jungkook hayır. Yeontan'ı ben öldürmedim ve kimin öldürdüğüne dair bir fikrim yok."
Jungkook sinirden kızaran gözlerini Jin'e çevirerek yanındaki duvara sert bir yumruk attı.
"Jungkook şimdi senden isteğimi bir günlüğüne olsa dâhi yapacak mısın? Bana kendini verecek misin?"
Jungkook ellerini Jin'in yakasından çekerek sinir ile kendini geri çekti.
"O dosyaların taslaklarını bana vereceksin Jin öyle yada böyle!"
Jin Jungkook'a doğru bir kaç adım dâha atarak, kollarını tam Jungkook'un ensesine koyacak iken, geri itilmesi ile sırıttı.
"Bir daha bana dokunmaya kalkarsan öldürürüm."
"Eğer o dosyaların taslaklarını istiyorsan sana dokunmama izin vereceksin Jungkook! Unutma Jungkook ailenden sana kalan tek şeylerden biriydi o şirket."
Jungkook bakışlarını kaçırarak, gözlerini kapattı. Tam o an Jin'in kolundan tutması ile bakışlarını Jin'e çevirdi.
"Ayrıca isteğimi yaparsan sana ek olarak bir bilgi daha verebilirim.. Jimin ve Mark ile ilgili."
Jungkook Jin'in yüzüne bir yumruk atarak sinir ile yanan gözlerini kapattı.
"Kabul ediyorum Jin eğer bir yanlışını görürsem çok kötü olacak."
Jin keyif ile gülümseyerek başını salladı. Tamda istediği cevabı aldığı için mutluydu.
"Yarın gece bu saatde burada ol bekleyeceğim Jungkook."
Jin depodan çıkıp giderken, Jungkook duvara tekme atarak gözlerini deponun tavanına çevirdi.
"Yarın."
...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Benim bu hayatımda en sevdiğim şey beslediğim baykuşumdu. Sen geceme ay oldun. ---- /Kapak bana aittir. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.