O gece Jungkook ile aynı odada, aynı yatakta uyumuştuk. Bir gece saati gözlerimi açtığımda Jungkook'un yerinde olmadığını görünce yataktan doğrularak, bakışlarımı küçük balkon kapısına çevirdim.
"Jungkook?"
Sesim öyle kısık uykulu çıkmıştı ki beni duymadığına emin olunca bedenimi yataktan kaldırdım.
Jungkook iç çamaşırı ile balkonda öylece dururken, hemen yanına geçerek sırtımı balkon demirine yasladım şimdi benim yüzüm odaya, Jungkook'un yüzü boş sokaktaydı.
"İçeriye geç Jimin."
Başımı olumsuz anlamda sallayarak, bedenimi Jungkook'a doğru çevirdim.
"Neden uyumuyorsun?"
"Jimin içeriye geç daha fazla soru sorma."
Sinirlenmiştim. Kendimi zor tutarak adımlarımı odaya doğrulttum sıcak yorganın altına girip kendimi yorgana haps ederek gözlerimi kapattım.
...
"Jungkook aç kapıyı!"
Mark gecenin bir saatinde Jungkook'un Kore'deki evine gelmiş, kapıyı yumrukluyordu.
"Jimin?"
Aradan her ne kadar süre geçmese o kapı asla açılmamıştı. Mark sinir ile cebinden telefonunu çıkartarak; korumaları aramış, Jungkook ve Jimin'i bulamak için emir vermişti.
Mark tam bulunduğu yerden ayrılacak iken karşısına çıkan Jin ile sinir kat sayısı artmıştı.
"Mark bekle!"
"Senin ile konuşacak hiç bir zamanım yok ve olmayacak Jin!"
Jin alay ile gülümseyerek başını yana yatırdı. Mark'ın telefon konuşmasınıda duymuştu, ne istediğini gayet iyi biliyordu.
"Mark beni dinlemezsen Jimin'i asla bulamazsın."
"Ne saçmalıyorsun sen?"
Jin Mark'a doğru adımlarını atarak, hemen önünde durdu ve cebinden çıkarmış olduğu telefondan bir kaç tuşa basarak ana ekranı Mark'a doğru çevirdi.
Mark ekranda görmüş olduğu görüntü ile bakışlarını Jin'e çevirdi, yüzünde 'ne saçmalıyor bu salak' bakışı vardı.
"Bu fotoğrafta görmüş olduğun dosyalar varya Mark işte bu dosyalar Junkook için oldukça önemli dosyalar, bana kendini verebilecek kadar önemliydi bu dosyalar."
"Beni ne ilgilenirir bu Jin ben Jimin'i istiyorum."
"Mark bazen gerçektende çok saf olabiliyorsun, şuan olduğun gibi."
Mark sinir ile aralarındaki bir kaç santimlik farkı kapatarak, Jin'e sinir ile baktı.
"Ben kardeşimi istiyorum Mark!"
"Owww tamam bende senin Jimin'i istediğini biliyorum zaten Mark gel anlaşalım ve ben sana Jimin'i ayaklarına getireyim sende bana... Sahi yaa senden karşılık olarak ne istemeliyim?"
Mark, Jin'in yakasını tutarak sinir ile boynunu sıktığında, Jin boynundaki elleri tutarak iri ellerden kurtuldu.
"Eğer bana zarar verirsen Jimin'i kendin bulmak zorunda kalacaksın Mark."
"Ne istiyorsun karşılığında öyleyse!"
Jin sırtını soğuk betona yaslayarak gözlerini kapattı aklına geldikçe delirdiği yüzü anımsadı.
Jin'in bakışları hemen evin yan bahçesinde bulunan küçük Yeontan'ın mezarına takılı kaldı.
"O görmüş olduğun mezarı parçalamanı istiyorum Mark."
Mark elini ensesine atarak, sinir ile başını iki yana salladı. Yeontan'ı öldüren bunu kolay bir şekilde yapa bilirdi. Evet.
"Jimin'i bana getireceksin."
Jin gülümseyerek başını salladığında, Mark adımlarını küçük mezarlığa doğru yönlendirdi.
Jin telefonunu çıkartıp kamerayı açarak Mark'ın tekmeler içinde mezarlığı kırışını çekerken, yarım saat kadar bir süre içerisinde kamerayı kapatarak arka cebine geri koydu.
Mark parçalara ayrılmış beyaz yığına bakarak arkasına döndü. Jin ağacın kovuğuna yaslanmış Mark'ı izliyordu.
"Çok güçlüymüşsün Mark. Benden haber bekle en yakın süre içerisinde sana Jimin'i getireceğim."
Jin, Mark'ın çenesini işaret parmağının yanı ile okşayıp hızla çıkış kapısına ilerledi.
Mark sinir ile parmaklarını saçlarından geçirerek, tuzla buz olmuş mezarlığa baktı.
"Hayatımı mahvettin sen Jeon Jungkook! Benim olanı benden aldığına pişman edeceğim seni."
...
Saat ilerliyordu. Jimin yanında uyuyan Jungkook'a bakarak gözlerini kırpıştırdı. Jungkook'a olan sevgisini artık gün yüzüne çıkartmak istemiyordu, ona olan sevgisini kendi içine yok etmek istiyordu.
"Seni artık sevmek istemiyorum ben."
Kurduğu cümle içinden bir yerleri parçalarken, elini uzatarak burnuna gelmiş siyah uzun saçları yana doğru çekti. Önümde uyuyan bedene sırtını dönerek gözlerini kapattı.
Yıldız'ın geceden gittiği gibi, Ayında gitme vakti gelmişti belkide...
Ay gecedeydi evet, peki gece ayda mıydı?
...
Bölüm sonun.
⭐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Benim bu hayatımda en sevdiğim şey beslediğim baykuşumdu. Sen geceme ay oldun. ---- /Kapak bana aittir. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.