1.4

40 6 0
                                    

Medyadaki şarkıya
bitiyorum siz de
bitin hadi

Oy oyyy
iyi okumalare

25 Ekim 07.03

Çevremdeki sesler az az netleşirken, hareket ettiğimi hissediyordum fakat gözlerimi açmaya dermanım kalmamıştı.

Yine de inatlaşarak gözlerimi açtığımda bir arabanın arka koltuğunda yatmakta olduğumu fark etmiştim ve ilk göz göze geldiğim kişinin Berkay olması isteyeceğim son şeydi.

"Günaydınlar," Dediğinde, göz devirip oturur pozisyona gelerek ona baktım. "Nereye gidiyoruz?" Dedim, en umursamaz halimle. Gitmemiz normaldi çünkü Uraz'a konum attığımı biliyorlardı.

"Sana ne?" Dediğinde daha da umursamaz bir tavırla ona baktım. "Beni götürdüğünüz yerden bana ne değil mi? Bir tek sen akıllısın zaten(!)"

Dışarı bakmaya başladığımda gözlerim camın yansımasında beliren, Berkay'ın belindeki silaha kaydı. Onu oradan alsam da burayı bilmiyordum ve hiçbir işe yaramazdı. Daha akıllıca bir şey düşünmeliydim.

Gözlerim istemsizce kapanmış ve gözlerimin önünde Uraz belirmişti.

"Bu gece geliyorum, geceyi bekle ve Ay'ı görmeye çalış. Güvenmememiz gereken tek şeye güveneceğiz bu gece."

Başımı olumlu anlamda salladığımda gözlerim kendiliğinden açılmış ve Uraz gitmişti. Derin bir nefes alıp dışarıyı izlemeye devam ettim. Güneş daha yeni doğmak üzereydi. Daha akşama birsürü saat vardı, sabretmek ve beklemek ise hiç bana göre değildi.

Uslu durmam gerekiyordu, kahretsin.

Gevezelik edip adamı bıktırabilirdim, sürekli bir şeylere saldırıp onları kızdırabilirdim, aptal aptal ağlayıp kendimle uğraştırabilirdim ve benzeri birçok şey vardı fakat hiçbiri hiçbir halta yaramayacaktı.

Aç mıyım? Hayır.

Üşüyor muyum? Hayır.

Üstüm başım düzgün mü? Evet.

O zaman uslu uslu durup beklemeyi öğrenecektim. Şu an birazcık mutsuz olsam ve sıkılsam da ne demişler, sabrın sonu selamettir.

"Boşuna bu kadar inatlaşıyorsun ve emin olduğun şey en olmayacak şey."

"Derken?" Dedim, gözlerim merakla ona dönerken. "Uraz'ın geleceğini düşünüyorsun ya, onu diyorum. Uraz geldiği an yakalanacak ve bunun ne demek olduğunu biliyorsun."

Aman, bilmem mi(!)

"Neden düşmanlık yapmaya veya mafyalık taslamaya çalışıyorsun ki? Doğru düzgün yaşayıp gidin."

"Onu da eğer ki görebilirsen sevdiceğine sor Eflal. Ayrıca Uraz'ı boşuna bekliyorsun."

Yüzüme vururken inandırıcı geliyordu.

Hâlâ inandırıcı geliyor çünkü Uraz bir tek benim için, tüm grubu tehlikeye atamayacak kadar liderliğe sadık birisi.

Gelmeyecek,

Ya da gelecek.

Gelsin ya da gelmesin tek başıma ben buradan bir şekilde kurtulabilirdim.

Ve bugün buradan çıkacağım.

25 Ekim 22.48

Gözlerimi koyu bir karanlığın arasında beliren minik bir ışıltıyla açıp, uzandığım yerden kalktım.

KÖZ KURUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin