KORKMA

70 10 21
                                    

Aylar geçiyordu, zaman gerçekten hep böyle hızla mı geçiyordu? Yoksa insan sevdiğinin yanında güzel vakit geçirirken mi bu kadar hızla geçiyordu.
Orta okul hayatım karmaşık bir şekilde bitmişti, sanırım artık liseli olmak üzereydim. Mahallenin herhangi bir lisesine yazılmıştım, neredeyse tüm çocukluk arkadaşlarımla aynı liseye gidecektik, kimse birbirinden kopmayacaktı. 7-8 kişilik bir gruptuk. Hiç bir zaman cici bebe ve sütle espiri yapılan inek öğrenciler olmadık, okulun ilk gününden sesizimi çoktan çıkartıp, kendimizi duyurmuştuk bile. Bu esnada hala sağlıklı bir ilişkim var, aileye söylenen yalanlarla tabi.
Olsun biz gayet güzeldik, iyiydik. O değilde agâh hep bu kadar kıskanç mıydı? Yoksa lise,yeni çevrem onu korkutuyor muydu? Bilmiyorum ama korkacağı birşey yoktu, her yerde onun adını sayıklayarak geziyordum, üstelik çevremdeki çoğu insan hala ona ilgi duyuyordu. Ah kadınlar, iki kişilik aşk'ın içinde üçüncü kişi olmaya bayılıyorlar, ama bunlar bir değildi, iki değildi, üç değildi. Bir çok isim kimisi en yakınımdı, kimisi sırf ona yakın olmak için  benimle tanışmış insanlar. Neyin içindeydim şu ana kadar beni kıskanıyordu bundan şikayet ediyordum. Şimdi ben aynı şikayetleri ediyordum, kavgalarımız başlamıştı. Haklı olduğum konular da bile nasıl oluyordu da haksız çıkıyordum. Bir yerde hata yapıyordum, nerede? Farkında olmadan bir çok kez kavga edip ilişkimizi bitirdik, bitirdik derken üç gün gibi zaman sürerdi. Sonra gelirdi, yada giderdim. Hep şöyle başladı konuşmaya benimle, bak birtanem, bunu böyle yaparsak bu bizi zedeler. Yalan söyleme bana ne gerek var? Ne gerek vardı gerçekten neden doğru söylemek yerine yalan söylüyordum. Düşünüyorum tek bir cevabım var, çünkü seni kaybetmekten korkuyorum agâh, diyordum ve bana bir hikaye anlatmıştı, tam o sıra da.
Bir adam varmış, yeni şair olmuş ve tüm şiirlerinde ölümden çok korktuğunu, genç yaşında ölmek istemediğini dillendirmiş. Adam yanlış hatırlamıyorsam 25 yaşında ölmüştü.
Yani açık, açık, korkarsam kaybedeceğimi söylemişti, korkma. Herşeyi konuşarak aşabiliriz birtanem. Yüzümde bir tebessüm ve ellerimiz yine birbirine kenetli. Bir daha onu kaybetmekten korkmayacaktım, yoksa kaybedeceğimi artık biliyordum.

HOŞÇAKAL SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin