güzel okumalarr🫶🏻
Baran'ın sözleri ardına ufak bir alkış kopmuştu ve herkes ayaklanmış yola girmişti.
"Hadi artık bebeğim, biz kaçalım."
Oradan elimi tutup beni kaldırdı ve beraber aşağıya indik. İnerken Arya'yı görmüştüm ve ona sarılıp veda etmiştim.
"Kaçıyoruz." demişti Uraz, arkasına doğru el sallarken.
"Yaşıyorsunuz bu hayatı!" derken biz çoktan malikane binasının kapısından çıkmıştık. Arabaya geldiğimizde Uraz benim için açmıştı kapıyı.
Centilmen adam.
"Vazifem efendim." gülümseyerek söylediği cümle, aklıma iç sesimi duyabildiğini getirmişti.
"Yolumuz uzun güzelim. Aslında bu ormanda da güzel alanlar var kamp için ama ben seni daha farklı bir yere götürmek istiyorum."
"Nasıl bir yermiş?" dedim merakla. "Beraber gittiğimiz yerlerden biri mi, yani sevgiliyken?"
"Gitmemiştik ama planını birlikte yapmıştık."
"Voav, heyecanla oraya varmayı bekliyorum o zaman." Neşeliydim, mutluydum. Uraz'a içimdekilerin tarifi yoktu, nasıl söylemeliyim bilmiyorum. Hatırlamayışım bana şu an daha fazla his kazandırmış gibi hissediyordum. Onu özlediğimi hissediyordum çoğu zaman, onun yanımda olmadığı kısımlarda onu özlediğimi hissediyordum. Ya da bu benim için bir tür bilgiydi geçmişime dair ama heyecanlıydım ve mutluydum. İçim kıpır kıpırdı.
Büyümüştük ikimiz de, yetişkin birer birey olmuştuk. Olgunlaşmış, işleriyle uğraşan ve aklı başında bireyler...
İnsan sarılmaya ihtiyaç duyduğunda içi acır, boğazı düğümlenir. En azından bana öyle hissettirmişti Uraz beni buraya getirtmeden önce. Arkadaşlarım vardı ama aynı şey değildi, benim ağladığımı onlar hiç görmemişlerdi. Ben zayıf olmaktan değil zayıf görünmekten korkan biriydim, burada farketmiştim Uraz konu olduğunda tüm duvarlarımın bir anda indiğini.
Ben aslında ona sarılmaya hep ihtiyaç duymuştum, kalbim ona atmıştı ben farketmesem de.
"Ne düşünüyorsun Efo?"
"Vay, bunları duymadın mı?" dedim bir anda aklıma gelenle.
"Ben senin aklınla konuştuklarını duyuyorum, kalbinle olanları değil." Kaşlarım istemsizce havalanmıştı.
"Şu ana kadar olan her şeyi düşündüm aslında, birkaç gündür yan yana olsak da seni kendime yabancı zaten hissedemiyordum geldiğim zamandan beri bazı anlarda. Kendimi buraya o eve, yaptıklarıma, silahlara, işkencelere hiçbir şeye yabancı hissedemiyordum."
"Değilsin, Efom çünkü. Benim en yakınım da en uzağım da hep sendin. Ben seninle öğrendim ne öğrendiysem, seninle iyi oldum seninle güçlendim. Ben hep seni sevdim." Gözlerim doluyordu söylediklerinden.
"Yapma yavrum, doldurma gözlerini. Daha iyi olacağız daha güzel olacağız. Biraz sabredelim, birbirimize sığınalım. Sen yokken bile senin varlığına sığınmış olarak söylüyorum, sevgi bizi hiçbir zaman acıtmadı, aşk bize düşman olmadı yakmadı bizi." O kadar güzel konuşuyordu ki, saatlerce konuşsa dinlermiş gibiydim.
![](https://img.wattpad.com/cover/254273844-288-k718722.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖZ KURUSU
Science Fiction"Etrafa dağılacak küllerimiz." Eflal Çakır & Uraz Büyükalp - Başlangıç Tarihi / 28.06.2022 📌 (Yayımdan kaldırılmış, tekrar düzenlemeye alınmıştır.)