Derken günler geçmeye devam etti, hayatta başıma daha ne gelebilir diye söylendiğim zaman, başıma kesinlikle daha kötüsü gelmişti.
Ama hayattan bir ders çıkarmıştım, ihanet daha güzelmiş, aşkın acısı da neymiş. Dediğim bir zaman oldu, insan beterin, beterini gerçekten yaşıyordu.
Bir hafta kadar geçmişti, agâh aramıştı. Baş sağlığı dileyip yanımda olmuştu görüşmüştük, tabikide ona da ihtiyacım vardı.
Yeşilin dediği şeyi de hala unutmam, agâh bana acımış :)))
Farkında değildi kendisi en acınacak haldeydi..
Neyse ki hayatıma devam ettim, daha güçlü ve daha sağlamdı adımlarım. Ben kendimi, kendimle bulmuştum kaçtığım yerden, kaçtığım şeylerden. Artık ne gelirse gelsin kaçmıyordum, daha çok sorun çağırıyordum. Ne agâh kaldı, ne babam..
Toparlanıyordum da, toparlamayıp delirmeyi beklemedim.
Bir kaç arkadaşım ve ben, bana yardımcı olduk, ayağı kalkmak için.
Sonrasında okuluma devam edip, iş hayatıma devam ettim. Yaşım maalesef yerinde saymıyordu, büyüdükçe büyüyordum.
Bir bar'a garson olarak başlamıştım uzun bir süre çalıştım, okudum.
Yeni insanlar tanıyordum, farklı hayatlar görüyordum, ama hayatıma birini almayı düşünemedim, düşünsem de o dikişi tutturamadım.
Çok insan dost oldu, beklenmedik zamanlar da. Agâh kendini hep hatırlattı, agâh mutlu gibiydi aslında değildi.
Belli zamanlar da yeşille tartışmalar yaşadım. Ama artık geçmişti.
Bir gün bir barda içiyorum, telefonum çalıyor, evet "o" agâh..
Benden onunla ankara'ya hastaneye gelip gelemeyeceğimi sordu. Yeşil neredeydi? Ne yapıyordu bilemem, ama hayır demeyeceğim kesindi.
Tabiki olur gelirim..
3 gün ankara da beraberdik, tedavi görüyordu.
Hiç birşey yaşanmamış gibi zaten ne zaman yan, yana gelsek birşey yaşanmamış gibi olurdu. Alışmışlığın verdiği birşeydi bu. Onunla hala mutluydum, mutlu olabiliyordum çok şey yaşandı, çok değiştik belki ama hala ilk gün gibi olabiliyordu,
Herşey değişti bi o ilk gün değişmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOŞÇAKAL SEVGİLİM
Kurgu OlmayanYarım kaldı sandığım hikayenin belki de tamamının bu olması ürkütücü