Sonsuz Karanlık 2- Karanlık Günler

bölüm 48

Sabahın ilk ışıkları ile Virgin gözlerini açtı sıkıntılı bir nefes vererek yanındaki Kera'nın yanağına bir öpücük kondurdu ve Kera'yı uyandırmadan yataktan kalktı.

Üzerini hızlı bir şekilde giydikten sonra Kera'ya biraz baktı ve kapıya doğru hareket ettiğinde Kera gözleri kapalı bir şekilde " gidiyormusun ?" Diye sordu.

Virgin " evet vakit geldi " dedi.

Kera "git ama çabuk gel " dedi.

Virgin " tamam çabuk geleceğim " dedi ve kapıyı açarak taht salonuna çıktıktan sonra kapıyı kapattı.

Saraydan çıkarak Virgin bahçeye çıktı ve arkasını dönerek saraya bir kaç saniye baktıktan sonra önünde bir geçit açıp içine girdi.

Virgin geçitten çıktığında fil köyünün önünden çıktı .

Marx Virgin'in gelmesini görmesi ile yanına hızlı bir şekilde geldi ve " Virgin nerede kaldın ? Seni çok merak ettik " diye söyledi.

Virgin " bir şey olmadı hazırlanın gidiyoruz çakalları ele geçireceğiz " dedi.

Marx " tamam hazırlanıyoruz " dedi ve arkasını dönerek köye girip kükremeye başladı.

Marx'ın kükremesi ile etraftaki tüm hayvanlar Marx'ın etrafına toplandı .

Marx " hazırlanın Virgin geldi gidiyoruz savaşa " dedi.

Etraftaki tüm hayvanlar Marx'ın sözleri üzerine hazırlanmaya başladılar.

Bir kaç dakika sonra tüm hayvanlar Virgin'in karşısında durmuşlardı.

Virgin Marx'a bakarak" gidelim " dedi.

Marx " tamamdır " dedikten sonra her kesle birlikte hareket etmeye başladılar.

Bir saatlik bir yolculuktan sonra Marx'ın emri ile her kes durdu.

Marx Virgin'e bakarak ileriyi işaret etti ve " işte çakal kabilesi , binden fazlalar " dedi.

Virgin " fark etmez " dedi ve biraz düşündükten sonra " şimdi söyle yapacağız filler önden benimle birlikte gelecekler geri kalanlar senle birlikte köyün sağ tarafından hareket edecekler , biz dikkat dağıtdığımızdan  sizde saldırı yapacaksınız anladınmı?" Diye planı açıkladı.

Marx " anladım biz gidelim o zaman" dedikten sonra Virgin'in yanından ayrılarak diğer hayvanlar ile birlikte Virgin'in dediği yönde hareket etmeye başladılar.

Virgin Marx ve diğerleri gittikten sonra geride kalan binden fazla file " gidelim " dedi ve çakal kabilesine saldırmaya başladılar.

Çakallar Virgin ve fillerin gelmesini görmeleri ile savaş borazanı sesleri duyulmaya başladı.

Virgin kabileye hareket ederken " element kullanıp saldırın " dedi.

Virgin'in komutu üzerine filler tüm elementlerler saldırmaya başladılar.

Elementler köyü yıkıyordu adeta .

Çakallar bu saldırıya karşılık olarak karşı saldırı yapmaya başladılar.

Çok fazla element geliyordu Virgin ve diğerlerinin üzerine bu yüzden Virgin " durun" diye komut verdikten sonra " kara büyücünün kalkanı " dedi ve siyah bir kalkanla tüm filleri ve kendisini korumaya aldı .

Elementler kalkana carpmalari ile yok oldular ve kalkanda küçük izler bıraktılar.

Bir kez daha çakallar saldıracakları vakit sağ taraftan gelen elementler çakalların dikkatini dağıttı.

Virgin dikkatlerinin dağıldığını fark ettiği anda kara kalkanı yok ederek " saldırın " dedi bağırarak " ve saldırıya başladı.

Çakallar iki taraftanda gelen saldırılar sonucu ne yapacaklarını ilk basta bilemediler tepki veremeden Virgin'nin yanındaki ve Marx'ın yanındaki hayvanlar köye tsunami gibi çarptılar ve katliam başladı.

Çakallar fillerin ayakları altında eziliyorlardı.

Çakalların sayı hızla azalmaya başlamıştı , çakalları kabilenin orta kısmında iki taraftanda sıkmaya başladılar .

Çakallar artık başka çarelerinin kalmadığını biliyorlardı etrafları sarılmıştı.

Çakallar ellerindeki silahları yere bırakarak teslim oldular .

Virgin ileri çıkarak " hazırlanın aslanları ele geçirmeye gidiyoruz " dedi.

Çakallar boyun eğdikleri için başka çareleri yoktu Virgin'in dedikleri yapacaklardı.

Filler ,çakallar ve diğer hayvanlar tamam dedikten sonra Marx'ın önderliğinde Virgin ile birlikte aslan kabilesine doğru hareket etmeye başladılar.

Akşama kadar aslan ve panter kabilerlerini ele geçirdiler.

Etraftaki tüm hayvanlar panterler dışında her kes mutluydu.

Virgin bir kaç adım öne çıkarak arkasını döndü ve " bitti her şey " dedi.

Panterlerden biri " ne olacak şimdi bize ?" Diye sorduğunda Virgin " hepiniz birlikte yaşayacaksınız farklı farklı kabileler bundan sonra olmayacak birlikte adaletli bir şekilde yaşayacaksınız birbirinize kin gütmeyeceksiniz ve güçlenerek bu dünyayı siz koruyacaksınız " dedi.

Aslanlardan biri " nasıl bir arada yaşaya biliriz tüm hayvanlar farklı bu büyük bir sorumluluk getirir " dedi.

Virgin " biliyorum bu büyük bir sorumluluk o yüzden bu sorumluluğu Marx'a veriyorum " dedi.

Marx şaşkın bir şekilde " banamı ?" Diye sordu.

Virgin " evet sensin bundan sonra bu dünyanın tek kabilesi olan kabilenin lideri " dedi.

Marx " onur duyarım da ben bunu yönete bileceğimi sanmıyorum " dedi.

Virgin " yönete bilirsin yönetemez sen seni öldürüp yerine başka birini koyarlar ama kanun birdir birlikte yaşayacaksınız bir-birinize saygılı bir şekilde davranarak yaşayacaksınız " dedi.

Virgin'in sözü üzerine hiç kimse bir şey söyleyemiyordu.

Virgin arkasını dönerek hareket ettiğinde Marx " nereye Virgin ?" Diye sordu.

Virgin durarak " benim zamanım doldu bu gezegende şimdi işimi bitirmek için gidiyorum kendinize dikkat edin " diyip ortadan kayboldu.

Ortaya çıktığında ucu gözükmeyen bir dağın önündeydi .

Derin bir nefes alarak hızlı bir şekilde dağa çıkmaya başladı.

Kırk beş dakikadır dağı çıkıyordu ama daha yolun yarısına gele bilmişti ,biraz soluklandıktan sonra yarım kalan yolu çıkmaya devam etti ve sonunda bulutların üzerindeki zirveye ulaştı.

Zirveye çıktıktan sonra zirvenin dum düz bir ovalık olduğunu ,farklı farklı türden ve renkten ağaçların olduğunu ve ortada ne küçük nede büyük bir göl vardı.

Virgin soluklanmak için göle doğru hareket etmeye başladı.

Göle vardıktan sonra soluklanmak için yere oturdu ve gölün suyundan kana kana içmeye başladı.

Bir kükreme ile Virgin kafasını kaldırdı ve " bir rahat yok ,bir rahat yok " diyerek ayağa kalktı.