Gecenin karanlığı eşliğinde Jimin yatağında yatıyorken, aşağıdan gelen bir kaç kapı açılma sesi ile hızla odadan çıktı.
"Abi?"
"Efendim Jimin?"
"Neler oldu?"
Mark kardeşini yanına çekerek, başını geriye yatırdı.
"Ahh Jimin o adamı öldürmedim. Ama bir gün gelecek-"
"Abi yeter! Lütfen artık vazgeç şundan. O adamın bir suçu olduğunu düşünmüyorum."
Mark kardeşinin sarı saçlarını karıştırarak, başını dikleştirdi.
"Jimin sana birşey diyeceğim ve beni iyi dinlemeni istiyorum."
"Dinliyorum abi?"
...
"Eğer bir gün biri olurda canını yakmaya kalkışırsa ona sakın acıma! Bunu bir abi tavsiyesi olarak gör. Lütfen sakın ama sakın karşındaki kim olursa olsun ona acıma ve isteğini ona verme."
"Abi ne diyorsun sen?"
"Kardeşim sakın dediklerimi unutma. Eğer olurda Jeon Jungkook seni benden alırsa ona sakın isteğini kolay kolay verme. Bu merhametini bir kenara at. Bu pis dünya senin için iyi bir yer değil."
Jimin abisini odadan çıkışının ardından, başını yastığa gömerek gözlerini sımsıkı yumdu. Abisi neden böyle bir açıklama yapmıştı?
...
Jungkook Yeontan'ın önüne bir avuç solucan koyarak, yavaşça ayağa kalktı. Etraf simsiyahtı karanlıktan başka bir şey değildi. Evin böyle olmasının iki sebebi vardı.
Birincisi Jungkook asla aydınlığı sevmezdi. İkincisi ise Yeontan bir baykuş olduğundan, aydınlığı oda sevmezdi.
"Jungkook bu gün geleceksin değilmi toplantıya? "
Jungkook Yeontan'ın kafasına ufak bir öpücük kondurarak, yavaşça ayağa kalktı.
"Geleceğim Jin ama önce bir kaç işlerim var saat kaçta olacak toplantı?"
Jin kolundaki saate bakarak, başını Jungkook'a çevirdi.
"Sen gece '12-1' arası gel zaten biliyorsun yerini."
Jungkook başını hissizce sallayarak üst kata yöneldiğinde, Jin ise evden ayrılmıştı.
...
Jimin yıllardır yaptığı gibi odasında tuvaline resim çiziyorken, aklına gelen bir kişinin resmini çizdi.
Bu Jeon Jungkook'du. Onu çizmek istiyordu ve bunun nedeni, 'Jeon Jungkook'u sevmesiydi.'
Jungkook'u sevmek yanlış değildi Jimin için. Ama abisisi her geçen gün Jungkook'u öldürmek istiyordu ve bu Jimin'in canını çok yakıyordu. Jeon Jungkook'u lanet olsun ki çok seviyordu. Onu ilk gördüğü günü hatırlıyordu.
Buna görmek denmezdi. Buna sadece bir fotoğrafı görmek denirdi çünkü bundan bir yıl önce Jimin abisinin odasında bir fotoğraf görmüştü ve altında Jeon Jungkook yazıyordu. Abisine sorduğu zaman herşey'i anlatmıştı.
Açıkçası Jimin için çok saçmaydı bu anlattıkları, çünkü ailesinin ölümü ile Jungkook'un bir alakası yoktu. Nede olsa Jeon Jungkook öldürmemişti ailesini.
Jimin bunları düşünürken ne ara bitirdiğini anlamamıştı resmi. Ama bir anlam vermiyordu bu resmi abisi görseydi Jimin'e çok kızardı.
Jimin derin bir iç çekerek resime uzun, uzun baktı. Jeon Jungkook gerçektende çok yakışıklıydı.Jimin resimi öylece bırakıp, ellerini yıkamak için lavaboya girdiğinde, içeriye Mark girmişti.
Odadaki Jungkook'un resmini görmesi ile anlık şok yaşasada. Sinirle resimi yere fırlattı.
"JİMİN!"
Jimin panikle lavabodan çıkıp odaya geçtiğinde abisinin sinirli halini görünce daha çok korktu.
"Abi."
Mark sinirle yerdeki resimi göstererek, Jimin'e çevirdi bakışlarını.
"Bu siktiğimin adamını neden çizdin!"
Jimin sessiz kaldığında, Mark daha çok öfkelenmişti.
"JİMİN! BANA CEVAP VER!"
"Abi ben sadece sinirlenince o resme bakıp."
Jimin cümlesini dahi tamamlayamıyordu bu kadar fazla sinirleneceği aklının ucundan bile geçmezdi.
"Defol git buradan Jimin."
Mark sinirle odadan çıktığında, Jimin'in göz yaşları saniyesinde akmaya başlamıştı. Abisinin bu kadar fazla öfkeleneceği aklının ucundan bile geçmezdi.
"Özür dilerim abi, özür dilerim."
...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Benim bu hayatımda en sevdiğim şey beslediğim baykuşumdu. Sen geceme ay oldun. ---- /Kapak bana aittir. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.