1.3

57 8 51
                                    

güzel okumalarr,
yıldız yıldızz pırıltııı

"Abi, kız burada!"

Kulaklarımın içerisinde yankı yapan ses, zaten yorulmuş bedenimi daha da halsizleştirmişti. Gözlerimin önü fazlaca bulanıkken, bana kollarını uzattığını fark ettiğim simayı seçemiyordum.

Bir süre sonra gözlerimin önü daha da bulanıklaşmış, en sonunda da kararmıştı.

22 Ekim 05.04

Gözlerimin önü yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı. Ne kadar geçmişti bilmiyordum, tek bildiğim Uraz'ı merak ettiğimdi.

Göz kapaklarımı hafifce araladım ve etrafıma bakındım.

Karanlıktı.

Sadece karanlıktan oluşan bir odadaydım, karanlığı sevmiyor değildim ama insan bir nebze olsun ürküyordu.

Boğazımın kuruluğunu hissettiğimde, tükürüğümü yutkunmakla zaman geçirdim. Suya ihtiyacım vardı.

"Kimse yok mu?" Dedim, sonunda.

Çıt bile çıkmamıştı, önümü -hatta ellerimi bile- göremediğim için hareket etmiyordum. Birinin beni duyacağını umarak şansımı denemeliydim.

"Heey!"

"Kimse yok mu ya!" Dedim, bıkkınca. Çıt bile çıkmıyordu. Oda diye düşündüğüm bu yerin içinde bir nefes alışverişi duyuyor gibiydim.

Paranoyak olmayı ya da bu nefesin Uraz'a ait olmasını istiyordum.

Metal büyük bir kapının, gıcırtıyla açılma sesi dolmuştu kulaklarıma. Bir süre sonra içerisi hafifce aydınlanırken, ışığın geldiği yönde kapkara bir insan silüeti belirdi.

Çığlığım tamamiyle içime kaçarken, korktuğuma kendimi bile inandırmayarak konuştum.

"Kimsin lan sen?"

Bağırışım üzerine ufak bir kıkırtı odanın içinde peydah olmuştu.

"Tanışmamıştık öyle değil mi?" Dedi, kim olduğunu bilmediğim ama erkek olduğunu anladığım ses. "Ben Berkay," Dedi yeniden.

Berkay, Berkay, Berkay... Bu isim fazla tanıdık...

"Bozay grubunun lideri." Dediğinde gözlerim olabildiğince açılmıştı. Beni kaçırmıştı, eğer Uraz'ı da alıkoydularsa bizim grubu resmen alt etmiş olacaklardı.

Hayır, olamazdı.

"Ne istiyorsun benden?" Dedim, birkaç saniye sonra hücre tamamiyle aydınlanmıştı.

Koyu kestane rengindeki saçları ve kısa sakalları, beyaz tenine uyum sağlayan bir adam belirmişti gözümün önünde. Yakışıklı olmasına yakışıklıydı, yine de itici gelmişti.

"Bilmem, sen olsan ne isterdin?" Derken, adımları bana doğru geliyordu. Korktuğumu, gerildiğimi belli etmemeliydim.

Önümdeki iri cüssenin ardında gördüğüm kafesimsi bir yerde bir ışık kaynağı duruyordu. Ne olduğunu anlayamıyordum ve hiç görmemiştim. Aklıma Berkay'a cevap vermediğim gelince gözlerim onu buldu.

KÖZ KURUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin