| atay |
Sabah okula gitmek için kalktığım sıradan bir günde aynada kendimle göz göze gelince sarı saçlarımı görmüş ve birkaç dakika ben ne yaptım diye düşünmeye başlamıştım. Sarışın olmak için hazır değildim. Sümeyye'nin gazına geldiğime inanamıyorum, dedim kendime ama fikri ortaya atan da bendim.
"Of," deyip saçlarımı karıştırdıktan sonra yüzümü yıkayıp odama gitmiş ve kendimi yatağa atmıştım. Okula gitmek istemiyordum. Özellikle yolda çocuklar saçımla ilgili konuşup duracaktı ve ben o an yüksek bir yer görsem direkt atlayacaktım. Şimdiden belliydi bu.
"Atay!"
Babam kahvaltı için seslendiğinde daha hazır olmayan ben iç çekip odamın kapısına gitmiş ve öksürmüştüm. "Baba ben galiba hasta oldum. Bugün gitmeyeceğim okula."
Eray babam aşağıdayken Atay babam yandaki yatak odasından bir anda önüme çıkmıştı. Gözünde tarayıcı varmış gibi beni baştan aşağı süzmüştü. Daha sonra tek kaşını havaya kaldırıp "Baban olarak senin iyiliğini düşünmeliyim üzgünüm," dedi. Ne demeye çalıştığını başta anlamasam da saniyeler içinde Eray babama seslenip "Eray, yalan söylüyor," diye bağırmasıyla anlayıp onu susturmaya çalışmıştım. "Ya sus nolur."
"ERAY, ATAY HASTA DEĞİL. PLATİN SENDROMUNA GİRMİŞ."
"O ne," deyip geri çekilirken gülerek "Daha yolun başındasın canım," demiş ve aşağı inmişti. Şu an Battal'ı yumruklamaya ihtiyacım vardı.
Ekstra bilgi köşesi
Battal biraz 'battal' olduğundan ve kas yığınından oluştuğundan dolayı sinirlendiğimiz zaman onu yumruklamamıza izin verirdi. Bir şey hissediyor musun diye sorduğumda sinek mi ısırıyor deyip gülerdi. Çocuğa vurunca canı acımıyor, ben vururken kolum kırılıyor öyle bir şey...Okula gideceğimi kabullendiğimde üstüme bu çok soğuk olmayan havada kapüşonlu giyip kafamı kapatmıştım. Sadece derslerde çıkarıp en arka solda oturursam, yanımda da Behlül olursa saçımı kimse fark etmez.
ben🤝zekam
"Baba," diyerek kahvaltı masasında karşımda oturan babama baktım. Kafasını kaldırıp bana bakmıştı. "Bugün seninle okula gideceğim," dedim. "Yürüyesim yok."
"Tamam şimdi çıkacağım ama ben."
"Tamam hazırım zaten. Dişlerimi fırçalayıp geliyorum."
Kafa sallarken hızla işimi halledip yanına gelmiştim. Nedense sarı saçla dolaşmaktan çekiniyordum. Hiçbir şeyden çekinmeyen soğuk kanlı ben, şu an üstümde ilgi istemiyordum ama bu kafayı neden yaptığımı da sadece dikkat çekmekle açıklayabiliyordum. Hayır, kimsenin dikkatini çekmek için yapmadım.
"Günaydın Eray Amca!"
Kulağımın anasını siken sesle yüzümü buruştururken kapının önünden geçen Bihter, babama el sallayarak gülümsemişti. Yani süper, erken gideceği tutmuş salağın...
"Günaydın, okula mı?"
Hayır baba bara gidiyor kız.
Bihter kafa sallarken "Evet," demişti. "Erken gidip ödev yapacağım."
"Ne ödevi var ya," diyecekken babamın yanımda olduğunu hatırlayıp çenemi hemen kapattım. Bihter de o an bana bakmıştı. Kafamı iyice eğip arabaya doğru yürümeye başlamıştım.