Şans derken gerçekten verdik o şansı birbirimize, bu sonmuşcasına çıktık bir yola.
Şehrimize geldik, annesiyle arasını düzeltmesi için elimden geleni yaptım.
Düzelmişti, yine eskisi gibiydi herşey.
Bardan bir arkadaşım vardı ceys.
Onları tanıştırmıştım, çok güzel bir dörtlü olmuştuk.
Hani bu diziler de olur ya hep istediğimiz arkadaş, sevgili grubu.
Biz tam olarak öyle olmuştuk, beraber şehri talan ediyor, gitmedik yer bırakmıyorduk. Hep beraber şehir şehir geziyorduk. Izmır, Ankara, Afyon..
Gittiğimiz yerlerde neşemiz boldu, ara sıra tartışmalar olurdu ama kimse arkasını dönüp gitmiyordu.
Yan yana aşıyorduk, 3 saniye küs kalıyorduk.
O dönem bir şarap aşığı olduk, agâh'ın sihirli parmaklarından biraz sonra çok güzel bir makarna gelecekti, kremalı, tereyağlı..
Şarap, müzik, yemek ve bolca aşk vardı masa da,
Eğlenerek içiyorduk, kimi zaman duraksıyorduk.
Agâh'ın aklında kalan sorular vardı, eminim ama söz verdiği için belli edemiyordu.
Bazen sessizlik oluyordu, bazen aşırı sevgiye boğuyordu.
Bu esnada evlilik planları ciddi anlamda yavaş yavaş başlamıştı..Ailelere gelince annesi çok istemişti lakin kaynanalık damarı tutmuştu, bunca yıl arkadaş olan kaynanamın oğlu kıymete binmişti.
Bir yandan annem ne bileyim iyi ki var arkamda durdu hep.
Ilklerde karşı çıktığı zaman dilimi oldu tabiki agâh'ı seviyordu.
Asıl sorun abimdi, asla kabul etmeyecekti.
Biliyordum bildiğim halde o ateşe de yürüdüm.Biraz kırdım, biraz kızdım, biraz küstüm sesler yükseldi.
Kabul etmedi ama direndim sessiz kalmadım, sanırım kabullenmişti bir süre sonra.
Yada yine sonunu görüyordu o yüzden ses etmedi.Başladık biz yüzük bakmaya gösterişli şeyler çok hoşuma gitmezdi. Sade dümdüz beyaz altın bir alyans beğenmiştim.
Bir tektaş, tektaş'a benden çok agâh bakar beğenirdi.
Bugün üç kız, iki erkek meyhaneye gideceğiz.
Tabiki de agâh biri, arkadaşımla evlilik teklifi planları yapmışlar.
Hangi ara fikrim yok güzel heyecan verici bir teklif gelecekmiş.
Agâhtan basit birşey bekleyen aptaldır zaten, farklı olmak farkında olmak onun için çok bambaşkaydı.
Mutlu mesut masadan kalkıp evlerimize gittik.
Sorunsuz güzel bir gün olmuştu.
Ama bizi bekleyen yorucu bir zaman başlıyordu, kendimizden çok aileler yüzünden atışmaya başlamıştık, onu istemem böyle olsunlar, bu olmaz şöyle olsunlar.
Çok fevri ve çok sinirliyimdir, aynı zamanda duygusal.
Üçünü idare etmek çok zor böyle zamanlar da.
Çoğunda agâh dizginledi beni, he de birtanem, tamam de geç hayatım.
Öyle yapmaya başlamıştım bende işe yarıyordu, herkes mutlu oluyordu.
Kimsenin istediği değil kalpler kırılmadan bizim istediğimiz olacaktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOŞÇAKAL SEVGİLİM
Non-FictionYarım kaldı sandığım hikayenin belki de tamamının bu olması ürkütücü