kanziler efoyla urazı yaptık
hadi iyi okumalarr
pırıltı atın buralara🌟🌟🌟🫶🏻"Sevgilin olurum, sonrası sonra." dedim işaret parmağımı burnunun ucuna vurarak.
Olurum hayatım, karın da olurum.
"Olsun şimdilik manita olmak da güzel, yakında öteki de olur zaten."
"Tabi efendim." dediğimde bekleyip görmem gerektiğini söylemişti. Biraz sonrasında yemeğimizi hazırlayıp masayı kurmuştuk, masaya oturduğumuzda Uraz kalkıp çantasına ilerledi. İçinden kutunun içinde bulduğum albümü çıkardığında dudak kenarımla gülümsedim.
Masaya tekrar yanıma oturduğunda albümün ilk sayfasını açtı. Sarıldığımız manzara eşliğinde bir fotoğrafımız vardı.
"O zamanlar daha yeni sevgili olmuştuk, hatırlıyor musun şehrin dağlık alanında bir gölette çekilmiştik." dediğinde biraz düşünmeye çalıştım.
"Mangal tarzı bir şeyler yaptığımız gün değil mi? Hatta sanırım Altay, Baran, Melis falan da vardı." dediğimde sevinçle başını olumlu anlamda salladı. "Gruptaki Melis, hatırlıyor musun onu? Işık temsilcisi." dediğinde yine başımı sallayıp gülümsedim.
Sayfayı yeniden çevirdiğimde bu sefer arabanın kaputuna yaslanmış ve delice güldüğümüz bir fotoğraf vardı. "Burası gitmeyi en çok sevdiğin yerlerden biriydi, uçurtma tepesi takmıştın adını hatta. Hatırlıyor musun bizim uçurtmamızı."
"Tam olarak anımsayamıyorum." dedim yüzümü ekşiterek, bir tık moralim kaçmıştı. "Üzülme bebeğim, vardı buralarda fotoğrafı. Eminim gösterince hatırlarsın." dedi gülümseyip alnıma bir öpücük bırakırken.
"Bak burada işte." dediğinde fotoğrafta sadece ben vardım, sanırım beni çeken de Uraz'dı. Kafamda o anlar canlanıyordu.
"Birtanem biraz daha geriden çek daha güzel çıkar." dediğimde bir yandan uçurtmayı zaptetmeye çalışıyordum.
"Güzel çıkmayacağın bir fotoğraf olabilir mi sence?" Ona bakıp gülümsediğimde gözlerim ışıl ışıldı, o kadar ince o kadar güzel bir kalbi vardı ki; her bana güzel bir şey dediğinde kendimden geçiyordum. Bu dediği ne ilkiydi iltifatlarının, ne de sonu...
Gülümseyerek kafamdaki anıyı yaşamış gibi hissedince gözlerim dolmuştu. "Hatırladım." diyebildim sadece, gözlerim dolu dolu yüzüne bakıyordum.
"Ağlama güzelim." dedi gözlerimin kenarlarını öperken. "Daha güzellerini de yaşayacağız, en güzellerini yaşayacağız."
Ona inanıyordum, ona sırtımı dönmek içimde telaşa sebep olmuyordu. Ona güvenmek, daha çok sevmek istiyordum.
Gülümseyerek karşılık verdiğimde o da aynı şekilde gülümsedi ve yemeğinden çatalıyla bir parça alıp albümün sayfasını yeniden çevirdi. Bu sefer bir gemideydik, birbirimize bakıp gülümsüyorduk. Belki çok klişe bir pozdu ama güzelliğini asla anlatamazdım. O anı da hatırlıyordum.
"Bu benim doğum günümdü değil mi?" dedim sevinçle, onun bir şey söylemesine fırsat bırakmadan. Olumlu anlamda başını sallıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖZ KURUSU
Ciencia Ficción"Etrafa dağılacak küllerimiz." Eflal Çakır & Uraz Büyükalp - Başlangıç Tarihi / 28.06.2022 📌 (Yayımdan kaldırılmış, tekrar düzenlemeye alınmıştır.)