16. Bölüm

1.8K 154 320
                                    

Merhaba! Yeni bölüme hoş geldiniz. Şimdi çok ufak bir duyuru yapıp çıkacağım. Şimdi girmem gereken bir deneme ve yapmam gereken ödevlerim var. Bu yüzden bölüm çok kısa zaten. Ve yorumlarınızı sınavdan çıktıktan sonra okuyacağım yani cevap falan veremem şu an :/ Neyse umarım bölümü beğenirsiniz. Öpüyorum hepinizi iyi okumalar :* :)

  Tony, Peter'in evinden gelen bağırma sesi ile son hızla eve girdi. Girer girmez de dona kaldı. Bulduğu manzara karşısında dona kalmamak elde değildi zaten. Yerde gerçekten feci halde yatan bir May gördü. Yanında ağlayan bir Peter vardı. Sonra gözleri yerdeki not kağıdını gördü. "Vakit ölme vaktidir." Ama şu anda önemli olan bu değildi. Peter'a yaklaştı.

"Evlat."

"T-Tony, neden?"

"Merak etme bunu ödeteceğiz."

"Ödetmek M-May'i geri getiremeyecek. O bana Ben amcamın emanetiydi."

"Biliyorum. Sakin ol lütfen."

  Ama Peter sakin olamıyordu. Gittikçe daha kötü ağlıyordu. Son aile üyesi de gitmişti. O artık kimsesizdi. Kimsesiz.

  Ve o anda bir gerçek daha Tony'nin yüzüne çarptı. Peter reşit değildi. Onu yetimhaneye yollayacaklardı.

"Peter lütfen bana bak. Şimdi sakin ol tamam mı? Ağlaman da onu geri getirmeyecek. Lütfen, benimle nefes al ve hatırlamamaya çalış."

  Peter sakin olmaya çalıştı. Yine de yapamıyordu. Tony onu dışarı çıkartmaya çalıştı. Burada kaldıkça delirebilirdi.

  Tony ile beraber dışarı çıkan ama içeri girmeyi isteyen Peter umutsuzdu. Dünyası yıkılmıştı. Çocukluğundan beri beraber yaşadıkları May gitmişti. Son kişi de onu terk etmişti. Tony artık direnmeyen çocuğu yere oturttu. Happy'ye daha hızlı gelmesi için mesaj çekti. Peter'in yanına oturdu.

"Kim yapmış?"

"Adrian Toomes."

"İçeride miydi?"

"H-hayır. Not bırakmış."

  Elindeki notu uzattı. Bu Tony'nin içeride gördüğü nottu. Altındaki "A.T."  yazısını şimdi görmüştü. Elini sıktı. Peter'a baktı. Ve sonra karar verdi. Ya şimdi söylerdi ya da hiç.

"Peter sana şimdi söylemeliyim ki yanlızca şimdi ağla. Daha sonra söylersem tekrar bu anı yaşayabilirsin."

"Ne söyleyeceksin?"

"Sen reşit değilsin. Başka akraban var mı?"

"H-hayır."

"O zaman anlamışsındır zaten."

"Beni götürecekler değil mi?"

"E-evet."

  Peter aniden Tony'ye sarıldı. Gözlerinden yaşlar dökülüyordu.

"Gitmek istemiyorum."

  Tony de Peter'a sarıldı.

"Seni almalarına izin vermeyeceğim."

  Bir süre öyle kaldılar. Peter o gün erken kalktığı ve çok yorulduğu için uyumak üzereydi. Uyumadan önce ağzından bir cümle çıktı. İkisinin de asla unutamayacağı bir cümle.

"Teşekkür ederim baba."

-------

Dur ya bu böyle oldu mu? Bölüm biraz olmadı gibi yaa. Beğenmediyseniz söyleyin tekrar yazayım.

Nihayet dedirttim alkışşş.

Çok boş yapamıcam sınava giricem şimdi. Bölüm başı söylediğimi okumayan varsa okusun. Yorumlarınıza sınavdan sonra döneceğim.

Hepinizi öpüyorum iyi günler :*

Irondad köşesi *-*

Irondad köşesi *-*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Irondad // Peter Parker + Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin