16. Bölüm

865 111 43
                                    


ARKADAŞLAR WATTPAD BÖLÜMLERİN SIRASINI KARIŞTIRIYOR. YÜZ KERE DÜZELTMEME RAĞMEN TEKRAR GERİ ATIYOR. OKURKEN BÖLÜM NUMARASINA DİKKAT EDEREK OKURSANIZ KARIŞIKLIK YAŞAMAZSINIZ. BU BÖLÜMDEN SONRA 18 GELMİŞ AMA SİZ 17Yİ AÇIN SONRA GERİ DÖNÜN.

GERÇEKTEN ÜZGÜNÜM :(((((

⚠️⚠️⚠️





Eros ~ Chris Spheeris

⚜️⚜️⚜️


⚜️⚜️⚜️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Kyungsoo salona indiğinde coşkulu bir kalabalık ve şenlikli bir uğultu yerine hayli ürkütücü ve gergin bir sessizlik tarafından karşılanınca şaşırdı. Yolunda gitmeyen şeyin yahut sorunun ne olduğunu anlamak umuduyla çevresini taradığında ileride bir noktaya adeta hipnoz olmuş gibi bakan donup kalmış insanları fark etmişti. Gözleri Sohyun'u aradı hemen. Genç kız da o sıra arkadaşına bakınıyordu heyecanla. Nihayet birbirlerini buldukları vakit Sohyun koşarak Kyungsoo'nun yanına vardı.

"Tanrı aşkına nereye kayboldun? Elimde bardakla kalakaldım öyle. Üstüne bir de şu olay..."

"Özür dilerim Sohyun. Gitmem gerekti." Suçluluk duygusu ve utanç içinde başını eğdi. Bu soruya verecek bir yanıtı yoktu. Henüz... Konuyu değiştirmek ve aynı zamanda merakını gidermek ümidiyle "Peki burada neler oluyor?" diye fısıldadı.

Genç kız eliyle platformu işaret etti.

"Şuraya bak. Büyük tabloyu görüyor musun?"

Kyungsoo'nun bakışları yavaşça o tarafa döndü. Çevresindeki diğer tabloların aksine en büyük tuvalin üzerindeki beyaz örtü indirilmişti. Öne doğru birkaç adım atarak insanların arasından sıyrıldı ve daha iyi bir görüş kazanmak için gözlerini iyice kıstı.

"Huh... Aman tanrım!" elini refleksle ağzına kapattı şaşkınlıktan. Gözleri neredeyse yuvalarından fırlayacaktı.

Genç, iri yapılı ve güneşte kavrulmuş hayli esmer bir adam çimenlerin üzerinde çırılçıplak uzanmış yatıyordu. Üzerinde tek bir bez parçası bile bulunmuyordu. Başı acı çeker bir ifade ile geriye doğru kıvrılmış, koyu ve gür olan kaşları yoğun duygularla çatılmıştı. Ağzı genişçe açıktı ve  dudağının köşesinden taşan şeffaf sıvı bütün boynuna akmıştı. Bacakları dizinden bükülmüş, ayak parmakları ise sıkıca kıvrılmıştı. Elleri bütün tırnakları ile yerdeki toprağı avuçluyordu.

Adamın vücudundaki her bir çizgi, her bir kas, her bir gözenek ve hatta duygular özenle resmedilmişti. Arzu, ıstırap, şehvet, tatmin... Kullanılan renkler o kadar canlı ve sıcaktı ki adam tablonun içinde değil, orada hemen önlerinde uzanmışçasına canlı kanlı, dokunsalar kıpırdanacak kadar gerçek görünüyordu.

Yalı ÇapkınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin