The Mass~ ERA
⚜️⚜️⚜️
"O ses neydi şimdi?"
Kyungsoo Jongin'in koluna girerken sordu. Ses derinden gelmiş olmasına rağmen vücudundaki bütün tüyleri ayağa kaldırmıştı.
"Çığlık." dedi Lord, sakince. "Biri çığlık attı. Ben de duydum bu defa."
"Ormanın içinden geldi. Orada birileri var."
"Pekala, geri dönüyoruz." Jongin köşke geri dönmek üzere Kyungsoo'yu da yanına çekerek yürümeye başladı. Ancak genç adam onunla aynı fikirde değildi. Vazgeçmek yerine şimdi daha da fazla istiyordu bu işin peşine düşmeyi. Kahramanlık yapmak, skandal ve kaos peşine düşmek hiç tercihi olmasa da vicdanı rahat olmayacağından bir şey yapmak zorundaydı.
"Birinin yardıma ihtiyacı var. Onu orada öylece bırakıp gidecek miyiz? Bunu yapamam. Yapamayız."
"Neler olduğunu öğreneceğim. Sana söz veriyorum. Şimdi lütfen odana dön Kyungsoo."
Jongin'in başından beri amacı Kyungsoo'yu oradan uzaklaştırıp mevzu ile bizzat ilgilenmekti. Malum geceden bu yana babasını takip ediyordu. Bu meseleye Kyungsoo'yu karıştırmayı ise asla düşünmüyordu. Fakat ne yazık ki Kyungsoo başını belaya sokma konusunda hayli inatçı ve kararlı görünüyordu.
"Yalnız gitmenize izin veremem Lordum. Bu çok tehlikeli. İki kişi olursak orada size destek olabilirim."
"Bu dediğinin ne kadar aptalca olduğunun farkında mısın? Silahın yok, hem zaten kullanmayı bilmiyorsun. Bana yalnızca ayak bağı olacaksın."
Jongin belki de haklıydı fakat Kyungsoo odasında oturup Lordun geri dönüşünü sakin sakin bekleyebileceğini hiç zannetmiyordu. Endişe ve meraktan ölüp ölüp dirileceğini, onunla gitmediği için yüzlerce kez pişman olacağını biliyordu. Bu yüzden sözlerine kırılmasına rağmen geri adım atmadı.
"Belki de haklısınız ama öyle bile olsa sizinle geliyorum. Silah kullanmayı bilmesem de dövüşmeyi pekala biliyorum."
"Bu kadar inatçı olmandan nefret ediyorum." burnundan soluyarak söyledi Lord. Başlarının nasıl bir belaya bulaştığı hakkında hiçbir fikri yoktu. Söz konusu kişi babasıydı ve neler yapabileceğini kestirmek mümkün değildi. En azından Kyungsoo'yu korumak istemişti ama bu kadar ısrar ediyorsa Jongin'in yapabileceği hiçbir şey kalmıyordu geriye.
"Benim de size bayıldığım yok." diye söylendi Kyungsoo, Lordu ormana giden yolda takip ederken. Böyle söylese de ikisi de onun Lorda bayıldığını biliyordu.
Sık ağaçlarla dolu orman, derinliklerinden gelen uğultu ve tuhaf vahşi hayvan sesleri yüzünden giderek daha korkunç bir hal alırken Jongin peşine düştüğü kişilerden önce bir yırtıcı ile karşı karşıya kalmamak için dua etti içinden. Silahı ile hayvanı vurabilirdi ama barutun patlama sesi bütün ormanı ayağa kaldırırdı. Mevcut durumun daha da karmaşık hale gelmesini istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını
Fanfic"Yanlış olduğunu biliyorum. Öyleyse neden? Neden vazgeçemiyorum senden?" Kapak için @thekadishipper a sonsuz teşekkürler<3