Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bu da ne demek şimdi? Niçin böyle bir iddiaya tutuştunuz ki? Sebep neydi yani?"
Kyungsoo odasının içinde dört dönen Sohyun'u geçip kitaplığına uzandı ve oradan ince bir kitap alıp pencerenin hemen önündeki sandalyesine oturdu. Genç kızın sorusunu yanıtsız bırakmıştı ama bu sorgulama faslına daha fazla ne kadar devam edebileceğini bilmiyordu.
"Çay ister misin Sohyun? Annem enfes papatya çayı hazırlamış. Söyleyeyim bir bardak da sana getirsinler."
"Bırak şimdi çayı rica ederim." dedikten sonra büyük bir heyecanla arkadaşının hemen karşısına oturdu. Fakat Kyungsoo onunla ilgilenmiyor görünüyordu. Bunun üzerine hızlıca uzanıp kitabını genç adamın elinden aldı. "Neler oldu anlatmayacak mısın sahiden? Piknikte hepiniz birden ortadan kayboldunuz. Sonra da bir öğrendik ki yalıda satranç turnuvası yapılacakmış. Üstelik Lord Jongin ile sen karşılaşacakmışsınız. Sence de bütün bunlar biraz tuhaf değil mi?"
Kyungsoo yorgun yorgun iç çekti. "Pekala, anlatıyorum. Lakin bir daha başımın etini yemeyeceğine söz ver."
Genç kız hevesle başını sallayıp bütünüyle odaklandı. Avuçlarını çenesine dayamış, dedikodu dinleme moduna geçmişti.
"Baloda ben buna çarptım yanlışlıkla. Sonra hemen özür diledim ama beyefendi etkilemeye çalıştığı hanımlara rezil olmuş olacak ki bana aptal deme cüretini gösterdi. Ben de dayanamayıp ona asıl aptalın kendisi olduğunu, bunu kanıtlamak için de bir satranç maçı yapabileceğimizi söyledim. Tamam mı? Mutlu musun şimdi?"
Sohyun beş karış açılan ağzını kapatmayı ancak akıl ettiğinde Kyungsoo kitabını çoktan şaşakalan genç kızın elinden almıştı. "Şimdi beni rahat bırakacak mısın sevgili Sohyun?"
"Vay canına! İnanamıyorum Kyungsoo. Bu inanılmaz bir olay. Tanrım çok heyecanlı! Onu yeneceksin değil mi? Lütfen lütfen lütfen... Ne eğlenceli olur ama. Bütün sosyetenin gözü önünde rezil olacak."
"Beni dinlemiyorsun bile." iç çekip başını salladı. Sohyun'u sahiden seviyordu ama genç kızın dinmez merakı bazen çekilmez oluyordu.
"Bir dakika. Ya Lord satrançta iyiyse? O zaman ne olacak? Kyungsoo ne yapacağız?"
"Endişe etme Sohyun. Senin bir şey yapmana gerek yok. Eğer gerçekten iyiyse bile benden iyi olduğunu hiç sanmıyorum. Kaldı ki benim yenilgim kimsenin pek umurunda olmaz. Ancak o yenilirse iş başka. Öyle değil mi?"
