Mark o gece odasında incelediği bir dosya kağıdına bakarak başını tavana çevirdi. Jimin ile yaşadığı onca şeyden sonra Jungkook'un evine gitmesi ile sinirle gözlerini kapattı. Bir anda kapısının açılması ile bakışları kardeşine çevrildi.
Dağınık saçları pijamaları ile sevimli görünüyordu. Mark ayağa kalkarak korkmuş küçük bedenin yanına doğru ilerledi.
"Jimin bu saatde ne işin var burada? Neden uyandın güzelim?"
"Kâbus gördüm abi o adam vardı yanımda ve sen."
"O adam kim Jimin?"
Jimin dolan gözlerine engel olamayarak bakışlarını parkeye çevirdi.
"O adam işte ismini bilmiyorum abi. Babamın ölümünde katilin yanında olan adamdı."
Mark Jimin'i yanına çekerek sımsıkı sarıldı. Burnuna dolan o güzel kokusunu ciğerlerine çekerek gözlerini sımsıkı kapattı.
"Düşünme bunları güzelim. Senden tek isteğim, dediklerimi yap ve şimdi odana git."
"Ama korkuyorum abi."
Mark derin bir nefes çekerek gözlerini kıstı, yapması gereken bir çok işi vardı.
"Tamam Jimin yatağıma geç ve sessizce uyu abin burada."
Jimin elinin tersi ile göz yaşını silerek başını salladı. Hemen arkasındaki büyük yatağa girerek yorganı üzerine çekti ve gözlerini sımsıkı kapattı.
Mark Jimin'e kısa bir bakış atarak sandalyesine oturup sigarasını yaktı. Jungkook'un canını yakmak bir o kadar kolaydı, ve bunu Mark'dan başka kimse iyi bilemezdi.
...
"Gel oğlum."
Jungkook kavonozdan aldığı solucanları Yeontan'ın önüne koyarak, bakışlarını Yeontan'a çevirdi.
Yeontan önünde kıvranan kısa canlıları yerken, Jungkook yavaşça oturduğu yerden kalkarak, dış kapıya doğru ilerledi.
"Ahh Jungkook çıkıyor muydun?"
"Jin, ne işin var burada?"
Jin Yeontan'a kısa bir bakış atarak, bakışlarını Jungkoook'a çevirdi.
"Al bu kayıtları sana getirdim. "
Jin alay ile sırıtıp geri çekilirken, Jungkook anlayarak başını salladı ve üst kata doğru ilerledi.
"Ahh bu arada Jungkook."
Jungkook trabzana yaslanarak bakışlarını Jin'e çevirdi.
"Kısa bir bilgi daha aldım yani önemli bir bilgi."
"Neymiş o bilgi Jin? Bulmaca gibi konuşmasan?"
Jin küçük bir kahkaha atarak başını öne eğerek kollarını göğsünde birleştirdi.
"Çok hoşuna gidermi, gitmez mi bilmiyorum Jungkook ama şu Mark'ın kardeşi varya neydi ismi.. Sarı kafa, Park Jimin."
Jungkook yaslandığı yerden ayrılarak merdivenleri geri inerek Jin'in karşında durdu ne demeye çalışıyordu?
"Ne olmuş Jimin'e yoksa abisi mi sorun çıkardı buraya geldi diye?"
Jin kaşlarını kaldırarak başını olumsuz anlamda salladı.
"Hayır, Jungkook hayır. Günler önce Jimin ile Mark kavga ederken gördüm biliyorsun onların ajanıyım ben."
Jin Jungkook'a göz kırparak tekrardan arkasındaki duvara yaslandı. Jungkook anlamayan gözler ile Mark'a bakarken, Mark derin bir nefes alarak ceketin'in cebinden çıkardığığı fotoğrafı Jungkook'a uzattı.
"Kavga etmelerinin nedeni sensin Jungkook."
Jin arkasına dönerek evden ayrıldığında, Jungkook elindeki fotoğrafa baka kaldı. Bu fotoğraf bir tuval üzerine çizilmiş kendi fotoğrafıydı.
...
Jimin gözlerini açtığında sırtındaki eller ile ilk anlamasada ardından abisi olduğunu anladı.
"Günaydın."
Jimin gözlerini ovalayarak ellerini Mark'ın göğüsünden çekti.
"Günaydın abi."
Yattığı yataktan güçlükle kalkarak bakışlarını abisinin dağılmış çalışma masasına çevirdi. Masanın üzeri; kağıtlar, kalemler ve sigara çöpleri ile doluydu. Jimin bakmaya devam ettiği an belinden sıkıca tutulup yatağa tekrar sırt üstü yatırılması ile bedenini abisine çevirdi.
"Kahvaltını yapıyorsun sonra doğru odana tamam mı?"
"Bir yere mi gideceksin yoksa?"
Mark kardeşinin alnına düşen sarı saçlarını geriye yatırarak alnına küçük bir öpücük kondurdu.
"Evet. Gece çalıştığım bu kağıtları birisine götüreceğim sende dediğimi yapıyor ve odana çıkıyorsun."
Jimin başını sallayarak yanaklarını şişirdi her gün bu emirleri almaktan sıkılmıştı.
"Abi bu gün dışarıya çıksam çok sıkılıyorum her gün aynı şeyden emin ol kimse ile konuşmam."
Jimin yüzünü abisine yaklaştırarak kedi yavrusu gibi baktığında cevap hiç gecikmeden gelmişti.
"Hayır Jimin kahvaltıdan sonra odana çıkıyorsun."
Jimin sinirle yüz ifadesini değiştirerek ayağa kalktı.
"Ben neden hep evdeyim ya!"
Mark sinir ile kaşlarını çatınca Jimin anlık yüz ifadesini değiştirdi.
"Yeterince Jungkook'un evine giderek gezdin küçüğüm değil mi?"
Jimin bakışlarını kaçırarak arkasına döndü ve alt kata indi önce kahvaltı sonra ise dışarıya çıkacaktı! Kurallara ve bu saçma intikam olaylarından kendini uzak tutacaktı.
Kim bilir belkide bir baykuş olacak, gerçek yuvasını bulacakdı.
...
Bölüm sonu.
![](https://img.wattpad.com/cover/250247216-288-k563559.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Benim bu hayatımda en sevdiğim şey beslediğim baykuşumdu. Sen geceme ay oldun. ---- /Kapak bana aittir. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım.