Sonsuz Karanlık 2- Karanlık Günler

bölüm 45

Virgin ,Kera ,kadın ve çocuk bir kaç dakika içerisinde saraya varmışlardı.

Kera kadın ve kıza bir iş verdikten sonra Virgin ile birlikte taht salonuna doğru hareket etmeye başladılar.

Bir gün sonra ...

Sabahın ilk ışıkları ile Kera'nın " Virgin hadi kalk misafirler gelecek , hazırlanmamız lazım " dedi.

Virgin gözlerini yarım açarak " eee bana ne ?" Diye sordu.

Kera " sen çağırdın onları unutmadıysan" dedi.

Virgin " offf" diyerek yataktan kalktı ve hızlı bir şekilde üzerini giyindikten sonra " tamam hadi gidip ne yapacaksak yapalım " dedi.

Kera " hadi gel " diyerek Virgin'in koluna girdi ve birlikte taht salonundan dışarı çıktılar .

salondan dışarı çıktıktan sonra Amaris'in karıları ile birlikte taht salonuna girdiğini gördü.

Virgin " hayırdır bu saatte uyanmışsın ?" Diye sordu.

Amaris " sizede günaydın ,bu gün davet varya hani o yüzden " dedi.

Virgin " eeee neden bu kadar heyecanlısınız ki?" Diye sordu.

Kera " sen alışık ola bilirsin böyle şeylere ama biz alışık değiliz o yüzden her şeyin tam olmasını istiyoruz" dedi.

Virgin " tamam tamam öyle olsun " diyerek tahta doğru hareket etmeye başladı.

Virgin kendi tahtına oturduktan sonra Kera kendi , Amaris ise kendi tahtına oturdu Mirdena ile Dorethan ise Amaris'in tahtının yanına koyulmuş iki sandalyeye oturdular .

Beş dakika geçmesine rağmen hiç kimse konuşmuyordu ,hiç bir şey yapmıyorlardı.

Virgin sıkılarak " eee neyi bekliyoruz ?" Diye sorduğu gibi taht salonun kapısı açıldı ve içeri muhafız girdi.

Muhafız Kera'nın önünde durarak diz çöktü ve " imparatoriçeyi selamlarım, efendim Dorethan ile Mirdena prenseslerinin aileleri geldiler " dedi.

Mirdena ve Dorethan'ın gözleri parlamaya başladı .

Kera " içeri davet edin " dedi.

Muhafız " emredersiniz efendim diyerek" ayağa kalktı ve kapıya doğru hareket etmeye başladı.

Muhafız gittikten beş saniye sonra içeriye üzerinde kırmızı ve mavi cübbe olan iki adam yanlarında orta yaşlı iki kadın, kırmızı cübbeli adamın yanında on beş yaşlarında çocuk erkek ,mavi cübbeli adamın yanındaki kız ise on altı yaşlarındaydı.

Altı kişi gelerek Kera'nın önünde referans yaparak " imparatoriçeyi selamlarız " dediler.

Kera ayağa kalkarak iki elini omuz hizasında yana açarak " his geldiniz efendim " dedi ve Dorethan ile Mirdena'ya bakarak " siz de selamlayın " dedi.

Mirdena ve Dorethan ayağa kalkıp hızlı bir şekilde ailelerine doğru hareket ederek her kes kendi ailesine sarıldı.

Bir kaç dakika özlem giderdikten sonra Kera " isterseniz gidip kahvaltı yapalım?" Dedi.

Eski imparatorlar " nasıl isterseniz efendim " dediler .

Virgin ve Amaris'te ayağa kalktıktan sonra Kera " o zaman buyurun gidelim " dedi ve hareket etmeye başladı.

Kera'nın hareket etmesi ile Virgin ve Amaris'te hareket etmeye başladılar arkasıncada diğerleri.

Virgin Kera'nın yanına gelerek " bunların geleceğini biliyormuydun ?" Diye sordu.

Kera " sence bilmemiş ola bilirmiyim ?" Diye sordu.

Virgin " tabiki biliyordun o yüzden beni uyandırdın" dedi.

Hızlı bir şekilde yemek salonuna vardıktan sonra Virgin baş köşeye sağ tarafına Kera ,Kera'nın yanına Amaris oturdu .

Diğerleri salona girdikten sonra Virgin'in sol tarafında oturdular.

Yemek yerken mavi cübbeli kral " efendim bir şey sora bilirmiyim ?" Diye sordu Virgin'e hitaben.

Virgin " Sor " dedi.

Mavi cübbeli kral " temellimi geldiniz ?" Diye sordu.

Virgin " ben nereye gitmiştim ki?" Diye sordu.

Mavi cübbeli kral " ortada bir aya yakındır yoksunuz o yüzden sordum " dedi.

Virgin " buradaydım inzivaya çekilmiştim" dedi.

Kral anladım anlamında kafa salladıktan sonra yemeğe devam ettiler.

Virgin yemeğini hızlı bir şekilde yiyerek ayağa kalktı ve " size afiyet olsun yemeğinizi yedikten sonra Mirdena ve Dorethan ailesi ile biraz özlem gidersinler " dedi.

Mirdena ve Dorethan tamam dedikten sonra Virgin Amaris'e bakarak " amaris sende yemeğini ye bahçeye gel senle işim var " dedi.

Amaris de tamam dedikten sonra Virgin yemek salonundan dışarı çıktı .

Sarayın bahçesine çıkarak bahçedeki çiçekleri izlemeye başladı.

Rengarenk çiçeklerin arasında bir tane köke bağlı iki çiçek vardı.

Bir çiçek simsiyahtı diğeri ise bembeyazdı.

Virgin çiçeğe bakarak " benle ,Kera'ya benziyorsun sen çiçek " dedi ve çiçekleri kopararak yüzüğüne gönderdi.

Bir kaç dakika daha çiçekleri izledikten sonra Amaris'in " geldim Virgin ne oldu ?" Diye sordu.

Virgin ayağa kalkarak arkasını döndü ve " sen bu ordunun üzerindesin öyle değilmi?" Diye sordu.

Amaris " evet ne oldu ki?" Diye sordu.

Virgin Amaris'e doğru hareket ederek " peki buraya saldırıldığında ordu neredeydi ?" Diye sordu.

Amaris " tüm orduyu krallıklar arasında dağıttık ama krallıklara dağıtılan ordu bizim emrimiz altında " diye söyledi.

Virgin Amaris'in yanına gelip durarak " neden böyle bir şey yaptınız ?" Diye sordu.

Amaris sert bir şekilde yutkunarak " krallıklar bizim emrimiz altında olsunlar bize saldırmasınlar diye ama bir yanlışlık oldu ve bizim ordumuzu bize karşı kullandılar" dedi.

Virgin " bunun ola bileceğini önceden düşünmedinizmi ?" Diye sordu.

Amaris Virgin'in gözlerindeki siyahlıktan korkmuştu bu yüzden " Kera böyle söyledi Virgin benim bir suçum yok " dedi.

Virgin Kera'nın adını duyması ile sakinleşti ve " tamam anladım " dedi ve arkasını dönerek bir kaç adım attıktan sonra " şimdi senle ben kale surlarını güçlendireceğiz ,zayıf noktaları güçlendireceğiz " dedi.

Amaris " pekiya davet ?" Diye sordu.

Virgin " hızlı olmamız lazım o zaman davette iştirak etmek için " dedi.

Amaris " tamam o zaman ne yapalım gidelim " dedi.

Virgin'in saray kapısına doğru hareket etmesi ile Amaris'te Virgin ile birlikte hareket etmeye başladı ve ikili saraydan dışarı çıkarak surların zayıf noktalarına doğru hareket etmeye başladılar.