Arkadaşlar bölümler fena halde karışmış. Düzeltmeme rağmen düzelmiyor. Lütfen bölüm numarasına bakarak okuyun. Keyifli bir serüven diliyorum herkese.
⚜️⚜️⚜️
Aurora ~ Runaway
Zaman resmen durmuştu. Kısa süren ama uzun gelen koca bir an. Geçmiş hayatı beyaz bir ışık çakmasının ardından sahneler halinde gözünün önünden geçerken yolun sonuna geldiğini, az sonra zalim Dükün elinde can vereceğini düşünüyordu Kyungsoo. Öyle çok korkmuştu ki kanı çekilmiş, dudaklarına kadar bembeyaz kesilmişti. Lorda haber vermek için çığlık atmak bile gelmemişti aklına.
"Kyungsoo? Ne işin var burada?"
Lord Jongdae omuzundan tuttuğu gibi onu kendisine doğru çevirdi. Ne var ki dizlerinin bağı çözülen Kyungsoo, Lordun kollarına yığılıverdi. Yakalandığı kişinin Dük olmayışı onu fevkalade rahatlatmıştı ve korkudan kaskatı kesilen bedeni ani gelen gevşeme üzerine dengesini kaybetmişti.
"Siz... Tanrıya şükür sizsiniz Lordum. Ah... Tanrıya şükür!" çıldırmış gibi defalarca tekrar etti bu cümleleri. Gözyaşları çeşmeden akarcasına süzülüyordu yanaklarından. Elleriyle Lordun gömleğini çekiştiriyor, onu gördüğüne ne kadar sevindiğini anlatıp duruyordu.
Jongdae bir yandan onu anlamaya çalışırken bir yandan gözleriyle çevreyi taradı. Aslında Jongin'i arıyordu.
"Neler oluyor? Ne bu halin Kyungsoo? Hem Jongin nerede? İkinizi birlikte gördüm. O nereye kayboldu?"
Kyungsoo yutkunmak için kendini iyice zorladı. Tükürüğü boğazında büyüdükçe büyüyor ve konuşmasını engelliyordu. Titremesini de durduramıyordu ayrıca.
"Siz nereden buldunuz burayı?" diyebildi güçlükle. Aklı hala Dükün geri dönme ihtimalindeydi. Gözleri kapı ile Lord arasında korkuyla gidip geliyordu.
"Jongin ile seni köşkten çıkarken birlikte gördüm. Gecenin bu saatinde nereye gittiğinizi sormak istediğim için de peşinize takıldım. Ormana girdiğinizi görünce de şüphelenip takibe başladım."
"Başka birini görmediniz mi? Yolda gelirken. Bizden başka birisini yani..."
"Kimi mesela? Kimden bahsediyorsun?"
Kyungsoo konuyu değiştirmek için merdivenleri gösterdi hızla. "Lord Jongin aşağıda. Acele etmeliyiz. Başı belada olabilir."
"Ne demek bu? Neler oluyor tanrı aşkına?"
"Kardeşiniz size her şeyi anlatacaktır. Lütfen önce onun yanına gidelim."
Jongdae daha fazla ısrar etmenin bir işe yaramayacağını anlayınca teklifi kabul etti. Kardeşi için hayli endişelenmişti. Jongin elbette güçlü ve kendini koruyabilecek bir erkekti. Yine de ne ile karşı karşıya olduğunu bilmiyordu Lord.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını
Fanfiction"Yanlış olduğunu biliyorum. Öyleyse neden? Neden vazgeçemiyorum senden?" Kapak için @thekadishipper a sonsuz teşekkürler<3