Bölüm 20

591 33 14
                                    



Bölümü şarkı ile okuyun. Beğeni ve yorum atmayı unutmayın lütfen

Elimi Yamaçın yüzünde gezdirmeye başladım.
Burada bu şekilde ikimizde tutsak vaziyetteydik. Elimi geri çekip karnıma koydum. Başımı duvara yasladım. Depo gibi bir yere hapsedilmiştik. Her yer aydınlık olsa da çok fazla karanlıktı. Yamaçın kokusunu hissetmek, onun burada olduğunu bilmek tüm zorluklara göğüs germek demekti. Gözleri tüm her şeyi unutturuyordu. Bir gülüşü yetiyordu mutlu olmama

" Burada bu şekilde yeni yıla gireceğimize inanamıyorum. Yeni yıla giriyoruz ama bizim halimize bak. Olduğumuz mekana bak" bana doğru döndü. Yanağıma öpücük kondurdu. Elini karnımın üzerindeki elimin üzerine koydu.

" Seninleyim, bebeğimizleyim benim için daha önemli bir şey yok. Nerede olduğumuzun ne önemi var ki. Sizinleyken mekan önemli olmuyor. Burada bu şekilde tozları üfleyerek yeni yılı kutlarız" gülmeye başladım. Başımı omuzuna yasladım.

" Biliyor musun seninle buradayken gerçekten de önemi yok" elimi havaya kaldırdım. Karşı duvara gölgesi vuruyordu. Kendi çapımda gölgeler oluşturmaya başladım. Her hareket ettirdiğimde aklıma yanlış anlama sonucu bile olsa bana yaptığı sürpriz geliyordu. Sırf ben seviyorum diye küçük bir ağaç alıp odaya koymuştu. Gölgesi duvara vuruyordu.

" Aklın o güne gitti değil mi?" Derin bir nefes aldım.

" Evet, ne kadar yanlış anlayıp yapmış olsan da çok mutlu etmişti" yüzü düştü.

" Gölgelerde kaybolma, yakalayamam"  elimi düzelttim.

" Ben zaten en büyük gölgenin altında kaybolmuşum. Daha fazla gölgeye ihtiyacım yok" bunu, onu gıcık etmek için söylemiştim. Gözlerini kısarak baktı.

" Kimmiş o senin kaybolduğun büyük gölgen. Söyle de hemen yok edeyim" omuzuna vurdum.

" Benim gölgem yanımda Yamaç. Sen o gün sahilde o dediğinden sonra en büyük gölgem oldun. Beni koruyan kollayan, aşkı yaşatan. Biliyor musun çok mutluyum. Burada bu şekilde olmamıza rağmen mutluyum, çünkü seninleyim" elimi öptü. Sımsıkı tuttu.

" Biliyor musun, yeni yıla kiminle girersen o sene onunla geçirirsin derler" gülmeye başladım.

" Öyle miymiş" burnuma parmağıyla dokundu.

" Bence öyle. Seninle bütün bir yıl geçirme fikri şimdiden çok fazla aklıma yattı. Düşünsene sürekli birlikte olduğumuz bir yıl. Hem şurda 4 ay sonra minik arkadaş da aramıza katılacak" tebessüm ettim.

" Doğumuna az kaldı ama hala daha bir ad düşünmedik" elini çenesine götürüp kaşıdı.

" Bunu düşünmek için çok fazla vaktimiz var. Şimdilik minik arkadaş olarak kalsın. Bırak bu anın tadını çıkartalım. İlk defa düşünmeden yaşamak istiyorum, sadece seninle" etrafıma bakış attım biraz.

" An'ı yaşadığımız yer bir depo Yamaç. Ve biz burada tutsak bir haldeyiz. Her ne olursa olsun nasıl mutlu olabiliriz. Üstelik buraya gelirken kimseye haber vermedim de diyorsun. Artık ölünce mi haberleri olacak burada olduğumuzdan" ayağa kalkmış sinirle konuşuyordum. Ayağa kalkıp elimi tuttu.

" Nehir sana an'ı yaşayalım diyorum daha neyi sorguluyorsun. Buradayız işte bu şekilde, yapacak bir şeyimiz yok. Bırak tüm olumsuzlukların içinde mutlu olalım. Şurada sadece birkaç saat kaldı yeni yıla girmemize mutlu girelim istiyorum" ilk defa onu bu kadar rahat görüyordum.

" Peki ya sonra?" Tuhaf bir gülümseme sundu. Bakışları çok fazla garipti. Öfke dolu bakıyordu.

" Buradan kurtulup, o Arık'ın da Kulkan'ın da canına okuyacağım. Yaptıklarının bedelini ödeyecekler. Erdenet ailesinin sonunu getireceğim. Efsunu da seni de tehlikeye attılar. İkinize de bir şey olabilirdi" o an aklıma Efsun geldi.

NEHYAM✨ ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin