Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kyungsoo o gece alçakça aşağılanmasına karşın bolca dans edip eğlendi. Bu pek yapmadığı bir şeydi. Sohyun dansın ortasında ona "Seninle gurur duyuyorum." diye bağırdı. Müziğin kuvvetli sesi sözlerini bastırıyordu ama Kyungsoo onu açıkça duymuştu. Genç kız keyifli kahkahalar atmaya devam etti. Gerçek dışı bir güzelliği vardı ve salondaki neredeyse bütün Lordların gözü mütemadiyen onun üzerindeydi. Gülüşü zavallı adamların kalplerine ritmini şaşırtıyordu. Ancak o bunların farkında bile değildi. Biricik arkadaşının ezici zaferi ile ilgileniyordu yalnızca.
"Yüzünü gördün değil mi? Aman tanrım! Nasıl da morardı. Esmer bir insanın öyle renk değiştirebileceğini kim tahmin edebilirdi."
Kyungsoo dansın manevrasını yaparken genç kızın omzuna hafifçe vurdu. "Kes şunu, güldürüyorsun."
"Evet, haklısın." bu kez kahkahasını hiç bastırmadan içinden geldiği gibi güldü. Kalabalığın ötesinde Kim kontlarının onu izlediğinden tamamen habersizdi. Zaten haberi olsa gerginlikten daha fazla gülerdi. Kyungsoo işte böyle biriydi. Onu sahiden öfkelendirmeyi ve güzel yüzünde ciddi bir ifade yaratmayı başaran ne tuhaftır ki yalnızca Lord Jongin olmuştu. Eh, onunla da bir daha herhangi bir münasebette bulunacak değildi.
"Yaşı kaç? Reşit gibi durmuyor." Sehun sol kaşını kaldırıp sordu. Junmyeon gözlerini Kyungsoo'dan ayırmadı. "19 yaşında. Pekala reşit."
"Aranızda on yaş var Junmyeon. Erkek oluşunu saymıyorum bile."
Junmyeon omuz silkti. "Yaşını soran sendin."
"Fakat hakkını yiyemem. Oyunu fevkalade oynadı. Jongin'in talihsizliği, çocuk hem zeki hem gözü kara. Uzun zamandır böyle eğlenmemiştim."
"Onunla bir ilişki yaşamak konusunda ciddi misin Junmyeon?"
Jongdae ikilinin titizlikle kaçtığı hassas konuya ani bir giriş yapınca Sehun da Junmyeon da sessizleşti. Doğrusu görmezden gelmek var olan bir şeyi yok edemiyordu. Sehun abisinin üzerine gitmemekte kararlıydı ancak bu konunun açıklığa kavuşması gerekliliği de su götürmez bir gerçekti. Jongdae bir büyük olarak yine sorumluluğu üzerine alıyordu.
"Merak etmeyin. Yalnızca küçük bir hoşlantı. Siz hoşlandığınız her kadınla evlenmiyorsunuz ya."
Jongdae hüzünlü fakat anlayış dolu bir ifade ile abisine baktı. "Babamın bu tarz ilişkilere şiddetle karşı olduğunu biliyoruz ama Junmyeon seni temin ederim ki benim umurumda olan bu değil. Son olanlardan sonra kendini toparlaman iki yıl sürdü. Her şeyi geride bırakıp taa buralara kadar geldik. Yine aynı şey tekrar edecek diye korkuyorum. Anlıyorsun değil mi?"
