Bölüm 22

475 30 11
                                    



Her aşk bir gün biter💔

Saniyeler, dakikalar, saatler birbirini kovalıyordu. Zaman sanki geçmek bilmiyordu. Kimseyi görmek, konuşmak istemiyordum. Kalbim sıkışıyordu. Acı sanki her yerimi kaplamış gibiydi.

" Nefesimi elimden aldınız"

Gözlerimi sımsıkı kapattım. Derin bir şekilde nefes alıp vermeye başladım. Panik atağım tutuyordu farkındaydım. O günün üzerinden belki de bir hafta geçmişti fakat ben hala aynıydım. Ne yapmam gerektiğini nasıl olmam gerektiğini bilmiyordum. Ayıldıktan sonra tek bir kelime dahi etmeden oradan uzaklaşmış, giderken de küçük bir not bırakmıştım Yamaça.

" Bana biraz izin ver. Nefes almak için, yaşayabilmek için güce ihtiyacım var. Aramaya kalkma Yamaç. Kimsenin yüzünü görmek, sesini duymak istemiyorum"

O günden beri aramamıştı. Belki de beni dinlemeye karar vermişti. Kafamı toparlayıp da mantıklı düşünemiyordum. Hala aklım almıyordu. O adamın elinde ailemin kanı vardı. Nasıl olurdu da çukurun adamı olurdu. Aklıma tek bir şey geliyordu. Belki de ailemi çukur öldürtmüştü. Ellerimi saçlarımdan geçirdim.

" Lütfen bu doğru olmasın, lütfen. Ailemin katilinden çocuk sahibi olamam" kafayı yemek üzereydim. Dizlerimi kendime çektim. Dışarıya bakmaya başladım. Kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Otele gelmiştim. Tahmin edebiliyordum. Yamaç buraya gelmese de adamlarını koruma amaçlı yanıma koymuştu.

Telefonum çaldığında kapatacağım sırada ekranda Karaca yazısını gördüm. İstemesemde açmaya karar verdim.

" Ne istiyorsun Karaca" benden hala daha ne istiyordu anlamıyordum.

" Senin olman gereken evde başkaları kalıyor. Asıl sen ne istiyorsun. Neredesin sen" ne demeye çalışıyordu bu.

" Ne saçmalıyorsun sen. Kim kalıyormuş kalmam gereken evde" ofladı.

" Efsun geldi buraya. Amcam Efsunu eve getirdi. Yanında da Cem diye biri var. O da burada kalacakmış" telefon elimden kayıp yere düşerken hala daha Karacanın Nehir diye seslenişini duyuyordum.

Bu kadarı çok fazlaydı. Ben sadece biraz zaman istemiştim. Efsunu getirmiş olamazdı o eve. Hele o adamı asla. Yamaçla konuşmam gerekiyordu biliyordum. Telefonu elime aldım. Yamaçı aradım. Telefonu 3. Çalışta açtı.

" Yamaç" o sırada karşıdan gülme sesi geldi.

" Yamaç duşta canım, sen bana söyle" o an donakaldım. Telefonda konuşan kişi Efsundu. Bu kadının kaç yüzü vardı merak ediyordum. Cevap vermedim. Telefonu yüzüne kapattım. O eve gidecektim. Tüm bunlar olurken bu şekilde boş boş duramazdım.

3 GÜN ÖNCE EFSUNDAN

Çukurdan bir eve yerleştirilmiştim. Yamaç günde bir kez uğruyor, yarım saat kalıp gidiyordu. Hep aynı saatlerde geliyordu. Şimdi de oturmuş onu bekliyordum. Çok olmadı. Beş dakika demeden kapı çaldı. Hızla koşup kapıyı açtım. O sırada beni bıkkın bir ifadeyle karşılamıştı. Sarılmaya çalıştım. Bana izin vermedi. Kenara itip içeri geçti.

" Ne oldu, gene mi Nehir" Nehirin adını duyunca gözleri parladı. Ona karşı böyle hissetmesi canımı yakıyordu.

" Saçmalık" dedikten sonra koltuğa oturdum. Yamaç kaşları havaya kalkmış bir şekilde bakıyordu.

" Saçmalık olan şey ne Efsun" o da koltuğa oturdu.

" Seni bırakıp giden birinin arkasından bu şekilde üzülmen saçma" gözlerindeki siniri gördüm o an.

NEHYAM✨ ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin