Sonsuz Karanlık 2- Karanlık Günler

bölüm 17

Kılıcı ile karşısındaki golemi ortadan ikiye böldü .

Golem yere yıkıldıktan sonra toprağa karıştı ve yerden bir sandık çıktı .

Diğer okul üyeleri sandığı yağmalarken bir kapı yerden çıktı ve onuncu katıda böylece bitirdiler .

Onuncu kata kadar kurtlar , kara elfler ,orklar , skeletler ve başka tür canavarlar ile saldırmışlardı.

Kera " bu kapının arkasında çok farklı bir şey var " dedi zihin yolu ile .

Virgin " nasıl yani ?" Diye sordu .

Kera " bilmiyorum ama oradan ateş elementi seziyorum çok fazla " dedi.

Virgin biraz düşündükten sonra" ne yapayım peki ?" Diye sordu .

Kera " onlar gelmesin sen git yalnız savaş ,zaten buraya kadar yalnız geldin " dedi.

Virgin " tamam anladım " dedikten sonra arkasını döndü ve " bundan sonra siz yoksunuz ben yalnız devam edeceğim " dedi.

Amaris anlamamış gibi " neden ?" Diye sordu .

Virgin " siz buraya kadar geldiniz bundan sonra gelmeyeceksiniz " dedi.

Kırmızı cubbeli çocuk " nedenini söylemedin ? Yoksa geri kalan hazineleri yalnızmı almak istiyorsun ?" Diye sordu.

Virgin " diyelim ki ,öyle bana karşı koya bilirmisin ?" Diye sordu .

Çocuk cevap vermedi .

Virgin " güzel şimdi her kes gitsin bundan sonra yalnız devam edeceğim " dedi.

Amaris " duydunuz beyler bayanlar hadi dönüyoruz zaten bize bu kadar ganimet yeter " dedi.

Diğerleri Virgin'e karşı gelemedikleri için gitmeyi seçtiler ve Amaris ile birlikte arkada dokuzuncu kata açılan kapıya doğru hareket ederek dokuzuncu kata geri döndüler.

Virgin hepsi gittikten sonra on birinci katın kapısına doğru hareket ederek on birinci kata geçit yaptı .

Etraf ilk başta bembeyazdı daha sonra beyazlık yok olduğunda beş metre önde büyük bir tahtta dört metre büyüklüğünde, sağ elinde büyük bir balta tutan trol vardı .

Virgin şaşırmıştı çünki Kera ona yoğun miktarda ateş elementi olduğunu söylemişti bu katta ama burada bir trol vardı .

Virgin " hani burada ateş elementi vardı ?" Diye sordu .

Trol gözlerini açarak " ateş elementi kullanıcısı benim " dedi.

Virgin şaşkın bir şekilde " sen nasıl zihnimi okudun ?" Diye sordu .

Trol gözlerini kısarak "sen bana bir yerden tanıdık geliyorsun ama nereden hatırlamıyorum " dedi.

Virgin " ben seni hatırlamıyorum ama nasıl benim zihnimi okuduğunu söylemedin " dedi.

Trol ayağa kalkarak elindeki kılıcı yaşlandı ve " hatırladım kara imparator " dedi.

Virgin anlamamış bir şekilde " nasıl yani anlamadım?" Diye sordu .

Trol " sen osun kara imparatorsun sizin savaşınızı izliyordum " dedi.

Virgin " beni tanıdın ben taşlaştığım için ölmedim pekiya sen beş yüz yıl nasıl hayatta kaldın ?" Diye sordu .

Trol " sen taşlaştığın sırada etrafa altı taş dağıldı bir tanesi bana çarptı ve vücuduma yapıştı , taş beni çok değiştirdi ve bu hale getirdi hiç kimse beni yenemiyordu ve tüm yakınlarının ölmesini izlemek ne demek bilemezsin bu yüzden bu zindana girdim ve en son savaşılacak boos olarak bekledim " dedi.

Virgin " anlıyorum zor olmalı böyle hayat " dedi ve etrafa baktığında etrafta insan iskeletleri olduğunu gördü bir şey soramadan trol " onları ben öldürmedim onları taşın gücü öldürdü , taşı almak isteyen her kes yok oldu " dedi.

Virgin meraklı bir şekilde " taş nerede ?" Diye sordu.

Trol arkasını dönerek sırtını gösterdi .

Sırtında yarım metrelik kıpkırmızı renkte bir taş vardı .

Virgin " bende şansımı deneye bilirmiyim ?" Diye sordu .

Trol " dene eğer onu oradan çıkarırsan sana teşekkür edeceğim bu hayattan artık sıkıldım " dedi.

Virgin tamam anlamında kafa salladıktan sonra Virgin havaya zıplayarak trolun sırtına atladı ve trolun kıllarını kullanarak taşa doğru hareket etmeye başladı.

Taşa vardıktan sonra Virgin derin bir nefes aldı ve taşa iki eliyle dokundu .

Taşa dokuması ile Virgin'in sanki bir girdapa çekildi ve gözlerinin önünde bir kare ortaya çıktı ,kırmızı bir gezegendi ,daha sonra bir kare daha canlandı gözlerinin önünde ucu bulutlara dayanan bir dağ, dağın üzerinde büyük bir orman vardı ,daha sonra ise bir kare daha canlandı Virgin'in gözünde bu karede bulutların üzerinde çiçekleri daha yeni açmış çok büyük bir ağaç vardı .

Kareler bittikten sonra Kera'nın " ne oldu Virgin ?" Diye sordu .

Virgin " hiç bir şey ,ne oldu ki ?" Diye sordu .

Kera " seninle bir kaç saniye bağlantı kuramadım sanki başka bir yerdeyin " dedi.

Virgin " daha sonra anlatırım " dedi ve taşı yerinden söktü.

Taşı çıkardıktan sonra yere zıpladı .

Taşın çıkması ile trolün bedeni titreyerek yere düştü ve yok oldu .

Yok olurken trol " teşekkürler kara imparator " dedi.

Kera " onun için üzüldüm " dedi .

Virgin taşı biraz inceledikten sonra sıradan bir taş olduğunu gördü ve daha sonra onunla ne yapacağını planlamak için yüzüğüne gönderdi.

Kera " hadi gidelim burada işimiz bitti giderken bana ne olduğunu anlat" dedi.

Virgin tamam anlamında kafa salladıktan sonra çıkışı doğru hareket ederken " bir kaç tane görüntü canlandı gözümde ilkinde kırmızı bir gezegen gördüm " dedi.

Kera biraz düşündükten sonra " büyük ihtimalle diğer taşın hangi gezegende olduğunu gördün" dedi.

Virgin " ikici karede bir dağ vardı zirvesi bulutlara değiyordu zirvede büyük bir orman vardı " dedi.

Kera " büyük ihtimalle taşın olduğu yer orası " dedi.

Virgin " daha sonra bir kare daha canlandı gözümde ama bu diğeri gibi değildi ,bir bulutun üzerinde kocaman çiçekleri yeni açmış bir ağaç vardı daha sonra ise kendime geldim " dedi.

Kera biraz düşündükten sonra " son şeyin ne olduğunu bilmiyorum " dedi.

Virgin " neyse zamanla öğreneceğiz büyük ihtimalle " dedi.

Bir kaç dakika sonra zindandan dışarıya çıktı.

Diğer okul üyeleri meraklı bir şekilde çıkan Virgin'e bakıyorlardı.

Virgin'in zindandan çıkması ile zindan yok oldu .

Amaris " eee Virgin on birinci katta ne vardı ?" Diye sordu .

Virgin " çok büyük bir yaratık ama öyle böyle bir yaratık değildi bir trol üstelik ateş elementini üst düzeyde kullana biliyordu " dedi.

Her kes hayretler içerisinde Virgin'e bakıyordular .

Amaris " peki sen nereden buldun bunu ?" Diye sordu .

Virgin zihin yolu ile Kera'ya " bence bu kadar oyun yeter hakkım olanı almak istiyorum " dedi.

Kera " zaten buradaki taşı aldın o yüzden söyle gitsin " dedi.

Virgin derin bir nefes alarak " çünkü ben kara imparatorum " dedi ve gök yüzü seviyesindeki gücünü ortaya çıkardı