" O günden beri hala daha uyanmadı. Sanki bir şeyleri bekliyormuş gibi" sesleri duyup cevap verememek çok zordu. Ben buradayım demek istiyordum, uyanığım sizi duyuyorum. Uyanamıyordum, o son yaşananlardan sonra bünyem kendini kapatmıştı. Sanki uyursam her şeyin düzeleceğine inanıyor gibiydi.Sahi neler yaşanmıştı, ben nasıl kurtulmuştum. Aklım o güne gitti, umudum bitecekken tekrar yeşerdiği güne...
BİRKAÇ GÜN ÖNCE NEHİR DEN
Sesimi duymaları için her şeyi yapıyordum. Sürekli yerimde kıpırdanıyor, bantın izin verdiği kadar da bağırmaya çalışıyordum. Bir kez daha elektirik sesi duydum. Kulaklarımın içine dolan o tok ses ölümün habercisi gibiydi. Su iyice yaklaşıyordu. Biraz daha gelse hayatım son bulacaktı. O an gözümü kapattım. Ölümü bekleyecektim, başka çarem yoktu. Çok fazla yorgun hissediyordum. Bitik bir haldeydim. Uyusam her şey hallolacak gibiydi. Uyanacaktım ve her şey bitmiş olacaktı. İyi olacaktım, kurtulmuş olacaktım. Yamaç yanımda olacaktı.
" Nehir!" Adımı seslendiklerini duydum. Kalbim çok fazla hızlı atıyordu. Sonunda biri beni bulmuştu. Burada bu şekilde kalmayacaktım, kurtulmuştum.
" Buradayım" sesim ne kadar çıkıyorsa o kadar ses çıkarmaya çalıştım. Seslenen kişi hızla yanıma geldi. İlk kez yanımda biri olduğu için bu kadar çok sevinmiştim.
" Tornavida getirin" büyük ihtimalle adamlarına sesleniyordu.
Yorgun bir şekilde gözlerimi açmaya çalıştığımda açamadığımı farkettim. Çok fazla bulanık görüyordum. Aklımdaki kişi ne kadar Yamaç olsa da karşımdaki kişi o değildi, hissedebiliyordum. Sonunda kurtulacaktım. Burada bu şekilde ölmeyecektim. Sevinmek istedim. Tepki vermek, beni kurtaran kişiye sarılmak. Hiçbiri olmadı, haraket edemedim.
Sürekli ellerini yüzüme koyuyor adımı sesleniyordu. Sesleri de zar zor algılıyordum. Konuşmaya çalıştım.
" Sen kimsin?" Sesim çok fazla cılız çıkmıştı. Cevap vermedi. Onun yerine beni sandalyeden kurtardı. Yürümeye dahi halim yoktu. Kucağına aldı. Kim olduğunu bilmesemde çok yorgundum. Başımı omuzuna yasladım. Kendimi uykunun kollarına bıraktım. Şu an kim olursa olsun güvenmeye ihtiyacım vardı, başka çarem yoktu.
**********
" Abi, Yamaça haber verecek misin? Belki de ona ihtiyacı var. Kaç kere onun adını sayıkladı" Yamaçı mı sayıklamıştım. Uyanmaya çalıştım, belki kendimi zorlarsam uyanabilirdim. En çok da beni kurtaran kişiyi görmek istiyordum.
" Hayır ona falan ihtiyacı yok. O ilk Efsuna giderek şansını çoktan kaybetti. Onu ben kurtardım" bu ses çok fazla tanıdıktı, Arık... o olabilir miydi. Beni Arık mı kurtarmıştı. Uyanmam gerekiyordu, Arık ile konuşmak istiyordum.
" Abi kıpırdanıyor. Uyanmaya mı çalışıyor acaba" demekki yerimde kıpırdanabilmiştim. Devam ettim. Uyanacaktım, biliyordum.
" Bizi duyuyor. Bana gel Nehir. Seni asıl kurtaran kişiye gel. Seni ben kadar kimse sevemez" ayak sesleri duymaya başladım. Odayı terkediyor gibilerdi. O an görüntü gelmeye başladı. Bulanık da olsa az az görüyordum.
" Arık" öylece bir anda durdu. Yavaşça arkasını döndü. O an göz göze geldik. Gözlerime dolu dolu bakıyordu. Hızla yanıma geldi. Vücudumu kontrol etmeye başladı.
" Nehir konuş benimle iyisin demi" hafif öksürdüm.
" İyiyim" derin bir oh çekti. Alnıma öpücük kondurdu. Arkadan sandalye çekip yanıma oturdu. Etrafıma bakınmaya çalıştım. O sırada başım ağrıdı. Elimi başıma götürdüm. Aklıma bebeğim gelmişti. Beni bırakmamıştır değil mi? Kalbim çok hızlı atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEHYAM✨ ( TAMAMLANDI)
Teen FictionDeli hastanesi onlar için ruhlarını birleştirdikleri bir kapıydı. Birbirinin tıpatıp aynısı olan bu iki ruh zamanla bir meyve verdi. Meyve kimisi için bir hatadan ibaret olsa da , kimisi için de ruhunu yeşertmek için bir şanstı. " HAMİLEYİM " Yamaç...