Hoşgeldiniz. Medyaya düşebilirsiniz ehehehe
Bölümü elimden geldiğince uzun yapmaya çalışacağım. Bugün çok yoğundum ve hatta birazdan 8 p.m. de uluslararası bi toplantım var. Yazım hatam olabilir bulursanız yazarsınız öpüyorum :*
-----
Happy geldiğinde kucağında uyuyan Peter ile Tony'yi görmeyi beklemiyordu. Yanına yaklaştı. İkisi birlikte Peter'i arabaya taşıdılar. Tony, Happy'den arabayı alıp kuleye gitti. Happy ise polise haber verecekti. Tony, Peter ile kuleye gittiğinde tabii ki bütün kafalar onlara dönüktü. Tony onlara "Birazdan" bakışı atıp Friday'e seslendi.
"Friday, Peter'in odasını hazırla."
Peter'i odaya götürdükten sonra içeri geldi. Hepsi de oturmuş meraklı gözlerle ona bakıyordu.
"Halası'nı kaybetti."
Wanda'dan bir "Hiii!" sesi yükseldi. Diğerleri ise dehşet-şok-şaşkınlık-üzüntü duygularını bir arada yaşıyordu.
"Kim..?"
"Adrian Toomes."
"Bugün yakalamanız gereken adam mı?"
"Evet."
Tony koltuğa oturdu. Her şey iyiye giderken, şimdi neden? Neden tekrar bozulmuştu?
"Kimsesi kalmadı."
"Onu-"
"Evet alacaklar. Ve daha da kötüsü, ona söz verdim. Onu almayacaklarını söyledim. Ve bunu yapabilmenin bir yolu var."
"Tony buna emin misin?"
"Bilmiyorum Natasha. İşe bak uykum geldi. İyi geceler."
Tony odadan çıkarken diğerleri sadece bakıştılar.
ERTESİ SABAH
Peter kalktığında her şeyin bir rüya olmasını istedi. İçinden bin kere dua ettikten sonra gözlerini açtı. Kendisini daha önce yaralandığında Tony'nin onu götürdüğü odada buldu. Anlaşılan rüya değildi. Halasının acısı çöktü yine yüreğine. Ben amcasını sonra da halasını kaybetmişti. Ve ikisi de kendi yüzünden olmuştu. Ben amcasını öldüren suçluyu durdurabilirdi. Aynı şekilde, May'i de öldüren kişiyi durdurabilirdi. İkisinin ölümü de kendisinin hatasıydı.
Kapı çaldı ve Tony içeri girdi. Friday onun uyandığını haber vermişti anlaşılan. Peter, içeri girmesiyle dün gece ona söylediği şeyi hatırladı. Peter ona baba demişti! Bu gerçekten utanç vericiydi. Peter, yüzü yanmaya başlayınca ayağa kalktı ve tuvalete gideceğim tarzı bir şeyler geveledi. Tony başıyla onayladı ve salona geçti. Peter'i beklerken Rhodey ile konuşmaya başladı.
"Sence kabul eder mi?"
"Rhodey, dün bana baba dedi."
"NE?"
"Evet, şimdi de benden kaçıyor."
"Vay canına demek seni babası olarak görüyor. Vay canına."
"Eğer bu konuda dalga geçersen-"
"Saçmalama Tony bu harika bir şey! Seninle gurur duyuyorum."
Tony gözlerini devirdi. Peter tuvaletten çıkmıştı. Salona ilerledi. Tony'yi görünce yüzü tekrar kızardı. Rhodey onu görünce ayağa kalktı ve Tony'ye fısıldadı.
"Yardıma ihtiyacın olursa çağır."
Odadan çıktığında Peter koltuğa oturdu. Yere bakıyordu. Tony de ona. İkisi de konuşmak istiyordu ama ikisi de ne söyleyeceğini bilemiyordu. Peter derin bir nefes aldı. Kafasını kaldırarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Irondad // Peter Parker + Tony Stark
FanfictionHer şey İç Savaş çıktığında başlamıştı. Kendisine destek toplamaya çalışan Tony Stark, sadece 6 aydır süper kahramanlık yapan acemi bir genç bulmuştu. Peter Parker adındaki bu liseliyi yanına almak için evine gittiği gün, kendisine bu kadar benzeyen...