Zaz~Belle
⚜️⚜️⚜️
Oldukça yorucu ve yoğun geçen haftanın ardından Lord Jongdae şehir dışındaki maden ocağını denetlemek bahanesiyle köşkten ayrılmış, onun yokluğunda Lord Jongin yalnızca çok mühim diplomat ve burjuvazinin davet edildiği bir düzine toplantı ve sayısız eğlence tertip etmişti. Maksat Dükün dikkat ve enerjisini başka yöne sarf etmek, onu mahzenden uzak tutmaktı ve bunda bir noktaya kadar başarılı oldular.
Olaylı geceden yaklaşık iki hafta sonra Lord Jongdae, kardeşine kurtardıkları gencin sağlık durumu ile alakalı bir belge yolladı. Belgeyi teslim alan Jongin okuduktan hemen sonra kendisini haberdar etmek üzere Kyungsoo'nun yanına, çalışma odasına koşmuştu. Onun iki haftadır nasıl endişe ve merak içinde olduğunu biliyordu ve bu yüzden aldığı güzel haberle içini rahatlatmak istemişti.
"Lordum, bir arzunuz mu vardı?"
Kyungsoo belgelerden kaldırdığı yorgun bakışlarını Lordun gözlerine dikti. Toplantı ve davetler ile dolu dolu geçen son iki hafta sebebiyle hayli bitkindi. Dinlenmeye pek vakit bulamayışı bir tarafa, çalışarak zihnini meşgul ediyordu. Jongin'e fark ettirmemeye gayret etse de Dükün gizemli mahzeninde gördüklerinden dolayı kötüydü; geceleri uyuyamıyor, devamlı kabus görüyordu. Yaralı gencin akıbeti hakkında süren belirsizlik ise kaygılarını arttırıyordu. İyi şeyler duymaya şiddetli bir ihtiyacı vardı doğrusu.
Jongin masanın etrafından yürüyüp Kyungsoo'nun yanına geldi, eğilip kulağına doğru sokuldu. Sakin görüntüsüne karşın sesi coşkusunu ele veriyordu.
"Gece tam on ikide odana geleceğim. Güzel haberlerim var. Sakın uyuma."
Kyungsoo beklediği güzel haberin müjdesini nihayet almışken istese de uyuyabileceğini zannetmiyordu. Bütün yorgunluğuna rağmen heyecan içinde başını sallayıp gülümsedi. Önünde yığılı bütün o belgeler küçük bir detay gibi görünüyordu şimdi.
"Elbette Lordum. Bekliyor olacağım."
Vakit gece yarısını bulunca Kyungsoo derhal odasına çekilip Lordu beklemeye koyuldu. Dakikalar geçmek nedir bilmiyor, Kyungsoo ise odasında çaresizce bir o yana bir bu yana attığı adımları sayıyordu. Koridor tarafından gelen küçük bir tıkırtı üzerine kendini derhal yatağına attı. Orada bir süredir oturuyor taklidi yapmanın manasızlığını fark ettiğinde ayağa kalkarak kılık kıyafetine çeki düzen verdi. Heyecanını gizlemenin bir anlamı yoktu. Jongin her şeyi çoktan biliyordu. Zira yüzü Kyungsoo'yu her zaman ele verirdi.
Tahta kapı birkaç tıkın ardından yavaşça açılırken genç adam nefesini tuttu ve Lordun yakışıklı yüzünü görene kadar da bırakmadı.
"Lordum!" kısa bir bakışmanın arkasından daha fazla dayanamayarak Jongin'in kollarına atıldı. Bütün akşam bu anı beklemişti zaten. Bir saniye bile bekleyecek sabrı kalmamıştı artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını
Fanfic"Yanlış olduğunu biliyorum. Öyleyse neden? Neden vazgeçemiyorum senden?" Kapak için @thekadishipper a sonsuz teşekkürler<3