| atay |
"Selam, 0.5 ucun var mı?"
Hocanın tahtaya yazdıklarını teneffüste defterime geçirirken Sümeyye yanıma gelmişti. Gülümseyerek cevap bekliyordu. Kalemlikten 0.5 ucu çıkarıp ona uzattığımda teşekkür edip içinden bir tane almıştı. "Sende tam 0.5 uç kullanacak tip var," dedi.
Güldüğümde o da gülüp uç kutusunu kalemliğin içine bırakmıştı. "Ben Atay," dedim elimi uzatıp. "Biliyorum," deyip elimi tutmuş ve "Ben de Sümeyye," demişti. Bunun üzerine ben de gülümseyerek "Biliyorum," diye karşılık vermiştim.
"Teşekkürler yeniden," diyerek yan tarafımdaki sırasına geri dönmüştü. Sümeyye'nin konuştuğu ilk insan olmak büyük bir şerefti şu an. Hazır benimle konuşmuşken yanına gidip muhabbet etmeli miyim diye düşünmüştüm. Kimseyle konuşmamasına hem üzülüyordum hem de bu durumu takdir ediyordum. Konuşacak insan yoktu zaten.
"Sümeyye," dedim ona bakıp. Ardından sıramdan kalkıp yanına oturmuştum. "Nasılsın?"
Gözlerini kısıp bana bakmış ve gülmüştü. "İyiyim, sen nasılsın?"
"Öldüm der durur yine de yaşarsın, öyle bir şey."
"Oo, dertlisin sanırım."
Güldüğümde defterine tahtayı yazmayı devam etmişti. "Pek fazla konuştuğunu görmedim," dedim. Kafa sallayıp "Konuşmayı çok sevmiyorum," demişti. "Sen de çok konuşkan sayılmazsın. Bu arada saçın çok hoş."
"Teşekkür ederim," dedim sıranın demiriyle oynarken. Saçımı hala yarısı pembe yarısı siyah kullanıyordum. "Kızlar değişiklik yapmak isteyince saçlarıyla başlıyorlarmış sanırım."
"Doğrudur," demişti tahtaya bakarken. Gülmeden duramamıştım. "Noldu değişikliğe mi ihtiyacın var?"
"Saçımı sarı mı yapsam diye düşünüyordum. Yakışır mı?"
"Platin sarı yap ama."
"Tabii ki, civciv gibi dolaşmam lazım ortalıkta."
Gülüp kalemi defterin üstüne bırakmıştı. "Annemin güzellik salonu var," dedi. Gülümsemem yüzüme yayılırken "Çıkışta işin var mı," diye devam etmişti. Saçını boyatmak nereden çıktı Atay diye kendimle tartışmadan direkt teklifini kabul etmiştim. Depresyona bir adım uzaklıktaydım ve değişiklik fena olmazdı.
"Yaşasın sarışın olacağım," dediğimde kahkaha atmıştı. Ben de gülerken bizimkiler gelmeden yerime geçmiştim. Çıkışta onlarla gitmediğimde Yekta ve Mert "Nereye gidiyorsun," diye sıkıştırıp durmuştu. Özellikle Yekta peşimi bırakmamıştı, intihar edeceğimi falan düşünüyordu sanırım.
"Arkadaşımla buluşacağım Yekta, kendimi öldürmeyeceğim."
"Sana güvenebilir miyim?"
"Yekta!"
"Bence yalan söylüyor," dedi Mert. "Bizden başka arkadaşı yok."
"Bas bit amına koyacağım şimdi," dedim Mert'e. Karşı çıkıp "Yalan mı," demişti. "Kimseyle konuşmuyorsun."
"Etrafımda siz varken konuşmuyorum, rezil olmamak için."