iyi okumalooo
iviviviviv
oy verinnnoyy
pırıltıı🌟🌟💅🏻🥸Uraz'ın onlara neden bu kadar düşkün olduğunu anlayabiliyordum, Uraz ne derse ona tamamlardı. Ona güveniyorlar, gittiği her yolda her yanında yürüyorlardı.
Benim gibi.
Herkes teker teker dağılırken en son Uraz'la kalmıştık. Yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu ve gözleri gözlerimi buldu.
"Seni buraya ben getirdim ve seni koruyacağım." dedi, sesinde bir tür ürkeklik çekingenlik vardı.
"Merak etme Uraz, baksana herkese. Hepsi her zaman seni destekliyor. Ben kimsenin başına bir şey gelmeyeceğinden eminim. Ama tabi," kısa bir suskunluk sırasında dudağımı büzdüm. Herkes benim için uğraşacaktı, başlarına bir şey geldiğinde de sorumlusu ben olmuş olacaktım. "Birinin başına bir şey gelecekse o kişi benden başkası da olmamalı." sesim kısık çıkmıştı.
Uraz söylediğim şeyle kollarını bana sardı.
"Ne sana ne de başka birine bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim, çıkar o düşündüklerini kafandan." Kollarım onun sırtında gezinirken onu daha da sıkı sarmak istiyordum. Boynuna bir öpücük bırakıp kokusunu içime çektiğimde aynısını o da yapmıştı. Bedenini benden ayırıp ellerimi elleri arasına aldı.
"Odaya gidelim hadi, dinlenelim." dediğinde başımı salladım. Peşinde yürürken turnuva odasının kapısını açtı, içeri girdiğimizde hızla yürümeye devam ettik ve bir duvarın önüne geldik.
"Hatırlıyor musun merak ediyorum, denesene." dedi gözleri duvarı işaret ederken. "Neyi?" dediğimde tekrar denemem gerektiğini söyledi.
İçimdeki hisle birkaç saniyeliğine gözlerimi kapattığımda oda aklımda canlanmıştı, gözlerimi açtığımda önümde kapı belirmişti.
"Bunu da hatırlıyorsun." yanımda çocuk gibi sevinen Uraz'a gülümsediğimde elimi tutup beni odaya soktu.
Odanın içi açık renk ve hissiyat olarak yumuşacık bir odaydı. Yatak başlığının yaslı olduğu duvarın iki yanı kapısız şekilde giyinme odası ve banyoya gidiyordu.
Gülümseyerek Uraz'a döndüm ve kollarımı ona sardım. Karşılık verdiğinde bir süre öyle kalmıştık, sarılmayı ikimiz de çok seviyorduk.
Bedenimi ondan ayırıp odanın içini gezmeye başladım, ben gittiğimden beri hiçbir şey değişmemişti. Banyo tarafına doğru ilerledim, geniş bir jakuzi ve duş vardı, arada kısa bir duvar sonrası giyinme odasıydı. Bazı benim olduğunu hatırladığım kıyafetlerim vardı, dizüstü çiçekli elbiselerim, renkli pantolonlarım ve bluzlarım.
Uraz'la olduğum zamanlarda canlı ve neşe dolu bir insan olduğumu anca fark ediyordum. O zamanlar ışıltılı canlı renkleri kullanıyordum, şimdi ise siyah gri beyaz takılıyordum.
Uraz'ın kendini yatağa atma sesini duyduğumda içimden bir acaba geçirerek elbiselerden birini aldım elime. Önce üzerimdekini çıkarttığımda bir anda Uraz karşımda belirmişti, hissettiğim utanmayla hızla sırtımı ona döndüm.
"Ya hu sorsana müsait misin diye?" derken elbiseyi başımdan geçirmeye uğraşıyordum.
"Sahillerde bikinilerle dolaşıyordun hanımefendi, Uraz'a gelince mi öyle oldu?" deyip güldüğünde ben de güldüm. Elbiseyi kafamdan geçirdikten sonra eteklerini düzeltip altımdaki eşofmanı da çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖZ KURUSU
Научная фантастика"Etrafa dağılacak küllerimiz." Eflal Çakır & Uraz Büyükalp - Başlangıç Tarihi / 28.06.2022 📌 (Yayımdan kaldırılmış, tekrar düzenlemeye alınmıştır.)