0.2

69 12 36
                                    

Belki çok süslü rüyalarım yoktu benim, belki olanaksız şeyler düşlemiyordum ben, belki dünya yaşamını takmasam da düzene sokuyordum;
Her şey mutluluğum içindi.
Ben bendim, o da oydu. Kimsenin birbirine ihtiyaç duymasına gerek yoktu yaşamak için;
Şimdilik.

İyi okumalar Köz Kurusu ailesi,
💐

Önüme kurulmuş sofranın üzerinde gözlerimi gezdiriyordum. On dakika içerisinde mis gibi sofra hazırlamıştı.

Adam zengin tabi.

Asıl düşünmem gereken şey şu an aklıma geliyordu. Ben neden burdaydım?

"Uraz Beyefendi, asıl konuya mı gelsek artık? Beni ne diye buraya getirdiniz?" Uraz'ın gözleri benim mavilerimi bulurken, kaşlarının da hafif çatılmasını umursamadan konuştum.

"Az önce bu konuda saçmalamış da olsan artık umrumda değil, ne olduğunu ne döndüğünü bilmek istiyorum ve burda olmak istemiyorum. Derdin neyse anlat ve evime gideyim." gerçekten gitmek istiyordum, şu anlık bana kötü bi tavırları olmamıştı ama zaten yeni gelmiştim .

"Otur, detaylıca konuşacağız, ayrıca bana Uraz de."

Gözlerimi devirerek masanın bir sandalyesini çektim ve oturdum, en azından rahatça yemek yiyeyim.

"Anlat hadi, dinliyorum." yaptığı tüm hareketleri ve mimikleri izlemiştim.

Nedenini bilmiyorum.

"Kardeşimin iyileşmesini istiyorum," Kaşlarımı çatıp yüzümü buruşturarak gözlerinin içine baktım.

"Ee ne yapayım, doktor değilim ki ben."

"Eflal bir dur, dinle. Atlama hemen anlatıyorum." Dedi, burun kemerini sıkıyordu.

Sinirlendirdiğimi fark edince susup dinlemeye başladım.

Gözlerini gözlerime dikip derince bir soluk aldı, konuşacakları çok zormuş gibi.

"Eflal senin bir kız arkadaşın vardı adını hatırlamadığım, ki büyük ihtimalle sen de bilmiyorsun, benim kız kardeşimin psikolojisiyle oynadılar, ilaç içirdiler ve daha sayamadığım tonlarca kötülük. Tek başına yapmadı tabiki ama kendi psikolojileri de çok iyi değil."

"Yine de benim kardeşinin iyileşmesiyle ne alakam var anlamadım." Dedim anlamayarak.

"Alakan yok, ya da aslında var ama aslında nasıl söze gireceğimi bilmiyorum. Ben kız kardeşimle ilgili olan kısım için hepsinin intikamını almak istiyorum. Amacım bu." Konuşması bitmemiş gibiydi, bir şey söylemeye çalışıyor gibiydi.

Devam etmesini isteyerek başımı olumlu anlamda sallamıştım.

"Eflal ben nasıl sana kendimi tekrar tanıtmaya uğraşacağımı bilmiyorum. Kendimi sana nasıl hatırlatacağımı da bilmiyorum."

"Seni hatırlamak derken?" Dediğimde oflayıp elleriyle yüzünü kapattı ve birkaç saniye bekledikten sonra çekti.

Yavaşca sandalyeden kalktığında ne yaptığını dikizlemeye başlamıştım. Sandalyeden birkaç adım uzaklaşıp, sırtını dönmüştü ve şu an üzerindeki tişörtün eteklerini tutuyordu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun Uraz?"

Tişörtü üzerinden çıkardığında, gözümün önünde tek bir şey var gibiydi; o simge.

"Bu iz senin kasıklarında var, değil mi?" Dedi, bir yandan yönünü bana çevirirken.

"Sen nerden biliyorsun lan p*ç!" Hızla yerimden ayaklandığımda, o sadece gülmekle yetiniyordu.

KÖZ KURUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin