Ege Can Sandal - Başa Sar
⚜️⚜️⚜️
Pembe köşk bir süredir karanlık, sisli ve sessiz bir mateme gömülmüştü; görkemli tabloların doldurduğu, aristokratların hazcı, abartılı mimari aşkını yansıtan barok tarzı büyük salonundan madamların şuh kahkahası yükselmiyor, orkestra eşliğinde zarifçe dans eden süslü çiftlerin potinlerinin zeminde yarattığı tatlı takırtı artık işitilmiyordu.
Kim ailesi görünmez bir cenazenin yasını tutuyordu sanki. Kimse net bir bilgiye sahip değildi ancak birbiri ardına çıkan rengarenk dedikodular meraklı sosyete üyeleri arasında salgın misali hızla yayılıyordu. Fısıltı gazetesi şehre ansızın yerleşen Dükün bir sır gibi sakladığı kirli geçmişinden çıkıp gelen azılı bir düşmanından sebep iflas ettiğini yazmıştı. Bir miras davasıydı belki ya da kan davası. Kimileri ise Dük'ün kumar batağına saplanıp kaldığını, neyi var neyi yok masada yitirdiğini iddia ediyordu.
Doğrusu Dük Kim birkaç aydır ticaret gemilerine musallat olan büyük bir bela ile uğraşmaktaydı. Evvela bir grup çapulcu diye düşünerek gereken ehemmiyeti vermediği bu haydutlar kısa zamanda onu ciddi zarara uğratmayı başarmış, mallarına el koydukları yetmezmiş gibi itibarını da beş paralık etmişlerdi. Yenilgiyi kabul etmek istemeyen Dük, bu noktada somut bir adım atması ve onlarla savaşması gerektiğini biliyordu. Ne var ki şartlar ve zaman aleyhine işliyordu.
"Efendim haberler pek fena." limandan haber getiren maliye görevlisi hesap defterini Düke doğru uzattı. Adamın gazabına maruz kalmaktan korkuyordu delice, bu yüzden beti benzi atmıştı. "Çin'e doğru yola çıkan gemimiz limana varamadan yağmalanmış. Mal sahibi zarar temini talep ediyor. Alacaklılar ise ödeme yapmayı kabul etmiyor. Ortaklarınız hayli öfkeli."
Dük yumruğunu masaya vururken öfkeyle kükredi. "Lanet olsun!" Hindistan'dan gelecek gemilerin korsan saldırısına uğramasından sonra ikinci büyük kaybıydı bu ve zararı temin edecek kadar altını varsa da zedelenen itibarını düzeltmek hayli zor olacaktı. Müşterinin güveni bir kez kırıldı mı bir daha kazanmak imkansıza yakındı. En kötü senaryo aristokrat ortakların desteğini kaybetmekti ki bu adamlar zengin olmalarına rağmen ticaretten tek kelime anlamayan, mirasyedi, çocuklar gibi korkak ve mızmız heriflerdi. Onlara yeterince katlanmıştı.
"Bir ordu adam gönderdim o çapulcuları halletsin diye lakin hala ses yok. İki aydır işimi bozuyor it sürüsü. Bunun arkasında kim olduğunu bulduğumda eceli elimden olacak."
Junmyeon masanın üzerine yaydığı haritayı çattığı kaşlarının altından dikkatle inceledi. "Yöntemlerine bakınca iki aydır ticaret güzergahımıza saldıran grupların aynı teşkilatın mensubu olduğu kolayca anlaşılıyor. Daha tuhafı ise bizden başka kimsenin zarar görmemesi." durup aniden kaldırdığı bakışlarını babasının yüzüne dikti. "Bunun tek bir açıklaması olabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını
Fanfiction"Yanlış olduğunu biliyorum. Öyleyse neden? Neden vazgeçemiyorum senden?" Kapak için @thekadishipper a sonsuz teşekkürler<3