3.3

4.4K 569 645
                                    

| Eylül |

Mert, camıma küçük çakıl taşları atarak beni aşağı indirmeye çalışırken çıkan sese dayanamayıp camı açtığımda diğerlerinden daha büyük bir taşı kafama fırlatmış, ben de bayılmıştım.

şaka bayılmadım ama çok acıdı

"Hassiktir! Pardon! Çok pardon! Kızım niye cama çıkıyorsun ki?"

"Ya taş atan sensin gerizekalı!"

"Yarıldı mı kafan noldu?"

Ege onun yanına gelip onaylamayan sesler çıkararak iç çekti. "Sana bu işi ninjalara bırak demiştim."

Odamın camından ikisinin de üstüne tükürürken "Rahat bırakın," diye bağırdım. Mert "Asit yağmuru," diye bağırarak tüküremeyeceğim kadar uzaklaşmıştı. Hala gelmem için ısrar ediyordu. Cidden keyfim yoktu ve kimse anlamıyordu.

"Eylülcüğüm," dedi Ege. "Hadi aşkım atla camdan ben tutacağım seni."

Kollarını açan salağa gülsem mi ağlasam mı bilemedim o an. En sonunda üzerime hırka giyip yanlarına gittim. Mert niye naz yaptın gibisinden şeyler sorarken onu iterek geçiştire geçiştire Hamolar'a varmıştık.

Çok geçmeden herkes toplandığında, Uzay Amca'nın söz verdiği şu filmi getirdiğini söyledi Battal. Bihter sevinçten koltukta tepinmeye başlarken Enes Amca içeri girdiğinde herkes hareket etmeyi bırakıp ona baktı. Cidden o fotoğraflardan sonra bu adamın suratına nasıl bakacağız?

"Ne tepiniyorsunuz," dedi asık suratıyla. Ege hemen oturduğu yerden kalkıp onun yanına gitmişti. "Noldu enişte? Rahatsız mı ettik? Cezalandır bizi istersen. Yatağa falan bağla."

üzgünüm enes amca ilk komik esprisi buydu

"AGHAHSJSHJXNEHSHCJENJDJDNEBDJFJEBDHJFNEHDJFNEBXJDKWHDUFIBDH."

"Kinky."

"Oğlum gülmeyin lan babama!"

"Neye gülüyor bunlar?"

"Yok bir şey baba ya! Açın da götünüze gülün der misin?"

"Diyemem, Sina mutfakta duyar."

Ege gülerek kolunu Enes amcanın omzundan çekip yeniden koltuğun dibine oturarak televizyona döndü. Ağzına birkaç mısır atmıştı.

"Enişteciğim, film izleyeceğiz de bir müsaade edersen."

"Ona müsbade denir." Ardından göz devirdi. "Bu çinliler bizim dilimizi yok etmeye çalışıyor," deyip kapıyı kapatarak çıktı.

Birkaç boş muhabbetten sonra filmi başlattıklarında sürekli bir şey yeme sesleri sinirimi bozarken iç çekip kendimi en uzak köşeye attım. Bihter'in durmayan bir boğazı vardı cidden.

"Eylül, cipsten al."

"Yemeyeceğim, sağ ol."

Sadece bir kutu soğuk çay içerken dakikada bir, bir şey uzatıp duruyorlardı. Beni düşünmeleri gerçekten çok hoştu fakat yemek istemiyordum ve ısrar edip durmaları can sıkıcıydı.

diriliş: pskHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin