| hamdullah kaan |
"Hamdullah buraya gel."
"Noldu baba?"
"Buraya gel lan!"
Oflayarak yatağımdan kalkıp oturma odasına gittiğimde Enes ayakta kollarını göğsünde birleştirmiş bir şekilde dikiliyordu. Yine nasıl bir boş yapacak acaba?
"Efendim."
"Otur şuraya, bir şey konuşacağız."
oynat bakalım
Gösterdiği koltuğa oturup ona bakarken tam karşıma geçmiş konuşmaya başlamıştı.
"Bak oğlum, anlıyorum ergenliktesin. Hormonların tavan yapmış durumda, bir miktar genlerini benden aldığın için yavşaklık da vardır. Hiç sorun değil..."
"Baba direkt konuya girsen?"
"ATAY VE OĞUZHAN'A YÜRÜME. KİME YÜRÜRSEN YÜRÜ O İKİSİNE YÜRÜME. ONLAR OLMAZ DUYDUN MU? GİT YEKTA'YA YÜRÜ ÇOK TATLI ÇOCUK. ATAY HİÇ OLMAZ O EN OLMAYACAK OLAN. OĞUZHAN'A DA YÜRÜME. O ŞEREFSİZ OĞUZ'UN GÖTÜ KALKIYOR SONRA. ATA HAYSİYETSİZİNDEN BAHSETMİYORUM BİLE."
"Baba Atay'a yürümüyorum zaten. Çocuk benden nefret ediyor."
"Olması gereken bu. Sizden olmaz Hamdullah anlıyor musun? Ata'nın çocuğuyla olmaz."
"Oğuzhan olur mu?"
"Olmaz Hamdullah. Yasin amcanın oğlu var, o olur."
"Baba, Yekta'ya o gözle bakamam. Öz kardeşim gibi."
"Bakarsın bakarsın hiçbir şey olmaz."
"Baba manyak mısın ya? Zorla imam nikahı da kıy."
"Hamdullah sence ben şaka mı yapıyorum şu an. Bak bakayım gülüyor muyum? Gülmüyorum."
"Oğuzhan'dan vazgeçmem baba."
"Ya çocuk seni döverim he."
"BABA," diye Sina'ya bağırdığımda Enes eliyle ağzımı kapatmıştı. "Lan sus."
"BOROOK BOBOO! SONOOO!
"Hamdullah sus. Tamam Behlül'e yürü oğlum. Bak Eren malına kadar düştüm. Hadi Battal olsun. Melih maldır ama severim. Öz kardeşim gibidir."
"BOROK YO!"
"Oğlum ben senin iyiliğini düşünüyorum. Beni Ata'yla dünür yapma anlıyor musun AH KÖPEK LAN BIRAK ELİMİ! ISIRMA HAMDULLAH!"
•••
"Oğlum babam kafayı yemiş. Atay'la Oğuzhan'a yürüme deyip duruyor. Delirmiş aq. Beni Yekta'yla evlendirmeye çalışıyor."
Yekta kahkaha atmaya başladığında Oğuzhan da gülmüştü.
"Atay'a zaten yürümüyorum ama Oğuzhan'ı bırakamam dedim dövecekti beni."